Radikal protatektomi sonrası orta ve yüksek riskli hasta grubunda prognastik faktörler ve hücre siklususnu düzenleyen proteinlerin (p53, ki67, bcl-2) biyokimyasal relapsi göstermedeki rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Başeskioğlu B. Radikal prostatektomi sonrası orta ve yüksek riskli hasta grubunda prognostik faktörler ve hücre siklusunu düzenleyen proteinlerin (p53, ki67 ve bcl-2) biyokimyasal relapsı belirlemedeki rolü. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Tezi. Ankara, 2005. Radikal prostatektomi sonrası biyokimyasal rekürrensi öngörmede prognostik faktörler ve immünohistokimyasal belirteçlerin (p53, bcl-2 ve ki67) rollerini araştırmak. 1992- 2001 yılları arasında radikal prostatektomi yapılmış orta ve yüksek risk grubu 71 hasta çalışmaya alındı. Ortalama takip süresi 61,2 ay (25-112), ortalama tam yaşı 62,1 yıl ve ortalama PSA seviyesi 9,8 ng/ml olarak bulundu. Doku mikrodizileri oluşturuldu. Yaş (<62 ve >62 yıl), serum PSA değeri (<9,8 ve >9,8ng/dl), klinik evre (Tlc ve diğer), Gleason skoru (<7 ve >7), spesimendeki tümör yüzdesi (<%5 ve >%5), prostat dışı uzanım (EPU), cerrahi sınır (CS) pozitifliği, seminal vezikül ve lenfovasküler invazyon (SVİ ve LVİ), patolojik evre ve D'amico ve arkadaşlarının tanımladığı 'combined modality staging (CMS)' risk grupları, potansiyel prognostik değişkenler olarak değerlendirildi. Rekürrense kadar geçen ortalama süre 36,4 ay ve 5 yıllık PSA rekürrenssiz sağkalım oram ise %72,2 olarak bulundu. Tek değişkenli analizde yaş, ameliyat öncesi PSA, bilateralite, EPU, tümör hacmi, LVİ, moleküler belirteçlerin ekspresyonu ve evrenin PSA rekürrenssiz sağkalım üzerine etkisi olmadığı görüldü. Yüksek Gleason skoru, tümörün multifokal olması, CS pozitifliği, yüksek CMS risk grubu ve seminal vezikül tutulumunun anlamlı şekilde PSA rekürrensine neden oldukları görüldü (sırayla, p=0.05, p=0,043, p=0,0045, p=0.003 ve p<0,001). Çok değişkenli analizde, CMS yüksek risk grubu ve SVİ'nin; PSA rekürrensiz sağkalım için bağımsız prognostik faktörler olduğu görüldü (log rank p=0,0O39 ve p=0.001). Prostat kanseri hastalarında rekürrens potansiyeli yüksek olan risk grubunu daha iyi tanımlamak ve etkili adjuvan tedavi stratejileri geliştirmek amacıyla duyarlılık ve özgüllüğü yüksek yeni belirteçler bulunabilir fakat klinik ve histopatolojik verileri kullanarak risk grupları oluşturmak çok daha kolay, ucuz ve de güvenilirdir. Anahtar sözcükler: prostat kanseri, p53, bcl-2, ki-67, risk grupları iv ABSTRACT Başeskioğlu B. The role of prognostic factors and cell cycle regulatory proteins (p53, ki67, bcl-2) in biochemical relapse after radical prostatectomy (RP) in intermediate and high risk group. Hacettepe University Faculty of Medicine. Thesis in Urology. Ankara 2005. To analyze the predictive role of prognostic factors and immunohistochemical marker expression (p53, Kİ67 and bcl-2) in biochemical failure following RP. Seventy-one intermediate and high risk group patients who underwent radical prostatectomy between 1992 and 2001 were selected. Mean follow-up period, age and PSA levels were 61.2 months, 62.1 years and 9.8 ng/ml, respectively. Tissue microarrays were prepared. Age (<62 and >62 years), serum PSA (<9.8 and >9.8 ng/dl), clinical stage (Tic and >cT2), Gleason score (<7 and >7), tumor volume (<%5 and >%5), extraprostatic extension (EPE), positive surgical margin (SM), seminal vesicle and lymphovascular invasion (SVI and LVI), pathologic stage and 'combined modality staging (CMS)' risk groups as described by D'amico et al. have been evaluated as the potential prognostic factors. Mean time to recurrence was 36.4 months and 5 years relapse free survival rate was found to be 72.2%. In univariate analysis, age, preoperative PSA level, bilaterality, EPE, tumor volume, LVI, expression of molecular markers, stage had no effect on PSA relapse- free survival rate whereas high Gleason score, multifocality, positive SM, high CMS groups and SVI were found to be significant prognostic factors (p=0.05, p=0,043, p=0,0045, p=0.003 and p<0,001, respectively). The multivariate analysis revealed that CMS high risk groups and SVI were independent prognostic factors (log rank p=0,0039 and p=0.001). In order to better define high risk groups for recurrence and to develop new strategies for adjuvant therapies, use of novel molecular markers with high sensitivity and specificity the may be beneficial. However, to define the risk groups depending on the clinical and histopathological parameters seems to be easier, cheaper and reliable. Key words : prostate carcinoma, p53, ki67, bcl-2, risk groups
Collections