Akut koroner sendromlarda, klinik risk skorları ile aortik elastikiyet paramatreleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Akut koroner sendromlar, altta yatan aterosklerozun yaygınlığı, ciddiyeti ve taşıdığı akut trombotik riskteki farklılıklara bağlı olarak morbidite ve mortalitesi değişken farklı heterojen klinik tablolardan oluşmaktadır. Daha önceki çalışmalarda aortik stiffness paremetreleri ile ateroslerotik kalp hastalıkları arasındaki ilişki değerlendirilmiştir. Çalışmamızda ST elevasyonlu ve ST elevasyonu olmayan akut koroner sendromlarda ekokardiyografi ile ölçülebilen aortik elastikiyet parametrelerinin klinik risk skorları ile ilişkisi araştırılmışıtır.Yöntem: Çalışmaya Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Departmanı'na göğüs ağrısı ile başvuran ve klinik, elektrokardiyografik (EKG), laboratuvar ve görüntüleme metodları ile incelemeler sonucunda ST elevasyonu olmayan akut koroner sendrom ve ST elevasyonlu akut koroner sendrom tanısı alan ve Kardiyoloji Koroner Yoğun Bakım ünitesi'nde takip edilen hastalardan 104 tanesi dahil edildi.Akut koroner sendromun heterojen dağılım gösteren kliniğine uygun olarak, hastalar kararsız angina, ST elevasyonsuz Mİ ve ST elevasyonlu Mi olarak gruplara ayrıldı. Hastalar akut koroner sendrom tanısı aldığı an akut iskemi, EKG ve klinik şikayetleri düzeldikten sonra hastalara transtorasik ekokardiyografi görüntülemesi yapıldı ve gerekli parametreler kaydedildi.Hastaların TIMI, GRACE risk skorları kaydedildi. Aortik elastikiyet paremetreleri ile klinik risk skorları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacı ile Non-ST elevasyonlu akut koroner sendromlu hastalar GRACE risk skoruna göre üç gruba, ST elevasyonlu akut koroner sendromlu hastalar ise TİMİ STEMİ risk skoruna göre iki gruba bölündü. Anjiografi sonrası Syntax ve Gensini skorları hesaplandı ve kaydedildi. Anjiografi yapılacak hastalarda aortik elastisite parametreleri ile koroner anjiografi skorları olan Syntax ve Gensini skorları karşılaştırıldı.Bulgular: NSTEMİ grubunda, USAP ve STEMİ grubuna göre aortik strain ve aortik distensibilite değerleri daha azdı, aortik stiffness indeksi, Syntax skoru ise daha fazlaydı (p<0,05). STEMİ grubunda, USAP grubuna göre aortik strain ve aortik distensibilite azalmıştı, aortik stiffness indeksi, Syntax ve Gensini skoru artmıştı (p<0,05). Gensini skoru açısından STEMİ ile NSTEMİ grubu arasında fark yoktu (p>0,05). GRACE risk skoru hastalarında, yüksek risk grubunda, düşük ve orta risk grubuna göre aortik strain ve aortik distensibilite azalmıştı, aortik stiffness indeksi, Syntax ve Gensini skoru artmıştı (p<0,05). Orta risk grubunda, düşük risk grubuna göre aortik stiffness indeks artmıştı (p<0,05). Orta risk grubu ile düşük risk grubu arasında Syntax ve Gensini skoru açısından fark yoktu. GRACE risk skoru ile aortik distensibilite ve strain arasında negatif, aortik stiffness indeksi arasında pozitif korelasyon izlendi (p<0,001). ST elevasyonlu akut koroner sendromlu hastalarda, TİMİ STEMİ risk skoru grubunda, yüksek risk grubunda, aortik diyastolik çap ve aortik stiffness indeksi düşük riskli gruba göre daha fazla bulunurken, aortik strain ve aortik distensibilite azalmıştı (p<0,05). Yüksek risk grubunda hem Syntax hem de Gensini skoru anlamlı derecede daha yüksekti (p<0,05). TİMİ STEMİ risk skoru ile aortik distensibilite ve strain arasında negatif, aortik stiffness indeksi arasında pozitif korelasyon vardı (p<0,001). Syntax skoru grupları ile yapılan karşılaştırmada, yüksek ve orta risk grubunda aortik strain ve aortik distensibilite düşük risk grubuna göre daha az iken, aortik stiffness indeksi artmış bulundu (p <0,05). Yüksek ve orta riskli grup arasında aortik elastikiyet parametreleri açısından fark yoktu (p>0,05).Sonuç: Klinik risk skorları yüksekliği ile aortik elastikiyet parametreleri arasında ilişki gözlenmiştir. GRACE risk skoru arttıkça aortik elastikiyet parametrelerideki bozulmada artmıştır. TİMİ STEMİ risk skoru yüksek hastalarda aortik elastikiyet parametrelerindeki bozulma belirgindir. Syntax skoru arttıkça aortik elastikiyet parametrelerideki bozulmada artmıştır. Klinik risk skorları arttıkça anjiografik risk skorlarıda artmıştır. Aortik elastikiyet parametreleri, akut koroner sendrom hastalarında, takip ve tadavi stratejisini yönlendirebilir. Akut koroner sendromlu hastalarda invaziv strateji tercihimizi etkileyebilir. Ayrıca tedavide bu parametrelerde düzeltme sağlanması hedef haline getirilebilir. Aortik elastikiyet parametrelerinde düzelme sağladığı gösterilmiş ACE inhibitörü gibi ilaçların tedavideki değerinin bir kez daha anlaşılmasında rol oynayabilir.Anahtar sözcükler: Akut koroner sendrom, klinik risk skorları, anjiyografik risk skorları, aortik elastikiyet parametreleri. Aim: Non-ST and ST elevation acute coronary syndromes consist of different heterogeneous clinical pictures that have high morbidity and mortality because of differences in severity, dispersion of atherosclerosis and acute thrombotic risk. Arterial stiffness parameters are commonly used to determine the development of atherosclerotic disease. we investigated the relation between ascending aortic elastic indexes measured echocardiographically (aortic distensibility (AD), aortic strain (AS), aortic stiffness index) and clinical risk scores in non-ST and ST elevation acute coronary syndromes.Methods: One hundred and four consecutive patients admitted to Ondokuz Mayis University, Faculty of Medicine, Emergency Department with the complaint of chest pain were included in this study. They were diagnosed as non-ST elevation and ST elevation acute coronary syndrome after clinical, electrocardiographic and laboratory assessment, were followed in coronary intensivecare unit and were planned to undergo diagnostic coronary angiography. coronary syndromes consist of different heterogeneous clinical pictures. So firstly we divided into 3 groups according to the diognoz, this grup are NSTEMİ, STEMİ and USAP and (AS, AD and ASİ (as elasticity indexes of aorta) were calculated and performed from the aortic diameters measured by echocardiography. GRACE and TIMI risk scores of all patients were recorded. Non-ST elevation acute coronary syndromes divided into 3 groups according to GRACE risk score and ST elevation acute coronary syndromes divided into 2 groups according to TİMİ STEMI risk score for investigated associate between aortic elastiticity indexes and clinical risk score. Syntax and Gensini scores were recorded after anjiograpyWe also compared and contrasted these aortic elasticity parameters to the coronary Syntax and Gensini score in patients who had undergone coronary angiography.Results: Statistically significant differences were found between AS (aortic strain), AD (aortik distensibility) and ASİ (aortic stiffness index) of patients in different groups (for both; p<0.05). In the NSTEMİ group, the aortik distensibility and strain values decreased, aortic stiffness index and Syntax score values increased significantly compared to the STEMİ and USAP groups (p<0,05). In the STEMİ group, the aortik distensibility and strain values decreased, aortic stiffness index, Syntax and Gensini scores values increased significantly compared to the USAP group (p<0,05). There is no diffrence Gensini score, between STEMİ and NSTEMİ groups (p>0,05). In the high risk group for GRACE, the aortik distensibility and strain values decreased, aortic stiffness index Syntax and Gensini scores values increased significantly compared to the low and intermediate groups (p<0,05). İn the intermediate group only aortic stiffness index increased, significantly compared to the low risk group. There is no diffrence Syntax and Gensini score, between İntermediate end low risk groups (p>0,05). There is a negative association between the values of the GRACE with aortic distensibility and aortic strain, positive association with aortic stiffness index (p<0,001). TİMİ STEMI risk groups in ST elevation acute coronary syndromes. İn the high risk group the aortik distensibility and strain values decreased, aortic stiffness index Syntax and Gensini scores values increased significantly compared to the low risk group(p<0,05). There is a negative association between the values of the TİMİ STEMİ with aortic distensibility and aortic strain, positive association with aortic stiffness index (p<0,001). Comparison with Syntax score groups. İn the high and intermediate risk groups the aortik distensibility and strain values decreased, aortic stiffness index values increased significantly compared to the low risk group (p<0,05). There is no diffrence between high and intermediate risk groups (p>0,05). There is a negative association between the values of the Syntax score with aortic distensibility and aortic strain, positive association with aortic stiffness index (p<0,001).Conclusion: İt has been observed association between high Clinical risk scores and aortic elasticity parameters. Deterioration of aortic elasticity parameters increased with increasing GRACE risk score. The evident deterioration of aortic elasticity parameters who high TİMİ STEMI risk scores patient. Deterioration of aortic elasticity parameters increased with increasing Syntax risk score. Deterioration of anjigraphy risk scores increased with increasing clinical risk scores. Aortic elasticity parameters can used treatment strategy and follow-up patients with acute coranary syndrome. In addition, the correction of those parameters may be done a treatment target. It may play a role in the better understanding of treatment value of drugs such as ACE inhibitors which are shown to correct aortic elasticity parameters.Key words: Acute coranary syndrome, clinical risk scores, angiography risk scores, aortic elasticity parameters.
Collections