Acil serviste akut aort diseksiyonu tanısı alan hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Akut aort diseksiyonları (AAD) acil servis başvuruları içinde her ne kadar çok sık karşılaşılan bir durum olmasa da çeşitli klinik bulgular ortaya koyabilmesi nedeni ile tanınması oldukça zor bir hastalıktır. Acil servis hekimleri açısından bakıldığında böylesine ciddi ve göreceli olarak az rastlanan bir hastalığın tanınması ve hızla medikal tedavilerinin başlatılıp gerekli vakalarda cerrahi hazırlığın yapılması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı; Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Kliniğine başvuran AAD'lu hastaların demografik özelliklerini, klinik bulgularını ve tanısal parametrelerini değerlendirip literatür eşliğinde tartışmaktır.Materyal ve Metod: Çalışmamızda Ocak 2006 ile Aralık 2010 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Kliniğinde AAD tanısı konulan 57 hastanın dosyalarında yer alan kişiye özel bilgileri gizli tutularak yaş, cinsiyet, klinik prezentasyon, istenilen laboratuar tetkikleri, EKG kayıtları, görüntüleme yöntemleri, tedavi yöntemleri ve sonuçları daha önceden oluşturulmuş hasta bilgi formuna kayıt edildi. Daha sonra elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Science) 15.0 programı ile analiz edildi. Sonuçlar ortalama ± standart sapma olarak verildi. İstatistik yöntemi olarak iki oran testi ve Kruskal-Wallis varyans analizi kullanıldı. İstatistiksel analizde p<0.05 değeri anlamlı kabul edildi.Bulgular: AAD'ları çalışma dönemi içinde tüm acil başvurularının %0.06'sı idi. Hastaların 46 (%80.7)'sı erkek, 11 (%19.2)'i kadın ve yaş ortalaması 63±12.0 yıl idi. Hastaların özgeçmişlerindeki en önemli predispozan faktörün %71.9 oranında hipertansiyon olduğu tespit edildi. Hastaların anamnezleri incelendiğinde; en sık başvuru şikayetlerinin göğüs (%47.3) ve sırt ağrısı (%47.3) olduğu belirlendi.En sık görülen EKG değişikliğinin nonspesifik ST-T değişikliği (%56.1) olduğu belirlendi. Sadece iki hastada (%3.5) ST elevasyonu olduğu tespit edildi. Hastalarda en sık görülen akciğer grafisi bulgusunun %61.4 ile mediastinal genişleme olduğu bunu %42.1 ile anormal aortik kontür bulgusunun izlediği tespit edildi. Konrastlı bilgisayarlı tomografi (BT) ile hastaların %98.2'sinde tanı konulduğu belirlendi. Çalışmamıza dahil edilen 57 hastanın 29 (%50.8)'u DeBakey tip 1, dördü (%7.1) DeBakey tip 2 ve 24 (%42.1)'ü DeBakey tip 3 AAD olarak gruplandı.Toplamda 43 (%75) hastaya cerrahi tedavi önerilmiştir. Bu hastaların 20'sinin (%35.1) başka bir hastaneye sevk edildiği tespit edildi. Bizde takip edilen toplam 37 hastanın 14 (%37.8)'ünün exitus olduğu saptandı.Cinsiyete göre mortalite oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu (p>0.05). Proksimal diseksiyonlar (Tip 1 ve 2) ile distal diseksiyonlar (Tip 3) arasında mortalite oranı açısından anlamlı fark olmadığı saptandı (p>0.05). Özgeçmişinde hipertansiyon (HT) öyküsü olan hastaların mortalite oranı %33.3, HT öyküsü olmayanların oranı ise %50 idi. İki grubun mortalite oranları açısından istatistiki olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmedi (p>0.05).Sonuç: AAD özellikle 60'lı yaşlarda göğüs ve sırt ağrısı ile başvuran erkek ve HT öyküsü olan hastalarda daha sık görülmektedir. Acil servisimizde en sık kullanılan tanı yönteminin kontrastlı BT olduğu görülmektedir. Cinsiyet, yaş, diseksiyon tipi ve HT öyküsünün mortaliteyi etkilemediği, mortaliteyi azaltan en önemli durumun erken tanı ve uygun cerrahi müdahale olduğunu düşünmekteyiz.Anahtar kelimeler: Akut aort diseksiyonları (AAD), DeBakey sınıflaması, Acil servis. Purpose: Although acute aortic dissections (AAD) are not very common admissions in the emergency rooms, they are hard to diagnose as they have variable clinical findings. Looking from the view of emergency room doctors, this serious and relatively uncommon condition must be recognized and given medical treatment as soon as possible and in selected patients surgical preparations must be made. The purpose of this study is to evaluate the demographic characteristics, clinical findings and diagnostic parameters of the patients with AAD admitted to the Emergency Department of Ondokuz Mayıs University Medical School and discuss according to the literature.Materials and methods: In our study; age, sex, clinical presentation, laboratory examinations, ECG records, imaging methods, treatment methods and results of 57 patients diagnosed as AAD between January 2006 and December 2010 in the Emergency Department of Ondokuz Mayıs University Medical School were recorded in a previously made patient information file keeping personal informations safe. Afterwards, the data obtained were analyzed according to the SPSS (Statistical Package for Social Science) 15.0 program. The results were given as median ± standart deviation. Two ratio test and Kruskal-Wallis variance analysis were used in the statistical analysis. The value of p<0.05 were accepted as significant.Results: AAD formed 0.06% of all emergency admissions in the study period. There were 46 male (80.7%) and 11 female (19.3%) patients with a median age of 63±12.0 year. The most important predisposing factor in the patients history was hypertension with a rate of 71.9%.The most frequent complaints of presentation of the patients were chest (47.3%) and back pain (47.3%). A nonspecific ST-T change (56.1%) was determined as the most common ECG change. Only two patients had an elevated ST-T (3.5%). The most common findings on the chest radiograms were mediastinal enlargement (61.4%) followed by abnormal aortic contour (42.1%). 98.2% of the patients were diagnosed with contrast enhanced computed tomography (CT). Of 57 the patients included in our study, 29 of them were groupped as DeBakey type 1 (50.8%), 4 DeBakey type 2 (7.2%), 24 DeBakey type 3 (42.1%) AAD.In total, 43 patients (75%) were recommended surgical treatment. 20 of the patients (35.1%) were referred to another hospital. 14 of the 37 patients (37.8%) followed in our hospital were excitus.There were no statistically significant difference in mortality rates according to the sex (p>0.05). Also no significant difference were detected between proximal (type 1 and 2) and distal disections (type 3) in terms of mortality rates (p>0.05). The mortality rate of patients with hypertension (HT) history was 33.3% and 50% without HT history. There were no statistically significant difference in the mortality rates of these groups (p>0.05).Conclusions: AAD is especially more common in male patients with a history of HT aged around 60 presenting with chest and back pain. The most common diagnostic method in our emergency department is contrast enhanced CT. We conclude that age, sex, type of dissection and HT history do not affect mortality whereas early diagnosis and appropriate surgical intervention reduces it significantly.Key words: Acute aortic dissections(AAD), DeBakey classification, emergency room.
Collections