ST yüksekliği olmayan miyokard infarktüsü ve kararsız anjina pektoris hastalarında enoxaparin ve nadroparin tedavisinin plazma plazminojen aktivatör inhibitör tip-I aktivitesine etkinliklerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çobanoğlu M., ST Yüksekliği Olmayan Miyokard İnfarktttstt Ve Kararsız Anjina Pektoris Hastalarında Enoxaparin Ve Nadroparin Tedavisinin Plazma Plazminojen Aktivatör inhibitor Tip-I Aktivitesine Etkinliklerinin Karşılaştırılması Amaç: Plazminojen Aktivatör İnhibitörü Tip I (PAI-I)'in Akut Koroner Sendrom (AKS) patogenezinde yer aldığı bilinmektedir. Bazı çalışmalarda AKS tedavisinde kullanılan Unfraksiyone Heparin(UFH) ve Düşük Molekül Ağırlıklı Heparin'lerin(DMAH) PAI-I aktivitesi üzerindeki etkileri incelenmiş ve farklı sonuçlar bulunmuştur. Çalışmamızda AKS tanısı alan hastalarda iki DMAH'nin; Enoxaparin ve Nadroparin'in PAI-I aktivitesine etkisini inceledik. Gereçler- Yöntem: Acil servise göğüs ağrısı şikayeti ile başvuran ve AKS tanısı alan 48 hasta (16 kadın, 32 erkek) alındı. Hastalara randomizasyon tablosuna uygun olarak Nadroparin (Fraxiparin®) 86 IU/kg veya Enoxaparin (Clexane®) 100 U/kg subkütan uygulandı. Hastalara ilaç uygulanmadan önce ve uygulandıktan 4 saat sonra PAI-I aktivitesi ölçümleri için kan örnekleri alındı. Sonuç: Kırkaltı hastanın başvuru anındaki PAI-I aktivitesi yüksek bulundu. DMWAH tedavisinden sonraki 4. saat PAI-I aktivitesi tüm hastalarda yüksek olarak saptandı. Enoxaparin tedavisi uygulanan hastaların başvuru anındaki ortalama PAI-I aktivitesi 25.967±SD 10.75 iken 4. saat PAI-I değerleri 25.684±SD 9.01 idi. Nadroparin tedavisi uygulanan hastaların başvuru anındaki ortalama PAI-I aktivitesi 25.248±SD 8.48 iken 4. saat PAI-I aktivitesi 27.1±SD 8.47 idi. Başlangıç Troponin T (TnT) düzeyi normal 40 hastanın 39'unda, TnT düzeyi yüksek olan 8 hastanın 7'sinde başlangıç PAI-I aktivitesi yüksek bulundu. PAI-I aktiviteleri üzerinde her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Dördüncü saatteki PAI-I aktivitesinde artış saptanan hastaların azalma saptanan hastalara göre PTCA veya C ABG girişimi gereksinimi daha fazla sayıda olmuştur. Tartışma: Bu bulgular PAI-I'in koroner trombozun ciddiyetini göstermedeki önemini vurgulamaktadır. PAI-I, AKS tanısı ve seyrinde önemli bir rol oynayabilir. DMAH'larm AKS'li hastalardaki PAI-I aktivitesi üzerindeki etkilerini ortaya koyabilmek için daha fazla sayıda araştırmaya ihtiyaç vardır. iv ABSTRACT Cobanoglu M., Comparison of Enoxaparin and Nadroparin Treatment on Plasminogen Activator Inhibitor Type I activity in patients with Unstable Angina and Non ST Elevated Myocardial Infarctus. Background: Plasminogen Activator Inhibitor Type I is known to be involved in the pathogenesis of Acute Coronary Syndromes. The effect of unfractioned Heparin (UFH) and Low Molecular Weight Heparins(LMWH) on PAI-I activity has been investigated and different results concerning PAI-I activity has been described previously. We investigated the effects of two different LMWH, Enoxaparin (Clexane®)and Nadroparin (Fraxiparine®) on PAI-I activity in patients with ACS. Methods: Forty eight patients (16 female, 32 male) admitted to our emergency department with chest pain and diagnosed to have unstable angina or Non ST Elevated Myocardial Infarctus, were enrolled in the study. After standard care, each patient received either 86 IU/kg Nadroparin or 100 IU/kg Enoxaparin subcutaneously in a random pattern. Blood samples were drawn before and 4 hours after the treatment in order to estimate PAI-I activity. Results: Initial PAI-I activity was found high in 46 patients. PAI-I activity of all patients at 4'th hour after treatment with LMWH was found high. In Enoxaparin group, mean initial PAI-I activity and mean PAI-I activity at 4'th hour were 25.967±SD 10.75 and 25.684±SD 9.01, respectively. In Nadroparin group, mean initial PAI-I activity and mean PAI-I activity at 4'th hour were 25.248±SD 8.48 and 27.1±SD 8.47 respectively. Thirty nine patients out of 40 who had normal initial Troponin T (TnT) levels and 7 patients out of 8 who had high inital TnT levels were found to have a high initial PAI-I activity. No statistically significant difference was found between two groups on PAI-I activity. Patients who had an increase in PAI-I activity at 4'th hour had undergone invasive procedures like Percutaneous Transluminal Coronary Angiography with coronary stenting or Coronary Artery Bypass Grefting at a higher number than patients who had decreasing PAI-I activity at 4'th hour. Conclusions: These findings suggest the importance of PAI-I level demonstrating the severity of coronary thrombosis. PAI-I may have an important role in the diagnosis and the course of ACS. Further investigations are needed to define the effect of LMWH on PAI-I in patients with ACS.
Collections