Çocukluk çağında obezite tanısı alan hastaların klinik ve antropometrik özellikleri ve metabolik sendrom sıklığı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Erişkinlerde olduğu gibi çocuk ve ergenlerde de kilo fazlalığı olan bireylerin sayısı 20. yüzyılın son yarısında yaklaşık %50 artmıştır. Obezite ile birçok hastalık arasında sıkı bir ilişki olduğu, obez kişilerde yaşam süresinin kısaldığı, ayrıca erişkin obezlerin büyük bir çoğunluğunda bu durumun başlangıcının çocukluk çağı yaşlarına uzandığı iyi bilinmektedir. Bu nedenle çocukluk yaşlarında obezite günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmayı yapmamızdaki amaç obezite için risk faktörlerinin ve çocukluk çağı obezitesi tanısıyla izlenen hastalardaki metabolik sendrom sıklığının belirlenmesidir. Çalışmaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Polikliniğine kilo fazlalığı yakınması ile başvuran yaşları 6-17,5 yıl arası değişen 188 olgu alındı. Bilinen sistemik veya metabolik problemi olanlar, vücut ağırlığını etkileyebilecek ilaç kullananlar, genetik sendrom bulguları olanlar çalışmaya alınmadı. Çocuk Genel Polikliniğine nonspesifik yakınmalar ile başvuran normal ağırlıkta rastgele 100 olgu kontrol grubunu oluşturdu. Olguların boy ve ağırlık persentilleri yaş ve cinsiyete uygun çizelgelere göre değerlendirildi. VKİ `leri hesaplandı. VKİ 10-85p olanlar normal kilolu, 85-95p olanlar fazla kilolu, 95 persentil ve üstü olanlar obez olarak kabul edildi. Bel çevresi ölçümüne göre 90 persentilin üzerindeki olgular belirlendi. Olguların sistolik ve diastolik kan basıncı ölçümleri yaş ve cinsiyete uygun ölçeklere göre değerlendirildi. Tansiyon yüksekliği olan hastalar belirlendi. Açlık kan glikozu ?110 mg/dL olanlar bozulmuş açlık glikozu olarak kabul edildi. Oral glikoz tolerans testine göre ikinci saat kan glikozu <140 mg/dL olanlar normal, 140-200 mg/dL olanlar bozulmuş glikoz toleransı olarak değerlendirildi. HOMA-IR>3.16 olanlarda insülin direnci varlığı kabul edildi. Açlık HDL düzeyi <40 mg/dL olanlar ile açlık TG düzeyi ?150 mg/dL olanlar dislipidemi olarak kabul edildi. Çalışmamızda metabolik sendrom tanısı için IDF kriterleri kullanıldı.Çalışma grubunda metabolik sendrom görülme sıklığı %21,8 olarak bulundu. Bu çalışmaya göre çocukluk çağı obezitesi için yaş, cinsiyet, puberte evresi, anne eğitim seviyesi risk faktörü olarak bulunmamıştır. Yüksek doğum ağırlığı, anne sütü alım süresinin düşüklüğü, yüksek anne ve baba VKİ, babanın eğitim seviyesi düşüklüğü, uzun süre ekran başında kalma, uzun uyku süresi ise risk faktörü olarak belirlenmiştir. Ayrıca obez olarak takip edilen çocuklarda istatistiksel olarak önemli ölçüde kan basıncı yüksekliği, insülin direnci ve dislipidemi görülmüştür. Yine çalışmamıza göre, obez çocuklarda cinsiyet, anne sütü alım süresi, ekran süresi, uyku süresi ise metabolik sendroma yakalanma açısından risk faktörü değildir. Ancak kan şekeri ve kan basıncı yüksekliği, insülin direnci, dislipidemi ve akantozis nigrikans varlığı metabolik sendrom gelişmesi açısından literatürle uyumlu bir şekilde risk faktörü olarak belirlenmiştir.Obezite eğilimi özellikle çocuklar ve adolesanlarda alarm verici düzeydedir ve obez çocuklarda metabolik sendrom görülme sıklığı giderek artmaktadır. Ancak obez çocuklarda metabolik sendrom sıklığı farklı çalışmalarda oldukça değişkenlik göstermektedir. Bu durum çocuk ve adolesanlarda tanı kriterlerinin tam olarak belirlenmemiş olması ve kimi zaman da ölçüm yöntemlerinin farklı olmasından kaynaklanır. Like the adults, the number of the overweight children and adolescents has increased by approximately %50 in the last half of the 20th century. It is well known that there is a strong relationship between obesity and many diseases that lead to shortened life expectancy and in the vast majority of the adult obsesses; the onset of this situation extends to their childhood. For this reason, childhood obesity is regarded as an important health problem. The purpose of this study is to determine the risk factors for obesity and the prevalence of the metabolic syndrome in patients with the diagnosis of childhood obesity.Total 188 cases, whose ages ranging from 6 to 17.5 years, that applied for being overweight to the Department of Pediatric Endocrinology in 19 Mayıs University were involved in this study. Those with known systemic or metabolic problem, drug users whose drugs could affect the body weight, and those with signs of genetic syndromes were excluded. One hundred cases with a normal weight, admitted to the Department of Pediatrics with nonspecific symptoms, formed the control group. Height and weight percentiles of the patients were evaluated according to appropriate schedules for age and gender. BMI of the patients were calculated. Those with BMI 10-85p were considered as normal weight, those with 85-95p were considered overweight, and those with 95 percentile and above were considered as obese. The cases whose measurement of waist circumference was above 90 percentile were determined. Systolic and diastolic blood pressure measurements of the patients were evaluated according to age and gender-appropriate scales. The ones whose fasting blood glucose ? 110 mg / dL were defined as impaired fasting glucose, whereas the ones whose fasting blood glucose ?126 mg/dL were defined as diabetes. According to oral glucose tolerance test, at the second hour, blood glucose <140 mg/dL were considered as normal, 140-200 mg/dL were considered as impaired glucose tolerance, and ? 200 mg / dL or above were considered as diabetes. Patients with HOMA-IR> 3.16 were accepted as having insulin resistance. Fasting HDL levels <40 mg / dL and fasting TG levels ? 150 mg / dL were considered as dyslipidemia. In our study, the IDF criteria were used for the diagnosis of metabolic syndrome.The indice of metabolical syndrome was foun to be 21,8 percent in the experimental group.According to this study for childhood obesity, age, gender, pubertal status and maternal education level were not found to be risk factors. High birth weight, low level of the duration of breast milk intake, high maternal and paternal BMI, low of father?s education level, long exposure to the monitor and other electrical devices, long sleep duration are determined as risk factors for obesity. In addition to that in children labeled as obese, a statistically significant high blood pressure, insulin resistance, high blood sugar and dyslipidemia. Again according to our study in obese children, gender, duration of breast milk intake, screen time, sleep time are not risk factors for developing the metabolic syndrome. However, high blood sugar and blood pressure, insulin resistance, dyslipidemia and the presence of acanthosis nigricans were determined as risk factors for the development of metabolic syndrome in a manner consistent with the literature.Obesity is an alarming trend level, especially among children and adolescents and the prevalence of the metabolic syndrome in obese children is increasing. However, the frequency of metabolic syndrome in obese children is quite variable in different studies. The reason for this condition can be result of undefined diagnostic criterias for children and adolescents or different measurement methods.
Collections