Meme kanseri radyoterapisinde TLD ölçümleri ve plan verileri karşılaştırılarak solunum hareketlerinin cilt dozu üzerine etkisinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Dünya da kansere yakalanan her 4 kadından biri meme kanseridir. Meme kanseri radyoterapisinde cildin yeterli dozu alması önemlidir. Cildin çeşitli derinliklerinde dozun ayrıntılı bilgisi, yeni tedavi teknikleri belirlemek için kritik öneme sahiptir. Cilt dozunda istenen homojenitenin sağlanamaması durumunda hastalığın nüks etme ihtimali artmaktadır. Bu yüzden, memenin diğer bölgelerinde olduğu gibi yüzeyde de homojen doz dağılımı sağlanmalıdır. Bu çalışmanın amacı, helikal tomoterapi ile tedavi edilen meme kanseri hastalarında solunum hareketinin ve bolus kullanımının cilt dozu üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Bunun için, Alderson RANDO fantomun memesinde sekiz ayrı noktada yüzeye ve aynı noktaların yaklaşık 5 mm derinlikteki izdüşümlerine TLD'ler yerleştirilmiştir. Ölçümler için farklı frekans ve genlik değerlerine ayarlanarak solunum hareketini simule edebilen bir mekanizma kullanılmıştır. Ölçümler statik ve dinamik (frekans=0,3 Hz, genlik=5mm) olarak yapılmıştır. Her ölçüm bolussuz ve boluslu olarak tekrarlanmıştır. Solunum hareketi ve bolus kullanımıyla yüzeyde ve 5 mm derinlikteki ortalama doz değerleri TLD'ler ile ölçülmüştür. Ölçülen TLD dozları ile TPS'nin hesapladığı dozlar karşılaştırılarak cilt dozundaki değişim incelenmiştir. Elde edilen veriler SPSS 20.0 istatistiksel analiz programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Ölçüm sonuçlarına göre, solunum hareketinin cilt dozu üzerinde kayda değer bir etkisinin bulunmadığı ve bolus kullanımına gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca, TPS ile TLD ölçüm sonuçları karşılaştırıldığında TPS'nin cilt dozunu daha fazla tahmin ettiği görülmüş ancak klinik olarak kabul edilebilir olarak yorumlanmıştır. Sonuçlar literatür ile uyumludur. Breast cancer is the most common type of cancer in women. One out of every four women suffer from breast cancer in the world. İt is important for receiving adequate skin dose in breast cancer radiotherapy. The detailed information of dose in various depths of skin has a critical importance to determine new treatment technic. If the skin dose homogenity is not achieved, it is increased the risk of recurrence of disease. Therefore, the homogeneity of dose distribution should be provided on the surface as it is in other parts of the breast.The aim of this study is to investigate the effect of respiratory movement and using the bolus on skin dose in breast cancer patients treated with helical tomotherapy. TLDs were placed on both the surface of the Alderson RANDO phantom's breast in eight points and on the projections of each points which is about 5 mm deep. It was used a mechanism which can be adjusted to the different frequency and amplitude values is to simulate for measurements. The measurements were performed statically and dynamically (frequency=0,3 Hz, amplitude=5mm). Each measurement was repeated with and without bolus. The mean dose values were measured by using TLDs and bolus during respiratory at the surface and at 5 mm depth. The measured TLDs and calculated doses of TPS was compared investigated the change of skin dose. The data were evaluated using the SPSS 20.0 statistical analysis program. According to the results, it is concluded that the respiratory movement is not a significant effect on the skin dose and it is not necessary to use the bolus. Besides, when TPS and TLD results were compared with each other, it is seen that, the estimation of skin dose of, TPS calculations was higher than TLDs measurements. it is acceptable clinically. The results are in good agreement with literature values.
Collections