Koroner arter bypass cerrahisi uygulanan hastalarda glukoz-insulin-potasyum solüsyonunun postiskemik kontraktil fonksiyon üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmaya elektif koroner bypass cerrahisi uygulanan 20 hasta alınmış, 10 hasta Grup- 1 (Kontrol grubu), 10 hasta Grup-2(Çalışma grubu) olarak değerlendirilrniştir.Kontrol grubundaki hastalara anestezi induksiyonu ile birlikte seram fizyolojik solüsyonu verilirken, çalışma grubuna GIK (Glukoz-İnsülin-Potasyum) solüsyonu verilmiştir. Preoperatif, intraoperatif ve postoperatif dönemlerde biyokimyasal parametreler (CK-MB, myoglobin, Troponin-T) ve hemodinamik parametrelere (CO, CI, SVI) bakılmış, postoperatif 5. günde EKO ile kontraktil fonksiyonlar kontrol edilmiştir. Çalışma ve kontrol grubu arasında myokard hasarım gösteren CK-MB, Troponin-T düzeyleri açısından istatiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır. Gruplar arasında sadece aort klempi kaldırıldıktan 15 dakika sonraki myoglobin değerleri farkı istatiksel olarak anlamlı (Grup- 1 'de 63,017±71,342; Grup-2'de 14,030±6,707 ; p=0,008) bulunmuştur. Hemodinamik parametrelerden CO ve CI açısından gruplar arası anlamlı farkın olmadığı görülmüştür. SVI değerlerinden ise sadece postoperatif 1. saatteki değerinin istatiksel olarak anlamlı ( Grup-1'de ortalama 29,420±9,093 ; Grup-2'de ise 39,500±1 0,585 ml/m2 ; p=0,037) farklılık gösterdiği görülmüştür. Hastanede kalış süresi açısından kontrol ve çalışma grubu arasında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. (Grup-1'de ortalama 9,40 gün ; Grup-2'de ise 6,80 gün ; p=0,002). Bu çalışmada iyi seçilmiş hastaların sol ventrikül fonksiyonlarının korunduğu tesbit edilmiş, elektif olgularda GIK solüsyonunun çok gerekli olmadığı gözlenmiş, literatür bilgileri ışığında yüksek riskli vakalarda GIK solüsyonunun myokardı korumak amacıyla ek bir koruma metodu olarak kullanılabileceği düşünülmüştür. GIK solüsyonu bu tür hastalarda hazırlama ve uygulama kolaylığı, komplikasyonlarının nadir oluşu ve maliyetinin düşük oluşu açısından tercih edilebilir.Anahtar:GIK, myokard koruması, iskemi-reperfüzyon, CABG. The purpose of this study was to determine the effects of GDC solution on the postischemic contractile function for the CABG patients. During the study period, 20 patients were eligible for the study, all of whom were enrolled in the study and completed the protocol, with 10 in each group. Group- 1 which was our control group received SF with the induction of anesthesia. Group-2 which was our study group received GIK solution. Both groups were compared with preoperative, peroperative and postoperative biochemical (CK-MB, Tn-T and myoglobin), hemodynamic (CO, CI and SVI) datas. The postoperative ECHO was done on the 5th day just to be sure about the contractile functions. There was no statistically difference between cardiac enzymes except myoglobin value. The difference between the myoglobin values was found to be statistically significant at the 15th minute when we release the aortic clemp. (Group- 1 63,017±71,342; Group-2 14,030±6,707 ; p=0,008). Beyond the hemodynamic parameters only SVI was value at postoperative 1st hour was found to be significant. (Group-1 29,420±9,093ml/m2 ; Group-2 39,560±10,585ml/m2 ; p=0,037). No relation was found between CO and CI. The length of hospital stay between two groups showing statistically significant difference. (Group-1 9,40 days ;Group -2 6,80 days ; p=0,002). This study shows that the usage of GIK solution has not an additional effect on myocardial protection in the selected patients who underwent elective CABG operations. GIK solution may not be needed for elective CABG operations. In high risk cases GIK solution can be preferred for easy preparing, infusing with a few side effects, cheaply which will effect the total hospital cost and medical expense.Keywords:GIK, myocardial protection, ischemia-reperfusion, CABG.
Collections