Kronik myeloid lösemi tedavisinde değişim ve gelişmeler: retrospektif bir değerlendirme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IV ÖZET Sinyal iletim inhibitörü İmatinib'in Kronik Myeloid Lösemi (KML) tedavisine girişi bir devrim olmuştur. Bu çalışmanın amacı İmatinib-öncesi KML verilerimiz ve İmatinib tedavisi alan KML hastalarımızın erken sonuçlarını araştırmaktır. Çalışmaya Ocak 1970 ile Nisan 2003 yıllan arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hastanelerinde KML tanısıyla izlenen 174 hasta alındı. Verilere retrospektif olarak hasta dosya kayıtlarından ulaşıldı ve hastalara 7 tip tedavi uygulaması yapıldığı saptandı. Hastaların tam anındaki evreleri Sentez Evreleme Modeline göre, risk grupları ise Hasford Skoruna göre belirlendi. Hastaların sağkalım eğrileri Kaplan Meier yöntemi ile değerlendirildi. Hastaların ortanca yaşı 43 (16-85) ve 98 'i (% 56) erkek, 76 'sı (% 44) kadındı (erkek/kadın oram 1.28/1). Tanı anında hastaların 88'inin evresi belirlenebildi; evre I: 33(% 37.5), evre II: 28(% 32), evre III: 15 (% 17), akselere faz:8 (% 9), blastik faz: 4(% 4.5). Tam anında risk grubu belirlenebilen 155 hastanın 52'si (% 33.5) düşük, 67'si (% 43.2) orta ve 36'sı (% 23.3) yüksek riskli grupta yer alıyordu. En sık uygulanan tedavi 105 uygulama (% 60.3) ile busulfandı. 174 hastanın 60'ında (% 34.5) tedaviye bağlı komplikasyon gelişmişti. Blastik faza geçen 58 hastada ortanca blastik faza geçiş süresi 31.5 aydı. İzlemde ölen 42 hastada ortanca sağkalım süresi 46.7 aydı. Sağkalım süresi Sentez evresi, Hasford risk grubu ve tedavi tipine göre değerlendirildiğinde sadece Sentez evre gruplarına göre sağkalımlar arasındaki fark istatistiksel anlamlı bulundu. İmatinib tedavisi uygulanan 19 hastanın 8'inde (% 42) tam hematolojik yanıt, 3 'ünde (% 15) major sitogenetik yanıt sağlanmıştı. İmatinib tedavisi ile en sık görülen yan etki ödemdi. Bizim çalışmamızdaki KML hastalarına uygulanan tedavi modalitelerinin KML tedavisinin dünyadaki seyri ve gelişmesi ile paralel seyrettiği görüldü. KML tedavisinde dönüm noktası olan İmatinib'in bizim hastalarımızda da öncelikli olarak ele alınması ve diğer tedavilerin ise literatür bilgileri ışığında modifiye edilerek uygulanması uygun olabilir. Başta genç hastalar olmak üzere seçilmiş hasta gruplarında ise küratif potansiyeli bildirilmiş olan hematopoetik kök hücre transplantasyonu gündeme gelmelidir. Anahtar kelimeler: Kronik myeloid lösemi, imatinib, kök hücre transplantasyonu, busulfan, hidroksiüre, interferon, Ara-c. ABSTRACT The introduction of Imatinib, the signal transduction inhibitor, opens a new era in the treatment of chronic myeloid leukemia (CML). The aim of our study is to research the data of the treatment of CML before Imatinib and the early results after imatinib therapy. 174 CML patients that had ben treated at the Hacettepe University Hospitals between January 1970 and April 2003 were included in our study. Data were collected from patients hospital file records retrospectively, 7 types of treatement applications were applied. The stage and risk groups of patients at the time of diagnosis were determined by Synthesis Staging Model and Hasford Score, respectively. The survival curves were evaluated by Kaplan- Meier method. The median age of the patients was 43 (range 16 and 85) years. 98 patients (56 %) were male, 76 (% 44) were female (male/female ratio: 1.28/1). The stage of 88 patients could be determined; Stage I: 33 (37.5 %), stage II: 28 (32 %), stage III: 15 (17 %), accelerated phase: 8 (9 %), blastic phase: 4 (4.5 %). The risk groups of 155 patients that could be determined were; 52 patients (33.5 %) in low, 67 patients (43.2 %) in intermedite and 36 patients (23.3 %) in high risk group. The most frequent treatement was busulfan as 105 applications (60.3 %). Treatement complications were developed in 60 (34.5 %) of 174 patients. The median time of progression to blastic phase was 31.5 months in 58 patients. Median survival was 46.7 months in 42 patients who were died during the study period. Survival analysis was done according to stage, risk groups and treatement types, only the survivals that was evaluated by the stage was found statistically significant. Complete hematologic and major cytogenetic responce of 19 patients treated with imatinib was achieved in 8 (42 %) and 3 (15 %), respectively. The most frequent side effect was edema. The treatement modalities applied to CML patients in our study were parallel to the development of CML treatement overall the world. Imatinib, as the turning point in CML treatement, may be preferred for first line therapy and other therapies should be applied by modifying in the light of the innonative approaches reported in the current literature. Hematopoietic stem cell transplantation as the only currative therapy in CML, may be used in selective patients such as young patient population. Key words: Chronic myeloid leukemia, treatment, imatinib, stem cell transplantation, busulfan, hydroxyurea, interferon, Ara-c.
Collections