Erkek adolesanlarda beslenme ve fizik aktivitenin kemik gelişimine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IV ÖZET Doğan M. Erkek adolesanlarda beslenme ve fizik aktivitenin kemik gelişimine etkisi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlık Tezi, Ankara, 2006. Osteoporoz kemik kütlesinde azalma ve kemik mikromimarisinde bozulma, sonuçta kırık yatkınlığında artma ile karakterize kompleks, multifaktöriyel, sistemik bir iskelet hastalığıdır. Osteoporoz en yaygın görülen kemik metabolizması hastalığıdır ve erişkinlerde önemli bir halk sağlığı problemidir. Yaşam boyu iskelet sağlığı için zirve kemik kütlesi (ZKK) önemlidir. Hayatın son dönemlerindeki osteoporoz riskinin en önemli belirleyicisi olarak ZKK gösterilmiştir. Zirve kemik kütlesine ne zaman ulaşıldığı konusu tartışmalı olmakla birlikte, kemik mineral içeriğinin yaklaşık % 90'ına yaşamın ilk iki dekadında ulaşılır. Zirve kemik kütlesinin başlıca belirleyicileri genetik faktörlerdir ama genetik potansiyelin tam olarak kazanılmasında beslenme ve fizik aktivite gibi başka çevresel faktörler de önemlidir. Bu çalışmanın amacı, erkek adolesanlarda kemik mineralizasyonuna beslenme ve fizik aktivitenin etkisini incelemektir. Bu çalışmaya yaşları 11.1 ile 16.5 arasında değişen sağlıklı erkek adolesanlar alınmıştır. Adolesanların cinsel gelişim evreleri, Tanner evrelemesine göre belirlenmiştir. Bir günlük besin tüketimleri kaydedilmiş ve günlük kalsiyum alımları hesaplanmıştır. Vakaların fizik aktiviteleri, spor aktivitelerine katılımlarının değerlendirildiği bir anket formu ile belirlenmiştir. Bir haftada harcadıkları kalori, metabolik eşdeğer (MET) olarak hesaplanmıştır. Bütün adolesanların serum kalsiyum, inorganik fosfor ve alkalen fosfataz düzeylerine bakılmıştır. Sol el bilek g raf isi ile kemik yaşları tayin edilmiştir. Dual enerji x ışını absorbsiyometresi (DEXA) yöntemi kullanılarak lumbar vertebralardan (L1-L4) kemik mineral içeriği (KMİ) ve kemik mineral yoğunluğu (KMY) ölçülmüştür. Bu çalışmada yaş, vücut ağırlığı, boy, kemik yaşı ve puberte evresi ile KMİ ve KMY arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu görülmüştür.Ancak adolesanların günlük kalsiyum alımları ve fizik aktiviteleri ile KMİ ve KMY arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç olarak adolesanlarda dikkate alındığında kemik mineralizasyonunun kazanılmasında; yaş, boy, vücut ağırlığı, kemik yaşı ve pubertal evrenin, kalsiyum alımı ve fizik aktiviteye oranla katkılarının daha önemli olduğu görülmüştür. Pubertede artan kemik mineral içeriği ve yoğunluğu, beslenme ve fiziksel aktiviteden daha çok pubertal gelişimin derecesine bağlıdır. Bu da adolesan döneminin ileriye yönelik kemik sağlığı açısından ne kadar önemli bir dönem olduğunu göstermektedir Anahtar kelimeler: Osteoporoz, beslenme, fizik aktivite, adolesan. VI ABSTRACT Doğan M. The effects of nutrition and physical activity to bone development in male adolescents. Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics. Ankara, 2006. Osteoporosis is a complex, multi-factorial, systemic skeletal disease characterized by reduced bone mass and impaired micro-architectural structure, leading to an increased susceptibility to fractures. Osteoporosis is the most common metabolic bone disorder, and it is an important public health problem in adults. Peak bone mass is important for lifelong skeletal health. Peak bone mass is showed to be the most important determinant of the risk for osteoporosis later in life. Although the exact time of the achievement of peak bone mass is still uncertain, approximately 90% of bone mineral content is acquired within the first two decades of life. The main determinants of peak bone mass are genetic factors, but several environmental factors are important to achieve the full genetic potential, such as nutrition and physical activity. The aim of this study is to invastigate the effect of nutrition and physical activity to bone development in male adolescents. We accepted healthy male adolescents aged between 1 1.1-16.5 years old to this study. The adolescents' sexual developmental stages were determined according to Tanner classification. Food consumption during a day was recorded and daily calcium intake was calculated. The physical activity of cases were determined by a questionares which evaluates the participation to sport activities. Calories consumpted in a week were calculated as `metabolic equivalent` (MET). All adolescents' serum calcium, inorganic phosphorus and alkaline phosphatase levels were measured. Bone ages were assessed by left hand-wrist radiography. We measured bone mineral content (BMC) and bone mineral density (BMD) of the lumbar spine (L1-L4) by dual-energy x-ray absorptiometry (DEXA). In this study there were statistically significant relationships between age, weight, height, bone age, pubertal stage and bone mineral content,vıı bone mineral density. However we did not determine any statistically significant relation between daily calcium intake, physical activitiy and bone mineral content, bone mineral density. In conclusion, acquiring the bone mineralization of the adolescents are more related to age, height, weight, bone age and pubertal stage than calcium intake and physical activitiy. Increasing bone mineral content and density during puberty are more related to nutrition and physical activity, rather than the degree of pubertal development. This shows the importants of adolescence for bone health in the future. Keywords: Osteoporosis, nutrition, physical activity, adolescent.
Collections