Ailevi Akdeniz ateşi olan hastalarda kolşisin cevabı ile ilaç transporter geni MDR-1`in C3435T polimorfizmi arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Tufan A. Ailevi Akdeniz Ateşi olan hastalarda Multidrug Resistance-1 Geni (MDR1) C3435T Polimorfizmlerinin Kolşisin Yanıtına Etkisinin İncelenmesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Uzmanlık Tezi, Ankara, 2006 Ailevi Akdeniz ateşi (AAA) tekrarlayan ateş, peritonit, plörit, artrit ataklarıyla karakterize bir hastalıktır. Düzenli kolşisin kullanımı hastaların büyük bir kısmında atakların sıklık, süre, ve şiddetini azaltır. Düzenli kullanıma rağmen hastaların %5-10' u kolşisin tedavisine yanıt vermez. AAA hastalarında lenfo-mononükleer lökosit kolşisin konsantrasyonlarının kolşisin cevabını etkileyebileceği ileri sürülmüştür, insan MDR1 geni tarafından kodlanan P-glikoprotein (P-gp), lenfomononükleer lökosMerin membranında bulunan bir hücresel taşıyıcıdır ve kolsisininde aralarında olduğu birçok ilacın hücre dışına atılmasını sağlar. Bu nedenle P-gp ekspresyon miktarı kolşisin cevabını etkileyebilir. Bu çalışmanın amacı ailevi Akdeniz ateşi hastalarında MDR1 geni C3435T polimorfizminin kolşisin yanıtına olası etkisini araştırmaktır. En az 1 yıldır, kolşisini düzenli kullanan ve düzenli takibi olan hastalar çalışmaya alındı. Atak sıklıkları ve atak yerleri belirlerdi. Düzenli olarak 2mg/güne eşit veya üzerinde kolşisin kullanırken, tipik atak yerlerinde 3 ayda birden sık atak geçirenler kolşisine cevap vermeyen hasta olan kabul edildi. Her hastadan EDTA' lı tüpe 5 mi kan örneği alınarak çalışılana dek -80 °C de saklandı. C3435T r»limorfizminin değerlendirilmesi için PCR ve restriksiyon endonükleaz yöntemleri kullanıldı. C3435T polimorfîzmleri ile hastaların kolşisin cevabı ve hastalarda remisyon sağlamak için gerekli minimum kolşisin düzeyleri karşılaştırıldı. Çalışmaya toplam 120 hasta (68 kadın, 52 erkek) alındı. Hastaların ortalama tedavi süresi 6.7±6.2 yıl bulundu. Hastaların C3435T polimorfizmi dağılımı şu şekilde bulundu: CC %25.8 (n=31), CT %47.5 (n=57), TT %26.7 (n=32). Hastalarda atak remisyonu sağlamak için gereken minimum kolşisin dozu CC ve CT gruplarında daha yüksek bulundu. 22 hasta kolşisin tedavisine dirençli olarak değerlendirildi. Tedaviye cevapsız 22 hastanın 8' i (%36.4) CC, 13'ü (%59.1) CT genotipinde saptanırken 1 hasta (%4.5) TT genotipinde bulundu. TT genotip grubu ile CC arasında ve TT ile CT grubu arasında anlamlı farklılık saptanırken (sırasıyla p=0.01), CC ile CT gruplan arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Çalışmamızda MDR-1 geni C3435T polimorfizmleri kolşisin cevabı ile ilişkili bulundu. CC ve CT genotipi taşıyan hastalar TT genotipi taşıyan hastalara göre daha dirençli bulundu. Ancak TT grubunda da dirençli hasta bulunduğundan kolşisin direncinde diğer başka mekanizmalarda rol alıyor olabilir. Anahtar Kelimeler: Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA), Kolşisin, MDR1, C3435T polimorfîzm ABSTRACT Tufaa A. Influence of Multidrug Resistance-1 Gene (MDRI) C3435T Polimorphism on Colchicine Response in Familial Mediterranean Fever. Hacettepe University Faculty of Medicine, Thesis in Internal Medicine, Ankara, 2006 Familial Mediterranean fever (FMF) is characterized by recurrent attacks of fever, peritonitis, pleuritis or arthritis. Regular use of colchicine reduces the frequency, duration and severity of attacks in most patients. Despite regular use, 5-10 % of patients do not respond to colchicine. It has been proposed that lymphomononuclear leukocyte concentrations of colchicine may affect colchicine response in FMF patients. P-glycoprotein (p-gp) encoded by human MDRI gene is a cellular efflux transporter extruding a variety of drugs, including colchicine, out of cells, and is also present in lymphomononuclear leukocytes. Therefore, the amount of p-gp expressed may alter colchicine response. The aim of this study was to determinate the possible effect of MDR-1 gene C3435T polymorphisms on the colchicine response in FMF patients. Compliant patients who had been on colchicine for at least 1 year, and who also had regular follow up were included in the study. Attack frequencies and sites were evaluated and patients experiencing more than 1 attack in three months period while on colchicine <2mg/day were accepted as colchicine nonresponder. Blood samples (5 ml EDTA) were collected from each patient and stored at -80 °C until studied. PCR and restriction endonuclease methods were performed for the assesment of C3435T polymorphisms. Association between C3435T polymorphisms, colchicine response and minimum colchicine doses required to obtain remission were analysed. One hundred and twenty patients (68 female, 52 male) were included in the study. Mean treatment duration was 6.7 ±62 years. Distribution of C3435T polymorphisms in patients were as follows: CC 25.8% (n=31), CT 47.5% (n=57) and TT 26.7% (n=32), and the mean colchicine dose required to obtain remission was higher in CC and CT groups compared to the TT group. Twenty-two patients (18.3 %) were evaluated as nonresponder. There were 8 (%36.4) and 13 (%59.1) nonresponder patients in the CC and CT groups, respectively, while there was only one patient (%4.5) in the TT group. The differences between TT and CC groups as well as between TT and CT groups were significant (p=0.01), whereas no statistical difference was observed between CC and CT groups (p>0.05). In our study, MDR-1 gene C3435T polymorphism was found to be associated with colchicine response. Patients with CC and CT polymorphisms were more resistant than those with TT. However, the nonresponsiveness observed in the T3435T group suggests the presence of some other mechanisms involved in the colchicine resistance. Key Words: Familial Mediterranean Fever (FMF), Colchicine, MDRI, C3435T polimorphism m
Collections