Bir cerrahi kliniğinde antibiyotik profilaksi uygulamalarının gözlemlenmesi ve cerrahi alan enfeksiyonuna etkili risk faktörlerinin belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ ve AMAÇ: Cerrahi alan enfeksiyonları (CAE) tüm hastane enfeksiyonları içinde üçüncü sırayı ve cerrahi hastalarında ise birinci sırayı almaktadır . Cerrahi işlem sonrası yara enfeksiyonu insidansı son üç dekadda belirgin olarak azalmıştır. CAE gelişen hastalar gelişmeyenlerle kıyaslandığında on beş kat daha fazla hastaneye tekrar yatırılmaktadır. Antibiyotik profilaksisi cerrahi işlem sonrası gelişecek enfeksiyonları önlemede etkindir. Ancak antibiyotik profilaksisinin uygunsuzluğu da cerrahi alan enfeksiyonu gelişimine etkili önemli bir risk faktörüdür. Uygunsuz antibiyotik profilaksisi bakteriyel direnç gelişimini, enfeksiyon oranını ve hasta tedavi maliyetini arttırmakta ve hastanede kalma süresi artışına sebep olmaktadır.Bu çalışmada Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniği cerrahları tarafından iki aylık sürede ardışık ameliyat edilip temiz ve temiz-kontamine cerrahi yara sınıfına dahil edilen hastalara uygulanan perioperatif profilaksi uygulamalarının (endikasyon, zamanlama, doz açısından) rehberlerin önerisine uyum sıklığının gözlemlenmesi ve CAE gelişim üzerine etkili risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlandı.GEREÇ ve YÖNTEM: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı' nda iki ay süreyle hastanemiz uzman genel cerrahları tarafından kullanılan ameliyat odalarında ameliyat edilen hastalardan temiz ve temiz kontamine sınıfına dahil edilen 18 yaşından büyük ASA skoru <5 olan tüm hastalar ardışık olarak çalışmaya dahil edilip gözlemlenmesi planlandı. Çalışmayla ilgili etik kurul onayı alındı. Çalışmaya dahil edilen hastalar günlük olarak ziyaret edilip hastaların demografik özellikleri, CAE gelişimi için etkili olan risk faktörleri, yara durumu ve uygulanan profilaksi ile ilgili bilgiler çalışma formuna günlük not edildi. Elde edilen veriler ?SPSS 15.0 for Windows? programı ile incelendi.BULGULAR: Çalışmaya 108 hasta dahil edildi. % 50 (54)' ü temiz kontamine, diğerleri temiz yara idi. % 13,9 (15) CAE tesbit edildi. Kültür % 52 (13/25) hastaya uygulandı 8' inde üreme oldu. Üreyen etkenlerin 7'sinin dirençli olduğu saptandı. Hastaların % 98,1 (106)' ine preoperatif profilaksi uygulandı. Hiç profilaksi verilmeyen iki hasta vardı. Antibiyotik veriliş zamanı hastaların hepsinde 5-15 dk arası dönemde idi. Seçilen ajan çalışılan kliniğin protokolü gereği ampisilin sulbaktam (SAM) 2 gr iv şeklindeydi. Tek doz profilaksi uygulaması % 15,8 (15) hastada tercih edilirken , % 94,2 (91)' sinde uzamış profilaksi tercih edildiği saptandı. İncelenen risk faktörlerinden acil cerrahi girişim olması, hipoalbuminemi varlığı, temiz kontamine yara olması ve abdominal insizyon olması riskli bulunurken lojistik regresyon analizi incelemesinde bağımsız risk faktörü bulunamadı.SONUÇ: Sonuç olarak çalışmamızda sadece temiz ve temiz-kontamine yaraları kapsayan ardışık 108 cerrahi girişimde %13,9 (15) oranında CAE görüldü. Bu oran temiz ve temiz kontamine cerrahiler için yüksekti. Bunun sebebi ameliyat öncesi profilaktik antibiyotik veriliş zamanının ilk insizyondan 5.-15. dk önce verilmesi nedeniyle profilaksinin geç verilmiş olması olabilir.Bu çalışmada dirençli mikroorganizmaların oranının bu kadar yüksek bulunması uzamış profilaksi uygulaması ile ilişkili olabilir. CAE gelişim oranlarını azaltmadığı ve dirençli mikroorganizmaların üremesine sebep olduğu için yara kapatıldıktan sonra profilaksi amacıyla tedavi dozunda antibiyotik verilmesi uygulamasından uzaklaşılmalıdır.Türkiye'de bazı hastanelerin cerrahi profilaksi için standardize edilmiş rehberleri olsa da ulusal bir cerrahi profilaksi rehberi hazırlanması cerrahi girişimlerde standart yaklaşım sağlayacak ve uygunsuz antibiyoik kullanımının istenmeyen yan etkilerini azaltacaktır. BACKGROUND: Surgical site infectıon (SSI) is the most frequent infection in general surgery practices. SSI developed patient is 15 times more likely to be readmitted to the hospital within 30 days after discharge. The incidence of SSI has been reduced with the use of appropriate antimicrobial prophylaxis during last 30 years. Antibiotic prophylaxis is effective in preventing post-surgical infections. However inappropriate antibiotic prophylaxis is also a potential risk factor for the SSI?s.OBJECTİVE: The objective of this study is to assess the quality of antibiotic prophylaxis for clean and clean-contaminated elective and emergency surgical procedures and to determine the risk factors for SSI.METHODS: This study was performed in the Department of General Surgery at Ondokuz Mayis University Hospital, a tertiary-care center in Samsun, Turkey, from 1st January 2012 to 1st April 2012. While consecutive 108 patient were included, the patients whose ASA scoring > 4, and age < 18 year, and surgical incisions classified as contaminated or dirty were excluded. Data were recorded using a form. In the form we asked for demographics and potential risk factors associated with SSI, as identified in the literature. Data collection form was used to record the type of procedure, the names, number and the timing of the first doses, and duration of antibiotics, and problems in the management of prophylactic antibiotic use for surgical procedures. Active postdischargesurveillance was performed. The infections were diagnosed by the expert surgeon according to U.S. Centers for Disease Control and Prevention (CDC) criteria. Data were analyzed using SPSS software (version 15.0; SPSS Inc., Chicago, IL). A significance level of 0.05 was accepted for all tests. Logistic regression models were constructed for multivariate analysis of the relative importance of risk factors.RESULTS: The SSI rate during the study period was 13,9 % for 108 consecutive procedures. 54 of the procedures were clean and the others were clean-contaminated. 38 patients were male whereas the others were women. All patients were followed until the 30th day after the surgery. For all procedures, 1,9 % of patients were not used antibiotic prophylaxis, whereas 13,9 % of patients were used single dose prophylaxis. In 98,1% of procedures, the first dose of antibiotics was administered 5-15 minutes before the incision. Duration of prophylaxis was longer than 24 hours in 84,2 % and longer than 48 hours in 57% of all procedures. Sulbactam ampicilin 2 gr IV was administired to all patients for the antimicrobial prophylactic agent. The razor was used for hair removal and the hair removal timing was the night before the incision.CONCLUSION: In this study, the most important problem was the timing of the antimicrobial prophylaxis. The prophylactic antibiotic administration timing was late in all procedures. The department protocol were used in all patients. The hair removal should be perform just before the incision. After the closure of the surgical wound, prolonged profilaxis can lead to SSI?s due to resistant microroganisms.
Collections