Kısa süreli yüksek doz metilprednisolonun akut myeloid lösemili çocuklarda konsolidasyon tedavisi sonrası nötrofil sayısı ve nötropenik süreye etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Aytaç S. Kısa süreli yüksek doz metilprednisolonun akut myeloid lösemili çocuklarda konsolidasyon tedavisi sonrası nötrofıl sayısı ve nötropenik süreye etkisi. Uzmanlık Tezi. ANKARA 2003 Son yıllarda akut myeloid lösemili (AML) hastaların tedavisinde yoğun kemoteropotiklerin kullanılması ile tam iyileşme oranlarında artış bildirilmektedir. Yüksek dozlarda kullanılan kemoterapotiklerin prognoz üzerine olumlu etkilerinin yanısıra istenmeyen yan etkileri de olmaktadır. Bu yan etkilerden en sık rastlanılanı ise kemoterapiye bağlı nötropeni olup enfeksiyon riskini, antibiyotik kullanımını ve hastanede kalış süresini arttırmakta, hastalar kemoterapilerini zamanında alamamaktadır. HÜTF İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Pediatrik Hematoloji Ünitesinde 1995 yılından buyana AML tanısı almış çocuklara konsolidasyon tedavisi öncesi randomize olarak kısa süreli yüksek doz metilprednisolon (YDMP) kullanılmıştır. YDMP, 30 mg/kg/gün olarak, 4 gün süresince sabahları, peroral, tek dozda verilmiştir. Konsolidasyon tedavisi olarak Ara-C (1-1,5 g/m2/gün) ve 2 doz daunorubisin (DNR) intravenöz infüzyon şeklinde uygulanmıştır. Bu çalışmada, YDMP verilen konsolidasyonlarda, YDMP'nun lökopeni şiddeti ve süresi üzerine etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır ve 17'si kız, 17'si erkek, tanı yaşlan 1.5 ile 16 yıl (ortalama(ort) 9.7 ± 4.3 yıl) arasında olan 34 hastanın almış olduğu 64 konsolidasyon incelenmiştir. Konsolidasyon tedavisi öncesi kısa süreli (4 gün) YDMP verilen grupta 19 hastanın almış olduğu 27 konsolidasyon, kontrol grubunda ise 28 hastanın 37 konsolidasyonu değerlendirilmiştir. Bölümümüzde AML tedavi protokolünde her hastaya 3-4 konsolidasyon uygulandığından, her iki grupta da yer alan 13 hasta bulunmaktadır. Remisyonda, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri normal, enfeksiyon bulgusu olmayan hastalar çalışmaya alınmış olup, bu hastaların günlere göre beyaz küre (BK) ve absolü nötrofil sayıları (ANS) kaydedilmiştir. Hastaların çalışmaya alındığı sırada (YDMP verilen grupta -4.gün, kontrol grubunda O.gün) BK ve ANS sayıları açısından fark yokken (P> 0.05), kısa süreli YDMP alan gruptaki hastaların kemoterapi başlangıcında (O.gün) BK ve ANS düzeyleri kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı biçimde yüksek bulunmuştur ( P< 0.05, P< 0.01). BK düzeyleri, YDMP verilen grupta, tüm günlerde kontrol grubundan yüksek olmasına rağmen istatiksel olarak 0., 4., 7. ve 10., günlerde anlamlı olarak yüksek olduğu görülmüştür (P< 0.05, P< 0.01). ANS düzeyleri ise YDMP verilen grupta yine tüm günlerde YDMP verilmeyenlerden yüksek bulunmuş, ancak istatiksel olarak 0., 4., 7., 10. ve 16. günlerde anlamlı biçimde yükseklik tespit edilmiştir (P< 0.05, P< 0.01). Ayrıca YDMP verilen grupta, verilmeyenlere göre nötropeni süresi istatiksel önemli olarak kısa bulunmuştur (sırasıyla ort 9 ± 5.2 ve 22 ± 4.7 gün) (P< 0.05). Her iki grup arasında nötropenik ateş ve enfeksiyon gelişimi açısından fark tespit edilmemiştir (P>0.05). Bununla birlikte YDMP verilen grupta kontrol grubuna göre hastanede kalış (sırasıyla ort 9 ± 2.7 ve 14 ± 2.7 gün) ve idame tedavisine geçiş sürelerinin (sırasıyla ort 22 ± 4.7 ve 26 ± 4.2 gün) istatiksel anlamlı kısa olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). Hastaların hiçbirinde kısa süreli YDMP kullanımına bağlı yan etki gözlenmemiştir. Bu sonuçlarla, AML'li hastalarda konsolidasyon tedavisi öncesi kısa süreli YDMP kullanımının, kemoterapinin myelosupresyon yapıcı etkisini azalttığı gösterilmiş olup hastalar diğer tedavilerini zamanında alabilme olanağı bulmuşlardır. YDMP'nin sadece AML tedavisinde değil diğer malignensilerde de yoğun kemoterapiye bağlı gelişebilecek nötropeninin önlenmesi yada nötropenik sürenin kısaltılmasında etkili bir yöntem olabileceği düşünülmektedir. iv ABSTRACT Aytaç S. The efficacy of short-course high dose methylprednisolone on peripheral neutrophil number and the duration of neutropenic period of children with acute myeloid leukemia after consolidation therapy. Thesis in Pediatrics. ANKARA 2003 High-dose cytarabine-containing chemotherapy in acute myeloid leukemia has produced good remission rates and high long term disease-free survival rates. However, the myelotoxicity induced by these treatment modalities is associated with a number of adverse clinical effects such as febrile neutropenia, documented infection, hospitalisation for infection, infection-related mortality and morbidity, decreased ability to administer the planned chemotherapy dose on schedule. These complications can adversely affect the clinical outcomes and have a negative influence on patient quality of life. We investigated the myeloprotective efficiency of short term high-dose methylprednisolon (HDMP) before consolidation therapy containing high dose cytarabine in AML Since 1995 thirty four consecutive children with acute myeloid leukemia who received 64 consolidation regimens containing high dose cytarabine 1-1.5 g/m2 q 12 h for 6 doses in combination with daunorubicin were enrolled in this study. There were 17 males and 17 females aged ranged from 1.5 years to 16 years old. Short term HDMP was given PO at 30 mg/kg/d dosage in the morning for four days starting on day -4 and was continued till the beginning of the consolidation on day zero. The HDMP group consisted of 27 consolidation regimens in 19 patients. The control group who did not receive HDMP consisted of 34 consolidation regimens in 28 patients. Since each patient recieved 3 to 4 consolidation regimens, thirteen patients participated in both groups. There was no infection in any of the patients and all of them were in complete remission during the study period. The white blood cell count (WBC), absolute neutrophil count (ANC) was checked on days -4, 0, 4, 7, 10, 13 and 16. There was no difference in WBC and ANC between the two groups at the beginning. Following the initiation of HDMP, WBC and ANC increased and the values remained higher than the control group. In the HDMP group WBC values were significiantly higher on days 0, 4, 7, 10 and ANC values were higher on days 0, 4, 7, 10 and 16 (P<0.01,P<0.05). None of the patients suffered from side effects due to HDMP treatment. Neutrophil recovery (as defined by the number of days from the day of ANC<0.5X109/I until the first day with an ANC> 0.5X1 09/l ) was significantly faster in the HDMP group than in the control group (9 ± 5.2 vs 22 ± 4.7 days) (P< 0.05). The incidence of infection in the HDMP group (%52) was not significantly different from that in the control group (%60) (P>0.05). The incidence of neutropenic fever in the HDMP group was comparable to that of the control group (P>0.05). The duration of hospitalisation was significantly reduced in the HDMP group (9 ± 2.7 days) compared with the control group (14 ± 2.7 days) (P<0.01). The time interval between two chemotherapy cycles was sinificiantly shorter in the HDMP group when compared to the control group (22 ± 4.7 vs 26 ± 4.2 days) (P< 0.01). In conclusion we observed that short course HDMP administration before the consolidation therapy allowed continuation of the treatment protocol as scheduled without chemotherapy delays. Thus, HDMP may be considered as a treatment modalitiy in other malignancies due to its beneficial effects on the duration of neutropenic period.
Collections