Şeffaf hücreli, papiller, kromofob renal hücreli karsinom, onkositom ve mikst morfolojili (şeffaf-papiller) renal hücreli karsinomlarda CD10, AMACR, sitokeratin 7 VE CD117`nin tanısal değeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Renal hücreli karsinom ayırıcı tanısında kullanılan CD10, AMACR, sitokeratin 7 ve CD117'nin şeffaf hücreli, papiller tip, kromofob tip renal hücreli karsinomlarda ve renal onkositom'daki özgüllük ve duyarlılığını saptamak; daha sonra ise karışık morfoloji gösteren renal hücreli karsinom olgularında bu belirleyicilerin tanısal yönden yararını araştırmaktır.Gereç ve yöntem: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı arşivinden 2005-2010 yılları arasında parsiyel veya radikal nefrektomi yapılmış ve renal hücreli karsinom tanısı almış tüm olguların hematoksilen-eozin kesitleri yeniden değerlendirildi. Değerlendirmede 2004 WHO sınıflaması esas alındı. Bunlar arasından ışık mikroskopisi bulgularıyla kesin ayrımı yapılabilen 15 şeffaf hücreli, 15 papiller tip, 10 kromofob tip RHK, 5 onkositom ve karışık morfoloji gösteren 39 olgu seçildi. Tümörün en iyi temsil edildiği bloklar seçilerek, bu bloklardan hazırlanan kesitlere CD10, AMACR, sitokeratin 7 ve CD117 ile immünhistokimyasal çalışma yapıldı.Bulgular:Birinci aşamada şeffaf hücreli RHK'un AMACR, sitokeratin 7 ve CD117 ile boyanmaması, papiller tip RHK ile kromofob tip RHK'un sitokeratin 7 ile diffüz ve kuvvetli boyanması, papiller karsinomun AMACR ile diffüz ve kuvvetli boyanması anlamlıydı. Ayrıca papiller tip için AMACR ve sitokeratin 7, kromofob tip için sitokeratin 7, onkositom için CD117 yüksek duyarlılık ve özgüllüğe sahipti.İkinci aşamada ise papiller yapıları ve şeffaf sitoplazmalı hücreleri bir arada bulunduran karışık morfoloji gösteren 39 olgunun dört immünhistokimyasal belirleyici ile bileşik immünhistokimyasal skorları değerlendirildi. 21 olgu CD10 ile, 8 olgu, AMACR ile diffüz-kuvvetli pozitif boyanma göstermiştir. Bu olguların 7'si hem AMACR hem de CD10 ile , 1'i hem AMACR hem sitokeratin 7 ile, 1'i de AMACR, CD10, sitokeratin 7 ve CD117 ile diffüz-kuvvetli pozitif boyanma göstermiştir. 2 olgu ise CD10 ve sitokeratin 7 ile aynı zamanda diffüz-kuvvetli pozitif boyandı. Tiplendirilemeyen 8 olgunun 3'ü sadece sitokeratin 7 ile diffüz-kuvvetli pozitif boyanma gösterdi. Tiplendirilemeyen 3 olgu ise 4 belirleyici ile de boyanma göstermemiştir.Sonuçlar:RHKların alt tiplendirmesinde CD10, AMACR, sitokeratin 7 ve CD117 kıymetli belirleyicilerdir. Karışık morfoloji gösteren RHK olgularının ayırıcı tanısında şeffaf hücreli, papiller tip, kromofob tip RHK yanısıra , ?şeffaf-papiller renal hücreli karsinom? ve translokasyon karsinomlarının da ayırıcı tanıya dahil edilmesi gereklidir. Objective: To determine the specificity and sensitivity of CD10, AMACR, cytoceratin 7 and CD117, used in the differential diagnosis of renal cell carcinoma, in clear cells, papillary type, chromophobe type renal cell carcinomas and oncocytoma; to investigate the diagnostic usefulness of markers in cases with renal cell carcinoma displaying mixed morphology.Materials and Methods: The hematoxylin-eosin staining of all cases underwent partiai and radical nephrectomy and diagnosed with renal cell carcinoma in Ondokuz Mayıs University, Medical Faculty, Department of Pathology between the years 2005 and 2010 was reevaluated with respect to 2004 WHO classification. Fifteen clear cells, 15 papillary type, 10 chromophobe type RCC, 5 oncocytoma which were differentiated using light microscopy and 39 cases displaying mixed morphology were selected. Sections were prepared for each cases from blocks chosen to best represent the tumor and immunohistocemical study using CD10, AMACR, cytoceratin 7 and CD117 was performed.Findings: In the first stage, nonstaining of clear cell RCC with AMACR, cytoceratin 7 and CD117; diffuse and strong staining of papillary type RCC with cytoceratin 7 and diffuse and strong staining of papillary carcinoma with AMACR were significant. In addition, AMACR and cytoceratin 7 for papillary type, cytoceratin 7 for chromophobe type and CD117 for oncocytoma had high sensitivity and specifity. In the second stage, composite immunohistochemical scores of 39 cases containing papillary structures and clear cytoplasm cells and displaying mixed morphology were evaluated using four immunohistochemical markers. 21 cases showed diffuse strong CD10 staining whereas 8 cases showed diffuse strong AMACR staining. Of these cases, 7 showed diffuse and strong AMACR and CD10 staining; 1 showed diffuse and strong AMACR and cytoceratin 7 staining and 1 showed diffuse and strong AMACR, CD10, cytoceratin 7 and CD117 staining. Two cases were diffuse and strong stained with CD10 and cytoceratin 7 at the same time. Three of 8 notypeable cases showed strong positive staining with cytoceratin 7. Three nontypeable cases showed no staining with four markers.Results: CD10, AMACR, cytoceratin 7 and CD117 are useful markers in the differential diagnosis of subtypes of renal carcinoma. In the differential diagnosis of RCC, `clear-papillary renal cell carcinoma` and translocation carcinomas should be included in the differential diagnosis.
Collections