Eksudatif tip yaşa bağlı makula dejenerasyonunda intravitreal ranibizumab enjeksiyonunun görme keskinliği ve santral maküler kalınlık üzerine etkisi

Abstract

Amaç: Bu çalışmada, neovasküler yaşa bağlı makula dejenerasyonunun (YBMD) tedavisi amacıyla, en az üç kez yapılan intravitreal ranibizumab enjeksiyonunun, en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK), santral maküler kalınlık (SMK) üzerine etkisi ve bu parametrelerin yüzde değişimleri arasındaki korelasyon araştırılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, neovasküler YBMD'ye sekonder subfoveal koroid neovaskülarizasyonu (KNV) saptanan ve tedavi amaçlı en az 3 kez intravitreal ranibizumab enjeksiyonu yapılan toplam 89 hastanın 89 gözü dahil edildi. Hastaların tümünün tedavi öncesi EİDGK logMAR cinsinden kaydedildi. Floresein anjiografi (FA) ile lezyon klasik, okült veya miks olarak tiplendirilirken, optik koherans tomografi (OKT) ile SMK ölçümü yapıldı. Tedavi sonrası en son takiplerindeki EİDGK ve SMK değerleri de kaydedildi.Bulgular: 43 (48,3%) hastada klasik, 9 (10,1%) hastada miks, 37 (41,6%) hastada ise okült tip membran olduğu tespit edildi. Klasik, miks ve okült KNV'de, tedavi sonrası SMK'daki azalma anlamlı idi (sırasıyla p=0,000; 0,011; 0,004) Klasik KNV'si olan hastalarda tedavi sonrası EİDGK'de anlamlı artış saptanırken (p=0.001), miks veya okült KNV'si olan hastalarda değişim görülmedi. Klasik ve miks KNV grubunda, EİDGK ve SMK değerlerinin tedavi sonrası yüzde değişimleri arasında anlamlı korelasyon saptanmazken, okült KNV grubunda, pozitif yönde anlamlı korelasyon saptandı. (p=0,021, r=0,377)Sonuç: Eksudatif YBMD tedavisinde, intravitreal ranibizumab enjeksiyonu sonucunda elde edilen anatomik iyileşme, her lezyon tipinde, görme keskinliğindeki artışla birliktelik göstermemektedir.

Purpose: To assess the effect of at least three intravitreal ranibizumab injections, for the treatment of the neovascular age-related macular degeneration (AMD), on the best corrected visual acuity (BCVA), central macular thickness (CMT) and to evaluate the correlation between the changes of these parameters in terms of percentage.Materials and Methods: 89 eyes of 89 patients, who have had at least 3 intravitreal ranibizumab injections for the treatment of subfoveal koroidal neovascularization (CNV) secondary to neovascular AMD, were evaluated. Before treatment, BCVA of the patients were recorded in logMAR. According to fluorescein angiography (FA), CNV were typed as classic, occult or mixed. CMT were measured by optic coherence tomography (OCT). After treatment, BCVA and CMT were recorded at last visit.Results: There were classic CNV in 43 eyes (48,3%), mix CNV in 9 eyes (10,1%) and occult CNV in 37 eyes (41,6%). CMT decreased significantly in patients with classic, mix and occult CNV (p=0,000; 0,011; 0,004, respectively). The increase in BCVA was significant in patients with classic CNV (P=0,001) but there was no change in patients with mix and occult CNV. While there were not a correlation between the changes of BCVA and CMT in terms of percentage in the patients with classic and mix CNV, a positive, significant correlation was obtained in the patients with occult CNV (p=0,021, r=0,377).Conclusion: The anatomical improvement, that is seen as a result of the treatment of AMD with intravitreal ranibizumab injection, is not neccesserally associated with the increase in visual acuity in all types of CNV.