Üniversite öğrencilerinde öz-şefkatin yordayıcıları olarak bağlanma tarzı ve algılanan sosyal destek
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı, bağlanma tarzı ve algılanan sosyal desteğin üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeylerini yordayıp yordamadığını incelemektir. Ayrıca üniversite öğrencilerinin olumsuz yaşam olaylarını yaşama sıklıklarına ve aile ortamlarına göre öz-şefkat düzeylerinde anlamlı bir fark olup olmadığı da incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Ankara'da bulunan bir devlet üniversitesinin çeşitli fakültelerinde ve sınıf düzeylerinde öğrenim görmekte olan, 587 (427 kadın, 156 erkek, 4 diğer) gönüllü lisans öğrencisi oluşturmaktadır. Üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeylerinin ölçülmesi amacıyla Öz-Anlayış Ölçeği (ÖZAN)`, algılanan sosyal desteğin ölçülmesi amacıyla `Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği'nin Gözden Geçirilmiş Formu (ÇBASDÖ)` ve bağlanma tarzının ölçülmesi amacıyla `Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri-II (YİYE-II)` kullanılmıştır. Öğrencilerin yaşadıkları olumsuz olayların sıklığını belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen `Olumsuz Yaşam Olayları Kontrol Listesi (OYOKL)` kullanılmıştır. Son olarak öğrencilerin bireysel ve çevresel çeşitli özelliklerine ilişkin bilgilerin toplanmasında araştırmacı tarafından oluşturulan `Kişisel Bilgi Formu (KBF)` kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde çoklu doğrusal regresyon, tetrakorik korelasyon, paralel analiz, bağımsız örneklemler için t testi ve tek yönlü varyans analizi yöntemlerinden faydalanılmıştır. Verilerin analizinde Faktör 10.3 ve SPSS 23.0 paket programları kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre, kaygılı bağlanma ile aileden ve arkadaştan algılanan sosyal destek boyutları üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeylerini anlamlı şekilde yordamaktadır. Öte yandan, kaçınan bağlanmanın ve özel bir insandan algılanan sosyal desteğin üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeylerini anlamlı bir şekilde yordamadığı görülmüştür. Ayrıca, `aile/çevre koşulları` ve `arkadaşlık/romantik ilişki` alanlarına ilişkin olumsuz yaşam olaylarını daha az yaşayan öğrencilerin öz-şefkat düzeyi, bahsedilen alana ilişkin olumsuz yaşam olaylarını çok yaşayan öğrencilerin öz-şefkat düzeyinden anlamlı olarak yüksektir. Öte yandan, olumsuz yaşam olaylarının `kaza/kayıp yaşantıları` alanına ilişkin olayları az yaşayan öğrenciler ile çok yaşayan öğrencilerin öz-şefkat puanları arasında anlamlı bir fark yoktur. Araştırmada elde edilen bir başka bulgu ise, otoriter-katı aile ortamı olan üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeylerinin, mükemmeliyetçi-kuralcı ve demokratik-ılımlı aile ortamı olan üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeylerinden anlamlı olarak düşük olduğudur. Ayrıca çatışmalı-huzursuz aile ortamı olan üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeyleri, mükemmeliyetçi-kuralcı ve demokratik-ılımlı aile ortamı olan üniversite öğrencilerinin öz-şefkat düzeylerinden anlamlı olarak düşüktür. Araştırmada elde edilen bulgular alanyazın ışığında tartışılmış ve araştırmacılara, uygulamacılara ve politika yapıcılara çeşitli öneriler sunulmuştur.Anahtar sözcükler: Öz-şefkat, bağlanma, algılanan sosyal destek, olumsuz yaşam olayları, aile ortamı. The aim of this study was to investigate whether attachment style and perceived social support predicted self-compassion levels of university students. In addition, the study examined whether negative life events and family environment have a significant relation with self-compassion was examined. The study group consisted of 587 volunteering university students (427 females, 156 males and 4 other). Self-compassion levels of participants were measured by `Self-Compassion Scale (SCS)`, perceived social support was assessed by `Multidimensional Scale of Perceived Social Support (MSPSS)` and attachment style was measured by `Experiences in Close Relationships Scale- Revised (ECR-R)`. The frequency of negative life events of participants was determined by `Negative Life Events Questionnaire (NLEQ)` which developed by researcher. Lastly, personal and socio-demographic informations about participants were collected by `Demographic Information Form (DIF)`. Multiple regression analysis, tetrachoric correlation, parallel analysis, independent samples t-test and one-way ANOVA were used for data analysis. SPSS 23.0 and Factor 10.3 packaged software were utilized for data analysis.According to the findings of the study, attachment anxiety, perceived family support and perceived friend support significantly predicted the self-compassion levels of university students. On the other hand, attachment avoidance and perceived social support from a special person did not significantly predicted self-compassion levels of the participants. Furthermore, it has been determined that there is a significance relation between upper and lower groups of participants in negative life events' `family/environment conditions` and `friendship/romantic relationship experiences` dimensions. On the other hand, no significance relationship between upper and lower groups of participants in negative life events' `accident/loss experiences` dimension was found. Another finding of the study was that, self-compassion levels of students who had an authoritative-strict family environment is significantly higher than those who had perfectionist-normative or democratic family environment. Moreover, self-compassion levels of students who had a conflicting-unpeaceful family environment were significantly lower than those who have a perfectionist-normative or a democratic family environment. The findings of the study were discussed in the light of literature and recommendations for researchers, practitioners and policy makers were made.Keywords: self-compassion, attachment, perceived social support, negative life events, family environment.
Collections