Acil servise spinal travma nedeni ile başvuran hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Spinal kord yaralanmaları acil servisin seyrek olmayan başvurularından biridir. Literatürde acil serviste spinal kord yaralanmalarının sıklığını konu alan çalışmalar son derece seyrektir.Bu çalışmanın amacı spinal travmalı hastaların demografik özellikleri, lezyon lokalizasyonu, nörolojik defisit, acil servise ilk başvuru anında ve taburculuk sırasında ASIA klasifikasyonu değerlendirme sonuçlarına göre klinik şiddeti, yapılan tüm tedavilerin (medikal ve cerrahi) etkinliği, gelişen komplikasyonlar ve mortalite oranlarını belirlemektir.Materyal ve Metod: Çalışmamızda Eylül-2004 ile Eylül-2007 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine spinal travma nedeni ile başvuran 91 olgunun sıklık verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Olgular klinik olarak komplet ve inkomplet yaralanmalı olmak üzere iki gruba ayrıldı. Gruplar başvurudaki yaş, cinsiyet, travma oluş mekanizması, hastaneye ulaşım zamanı, Glasgow Koma Skalası (GKS) skoru, şikayetleri, eşlik eden travma bulguları, nörolojik defisit tipleri, klinik olarak ASIA-IMSOP hasar skalası değerleri, radyolojik görüntüleme yöntemleri, aldıkları tedavi şekli, gelişen komplikasyonlar ve mortalite oranları açısından karşılaştırıldı.Bulgular: Spinal kord yaralanmaları tüm başvuruların %0,25'i idi. Cinsiyet açısından komplet ve inkomplet yaralanmalı gruplar arasında anlamlı fark olmamakla birlikte hastaların çoğu erkekti. Erkek kadın oranı 1,8/1 idi.Hastaların %47'si komplet, %53'ü ise inkomplet yaralanmalı idi. Hastaların büyük çoğunluğu 45 yaş altında idi. Hastalarımızda en sık görülen etiyolojik neden yüksekten düşme (%50,5) idi. Hastalarımızın çoğu yaz mevsiminde (%37) başvurmuş olup acil servise başvuru anında en sık görülen şikayet güç kaybı (%89) idi. Hastalarımızda en sık servikal bölge yaralanması (%50,5) tespit edildi. Hastalarımızın yaklaşık yarısında eşlik eden travma mevcuttu. Hastalarımızda en sık toraks (%12), kafa (%7,6) ve batın travması (%4,3) saptandı. Hastalarımızın %87,9'una steroid tedavisi verilebildi. Hastalarımızın %16,4'ünde başvuru ve taburcu olduklarındaki kliniğine göre değişiklik izlendi. Hastalarımızın %14,2'sinde ASIA-IMSOP hasar skalasına göre fonksiyonel iyileşme ve %2,1'inde fonksiyonel kötüleşme olduğu görüldü. Hastalarımızda en sık görülen komplikasyonlar; kanama (%19,7), solunum yetmezliği (%16,4) ve idrar yolu enfeksiyonu (İYE) (%10,9) idi. Hastalarımızın yaklaşık 1/5'i öldü ve mortalite sıklığı komplet yaralanmalı grupta daha fazla idi. Ölen hastalarımızın yaklaşık yarısında yaralanma mekanizması yüksekten düşme idi. Çalışma grubumuzda en sık görülen ölüm nedeni solunum yetmezliği idi.Sonuç: Çalışmamız akut spinal travmanın acil servis başvuruları içindeki sıklığı, kliniği, acil bakımı, takibi ve akut prognozu ile ilgili verileri ortaya koymaktadır. Bu sonuçlarımız ayrıca akut spinal travmalı olgulara acil servisteki yaklaşımın (erken tanı ve doğru tedavi) önemini de göstermektedir. Acil servis hekimi bu olgu grubunda hem primer bakım hem de komplikasyonların önlenmesi bakımından uyanık olmalıdır. Objective: Spinal cord injury is one of the application reasons to Emergency Services (ES) and the frequency of this is not rare. In literature studies that research the frequency of spinal cord injuries are rare.The aim of this study is to show the demographical findings, localization of lesions, neurological deficits, clinical severity determined with the ASIA classification at the admission and before discharge from emergency department, effectivity of the therapies (medical and surgical), complications and mortality of the spinal truma patients who admitted to our emergency department.Material and Method: In our study frequency datas of 91 cases applicated to Emergency Service of Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine Hospital between September 2004 and September 2007 with spinal trauma were evaluated retrospectively. Cases were divided into two groups; one of the groups include complete injuries and the other group include incomplete injuries. Groups were compared according to age, sex, mechanism of trauma, time of reach to hospital, Glasgow Coma Score (GKS), complaints, accompanying trauma findings, types of neurologic defect, values of clinically ASIA-IMSOP damage scale, radiologic imaging methods, type of treatment, improving compilcations and mortality ratios.Results: Spinal cord injuries were 0,25% of all applications. According to sex; there was not any meaningful difference between complete and incomplete injury groups. Most of the patients were male. The ratio of males to females were 1,8/1.47% of the patients were complete injury, 53% of the patients were incomplete injury. Most of the patients were at <45 age group. For our patients, most frequent etiologic reason was falling from high (50,5%). Most of our patients (37%) applicated at summer and most seen complaint at application was loose of power (89%). Servical spinal damage was the most frequent type oj injuries (50,5). Approximately half of our patients had accompanying trauma findings. Thorax (12%), head (7,6%) and abdominal (4,3%) trauma were determined with spinal cord injury. 87,9% of our patients had taken steroid for treatment. At 16,4% of our patients, clinical changes were found between application and discharge. According to ASIA-IMSOP damage scale, 14,2% of our patients functionally improved and 2,1% of them functionally deteriorated. Most seen complications at our patients were bleeding (19,7%), respiratory insufficiency (16,4%) and uriner system infections (10,9%). Approximately one fifth of our patients dead and the frequency of mortality was higher at the complete injury group. Falling from high was the injury mechanism at half of the exitus patients. Respiratory insufficiency was the most frequent reason at our study group.Conclusion: Our study demonstrate datas about the frequency of spinal injury among all emergency applications, clinical survive, emergency care, follow up and acute prognosis. Also these results represent the importance of emergency service approach (early diagnosis and correct treatment) to acute spianl trauma cases. Emergency service physicians must be careful about not only the primary care of these patients but also preventing the complications.
Collections