Subakromial sıkışma sendromu tedavisinde fizik tedavi yöntemleri ile subakromial kortikosteroid enjeksiyonu etkinliğinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu randomize kontrollü çalışmanın amacı, subakromial sıkışma sendromu (SSS) olan hastalarda subakromiyal kortikosteroid enjeksiyonu ve fizik tedavinin ağrı, eklem hareket açıklığı (EHA) ve günlük yaşam aktiviteleri üzerindeki etkinliğini değerlendirmekti.Yöntemler: Bu çalışmaya SSS olan 40 hasta katıldı. Bu hastalarda SSS tanısı, pozitif bir sıkışma bulgusunun olması ve tam kat rotator kılıf (RK) yırtığı veya adheziv kapsülit gibi omuzun diğer anormalliklerinin bulunmaması ile konuldu. Hastalar randomize bir şekilde iki gruba ayrıldı. İstirahat esnasında, gece ve aktivite sırasındaki ağrının şiddeti vizüel anolog skala (VAS) kullanılarak değerlendirildi. Özürlülük, Constant-Murley omuz değerlendirme skoru kullanılarak saptandı. Diğer fiziksel ve sosyal fonksiyonlar Short-form (SF-36) kullanılarak değerlendirildi. Omuzun aktif eklem hareket açıklığı (EHA) gonyometre ile ölçülerek kaydedildi. Hastalar başlangıçta, 3. ve 8. haftalarda değerlendirildiler.Ultrason (US) grubundaki hastalar haftada 5 kez ve 3 hafta boyunca toplam 15 seans aldılar. US tedavisi lokal ısı ve enterferansiyel akım (EFA) ile kombine edildi. Enjeksiyon grubundaki hastalara, kenacort ampül 1cc 40mg triamsinolon asetonit kullanılarak subakromiyal boşluğa tek bir lokal steroid enjeksiyonu uygulandı. Tüm enjeksiyonlar aynı doktor tarafından uygulandı. Tüm hastalara non-steroid antienflamatuar ilaç (naproksen sodium 275 mg 2x1/gün 3 hafta süreyle), izotonik, izometrik ve RK germe egzersizlerini içeren spesifik ev egzersiz programı verildi.Bulgular: 8 haftalık bir izlem peryodunun sonunda her iki grupta tüm ağrı skorlarında, SF36 ve Constant-Murley skorlarında anlamlı iyileşme gözlendi (herbiri için p<0.05). İki grup karşılaştırıldığında, gece ağrısı ve aktivite ağrısında 8.haftada iyileşme fizik tedavi grubunda enjeksiyon grubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05 herbiri için). Ayrıca, her iki grupta aktif EHA ölçümlerinde istatiksel olarak anlamlı iyileşme saptandı (p<0.05 herbiri için). İki grup arasında ne Constant-Murley skorları açısından ne de aktif EHA skorları açısından anlamlı bir fark bulunamadı. US grubunun sonuçları injeksiyon grubundan fiziksel ve sosyal fonksiyonlar ve SF-36subskorları açısından anlamlı olarak daha iyiydi (p<0.05 herbiri için).Sonuçlar: Bizim sonuçlarımız SSS'nda US, lokal ısı, EFA ve egzersiz programını içeren fizik tedavi programının ve lokal kortikosteroid enjeksiyonun omuz mobilitesi, ağrı ve özürlülük açısından yararlı etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Fizik tedavi programı 8.haftada, gece ağrısı ve aktivite ağrısı açısından subakromiyal kortikosteroid enjeksiyonuna kıyasla daha ekiliydi. Fizik tedavi modaliteleri SSS'da kortikosteroid enjeksiyonuna alternatif bir tedavi seçeneği olabilir. Objective: The aim of this randomized controlled study was to evaluate the efficacy of subacromial corticosteroid injection and physical therapy on pain, range of motion and daily life activities in patients with subacromial impingement syndrome.Methods: Forty patients with impingement syndrome included in this study. The diagnosis was maken on the basis of a positive impingement sign and the absence of other abnormalities of the shoulder -such as full-thickness tears of the rotator cuff- or adhesive capsulitis. Patients were randomly assigned to the US treatment or injection treatment.The severity of pain during rest, night pain and pain in active motion was evaluated by visual analog scala. Disability was determined by Costant-Murley shoulder score. Other physical and social functions were evaluated using the SF-36. The active range of motion (ROM) of the shoulder was recorded by measuring with a goniometer. The patients were evaluated at baseline, 3th and 8th weeks.Patients in US group were treated five times per week and were given totaly 15 sessions during 3 weeks. US treatment was combined to local heat and interferential current (EC). For patients in injection group, a single local steroid injection was performed into the subacromial space using a 40 mg triamsinolon asetonit. All injections were administered by the same physician (CD). All patients were managed with non-steroid anti-inflammatory medication (naproxen sodium 275 mg 2x1/day 3 weeks), a specific home exercise program which includes isotonic, isometric exercises and rotator strengthening exercises.Results: At the end of an 8 week follow-up period, a significant improvement in all pain scores, SF-36 and Costant-Murley scores was observed in both of the groups (p<0.05, for each). When comparing two groups, the improvement rate at night pain and activity pain was significantly higher in physical therapy group than the injection group in 8 week (p<0.05, for each). Moreover, statistically significant improvement was determined in active ROM measurements in both groups (p<0.05, for each). No statistical difference was found between two groups in terms of neither the Costant-Murley scores nor active ROM scores. The results of the physical therapy group were significantly better in terms of physical and social function, and pain subscores of SF-36 (p<0.05, for each).Conclusion: Our results suggest that the physical therapy program which includes US, local heat, EC and exercise program and subacromial corticosteroid injection have benefical effects on shoulder mobility, pain and disability in impingement syndrome. The physical therapy modalities may be an alternative treatment procedure to the corticosteroid injection in subacromial impingement syndrome.
Collections