Yoğun bakımda izlenen travma hastalarında akut böbrek hasarını öngörmede RIFLE ve AKIN kriterlerinin karşılaştırılması

Abstract

Amaç: Akut böbrek hasarı (ABH), böbrek fonksiyonlarındaki ani bozulma ile gelişen, böbrek yetersizliği oluşmadan önceki süreci kapsayan, yoğun bakım ünitelerinde sık karşılaşılan, mortalite ve morbiditeyi arttıran klinik problemlerden biridir. Bu tablonun hem tanımını hem de kliniğini standardize etmek ve bu alanda ortak bir dil oluşturmak amacıyla 2000'li yılların başında önce RIFLE kriterleri, kısa süre sonra da bir takım değişikliklerle AKIN kriterleri geliştirilmiştir. Bu çalışmada kritik travma hastalarında RIFLE ve AKIN kriterlerine göre ABH insidansının saptanması, bu iki ölçütün klinik sonuçlar ve prognoz yönünden prediktif güçlerinin karşılaştırılması ve ABH gelişmesinde etken olabilecek bazı risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmanın Eylül 2010 - Nisan 2012 tarihleri arasında yoğun bakım ünitesinde 48 saatten uzun süre kalacak, 18 yaş ve üstü travma hastalarında, prospektif olarak yapılması planlandı. Çalışmaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Yerel Etik Kurul onayı alındıktan sonra başlandı. Hastalar yedi gün boyunca günlük serum kreatinin değerleri ve saatlik idrar çıkışları takip edilerek RIFLE ve AKIN kriterlerine göre ABH açısından değerlendirildi. Hastaların demografik ve klinik verileri kayıt edildi. Hastaların maruz kaldığı travmanın şiddetini belirlemek ve sağ kalım olasılığını tahmin etmek için travma skorları (ISS, RTS ve TRISS) hesaplandı.Bulgular: Çalışmamıza 112 erkek ve 29 kadın olmak üzere toplam 141 hasta dahil edildi. Akut böbrek hasarı gelişme insidansı RIFLE kriterlerine göre %29,1; AKIN kriterlerine göre %42,5 olarak saptandı. Akut böbrek hasarı gelişen hastaların yaş ortalaması, APACHE II skorları, SOFA değerleri ve mortalite oranları ABH gelişmeyen gruba kıyasla her iki kritere göre de anlamlı derecede yüksek bulundu. Akut böbrek hasarı gelişen grupta yoğun bakım ünitesi (YBÜ) ve hastanede kalış süreleri AKIN sınıflamasında anlamlı derecede yüksekken, RIFLE sınıflamasında sadece YBÜ'de kalış süreleri anlamlı derecede yüksek bulundu. Her iki kritere göre de ABH gelişen hastalarda ISS skorunun daha yüksek, RTS ve TRISS skorlarının ise daha düşük olduğu görüldü.RIFLE kriterlerine göre ABH gelişen hastaların hastane mortalitesi %71 iken, AKIN kriterlerine göre %61 olarak tespit edildi. Akut böbrek hasarı gelişen hastaların hastane mortaliteleri her iki ölçütün alt gruplarına göre analiz edildiğinde böbrek hasarının şiddeti ile mortalite oranları arasında anlamlı derecede yükselen bir korelasyon saptandı.Ayrıca her iki sınıflamaya göre de ABH gelişen hastalarda ABH gelişmeyenlere göre ortalama mekanik ventilasyon günü daha uzun; kontrast madde kullanımı, kan ve kan ürünleri ile replasman daha fazlaydı.Sonuç: Çalışmamızın sonuçları hem RIFLE hem de AKIN kriterlerinin, yoğun bakıma yatırılan travma hastalarında akut böbrek hasarının insidansını ve şiddetini belirlemede kullanılabilecek, klinik sonuçlar ve prognoz açısından prediktif güçleri yüksek ölçütler olduğunu göstermektedir. Alt grup analizlerinde ise AKIN kriterlerinin bazı klinik parametrelerde daha duyarlı, klinik kullanım açısından da daha pratik ve kullanışlı olduğu sonucuna varıldı.

Objectives: Acute kidney injury (AKI) is a sudden loss of kidney function and one of clinical problems increasing the mortality and morbidity, covering the period prior to development of renal failure mostly presenting at intensive care units. In order to standardize both the definition of this manifestation and the clinic and to create a common language in this field, first the RIFLE criteria was developed in the beginning of 2000s and after a while later AKIN criteria was developed with several changes. In this study we investigated the determination of AKI incidence in the critically ill trauma patients by RIFLE and AKIN criteria, comparison of predictive powers of the two criteria for clinical results and prognosis and some risk factors that might cause development of AKI.Materials and Methods: The study was planned prospectively to perform on the trauma patients at the age of 18 and over who would stay at intensive care unit for over 48 hours between the dates September 2010 and April 2012. We started the study after obtaining the approval of Local Ethics Committee of 19 May University Medical Faculty. The daily serum creatinine values and hourly urine output of the patients were monitored for seven days and they were evaluated by their RIFLE and AKIN criteria for AKI. The demographic and clinical data of the patients were recorded. The trauma scores (ISS, RTS and TRISS) were calculated in order to determine the severity of trauma exposed by the patients and to forecast the possibility of survival.Findings: The total 141 patients were included in our study. Of these, 112 were males and 29 were females. The incidence of acute kidney injury development was determined to be 29.1% by RIFLE criteria and 42.5% by AKIN criteria. The average age, APACHE II scores, SOFA values and mortality rates of the patients with acute kidney injury were found to be significantly higher than the group without AKI, considering the two criteria. The intensive care unit (ICU) and length of hospitalization of the group with the development of acute kidney injury were significantly higher in AKIN classification, however only the length of intensive care unit stay was significantly higher in RIFLE classification. ISS score was observed to be higher and RTS and TRISS scores were ower in the patients with AKI for both of the criteria.The hospital mortality of the patients with AKI was detected to be 71% by RIFLE criteria and 61% by AKIN criteria. When analyzed the hospital mortalities of the patients with AKI by the sub-groups of both of the criteria, there was a significantly increasing correlation between the severity of kidney injury and the mortality rates.Furthermore, the average mechanical ventilation day of the patients with AKI were longer than the patients without AKI considering both of the classifications and use of contrast agent, blood and blood products and replacement were higher.Results: The results of our study show that both RIFLE and AKIN criteria can be used to determine the incidence and severity of acute kidney injury in the trauma patients at intensive care unit and the predictive power of the two criteria are higher for clinical results and prognosis. It is concluded in the analysis of their sub-groups that AKIN criteria are more sensitive in certain clinical parameters and, more practical and useful for clinical use.