Kronik idiyopatik ürtikerde otolog serum deri testi pozitifliği ile tiroid otoantikorları ve serum C-reaktif protein düzeyinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETÖrtücü Şen N. Kronik idiyopatik ürtikerde otolog serum deri testi pozitifliği ile tiroid otoantikorları ve serum C-reaktif protein düzeyinin değerlendirilmesiOndokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanlık Tezi, Samsun 2014.Amaç: Kronik Ürtiker (KÜ) etiyolojisi ve patogenezi hakkında çok sayıda çalışma yapılmıştır. Buna rağmen hastaların bir kısmında kesin olarak saptanmış bir neden ve mekanizma halen bulunamamıştır. Kronik idiyopatik ürtiker (KİÜ) olarak tanımlanan bu grup hastalarda etiyoloji ve patogeneze yönelik olarak araştırmalar önemlidir. Bu çalışmada otolog serum deri testinin (OSDT) KİÜ tanısındaki yeri, bu hastalardaki serum C-reaktif protein (CRP) düzeyi ve tiroid otoantikorlarının sıklığı ve bunların tanıya yardımcı testler olup olamayacağı hakkındaki bulguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışmaya Mayıs 2013-Kasım 2013 tarihleri arasında, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları polikliniğine başvuran ve KİÜ tanısı alan, yaşları 18 ile 65 arasında değişen 61 hasta alındı. Hastaların yaş, cinsiyet, hastalık süresi, anjioödem varlığı sorgulanarak kayıt edildi. Hastalık şiddeti ürtiker aktivite skoru (ÜAS) kullanılarak belirlendi. Çalışmaya alınan hasta grubuna tiroid fonksiyon testleri ( serbest T3, serbest T4, tiroid stimulan hormon), antitiroglobulin antikor (anti-TG), antitiroidperoksidaz antikor (anti-TPO) tetkikleri yapıldı. Eş zamanlı olarak serum CRP düzeyi bakıldı.Bulgular: Çalışmaya alınan 61 hastanın 17'si erkek, 44'ü kadındı. Kadın ve erkek hasta grupları arasında serum CRP yüksekliği, anjioödem varlığı, OSDT sonucu ve tiroid otoantikor yüksekliği açısından fark saptanmadı.Hastaların %42,6'sında OSDT pozitif bulundu. OSDT pozitif ve negatif olan hasta grupları karşılaştırıldığında hastalık süresi ve anjioödem varlığı açısından anlamlı fark saptanmadı. OSDT pozitif olan hasta grubunun %69,2'sinde ÜAS orta-şiddetli, %30,8'inde ÜAS hafif olarak bulundu. OSDT pozitif olan hastalarda hastalık şiddeti, OSDT negatif olan hastalara göre daha yüksekti ve bu yükseklik istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,013).Hastaların %19,7'sinde anti-TPO yüksekliği, %21,3'ünde anti-TG yüksekliği saptandı. En az bir tiroid otoantikorunun yüksek olma oranı % 26,2 idi. Tiroid otoantikoru yüksek olan hastaların, bir hasta dışında hepsi normal tiroid hormon düzeylerine sahipti. Anti-TG ve anti-TPO antikor sonucu yüksek olan hastaların OSDT pozitiflik oranları (%92,3,%83,3) yüksekti. Anti-TPO ve anti-TG sonucu yüksek olan hastalarda ÜAS'un şiddetli-orta olma oranı (%83,3,%84,6) yüksek bulunurken, ÜAS'un hafif olma oranı (%16,7,%15,4) düşük bulundu. Tiroid otoantikor yüksekliği ile OSDT pozitifliği arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlıydı (anti-TPO için p=0,002, anti-TG için p<0,001). Ayrıca tiroid otoantikorları ile hastalık şiddeti arasındaki ilişki de istatistiksel olarak anlamlıydı (anti-TPO için p=0,022, anti-TG için p=0,011).Serum CRP düzeyi normal ve yüksek olan hastalar arasında OSDT, ÜAS ve tiroid otoantikorları sonuçları açısından anlamlı fark saptanmadı.Sonuç: KİÜ hastalarında OSDT pozitifliği ile tiroid otoantikoru yüksekliği ilişkili bulunmuştur. Bu durum otoimmuniteyi desteklemektedir. OSDT pozitif olan hastalarda ÜAS, test negatif olan hastalardan daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca tiroid otoantikorları yüksek olan hasta grubunda ürtikerin daha şiddetli seyrettiği gözlemlenmiştir. Bu durumun KÜ tanısında ve tedavi sürecinin planlanmasında faydalı olabileceği kanaatindeyiz.Tiroid otoantikor yüksekliği olan hastalarda, tiroid hormonları normal değerlerde saptanmıştır. Bu nedenle tiroid hormonları normal olsa bile tiroid otoantikorlarının bakılmasının gerekliliği ve KİÜ'de tiroid otoantikor testlerinin rutin incelemeler içine alınmasının doğru olacağı kanaatine varılmalıdır.KÜ'de genel olarak inflamasyon derecesi ve hastalık şiddeti ile doğru orantılı olarak serum CRP düzeyinin yüksek ya da normal değerleri beklenir. Ancak serum CRP düzeyini belirleyen bireysel faktörlerin etkisi ile beklenen yükseklikler görülmeyebilir ya da beklenenden daha yüksek değerler görülebilir. Serum CRP düzeyi normal değerlerde olsada, alevlenme ve remisyon dönemlerindeki serum CRP düzeyinin değişimi inflamasyon derecesini, hastalık şiddetini ve tedavi cevabını değerlendirmek için daha anlamlı olabilir. Serum CRP düzeyinin literatürdeki KÜ hastalarında olan çalışmalarda OSDT ile, bizim çalışmamızda da tiroid otoantikorları ve OSDT ile anlamlı bir ilişkisinin saptanmaması, CRP nin otoimmun/otoreaktif olaylardan bağımsızbir parametre olduğunu, bu konuda daha geniş hasta ve kontrol grupları ile yapılacak çalışmaların gereğini düşündürmektedir.Anahtar kelimeler: Kronik idiyopatik ürtiker, otolog serum deri testi, tiroid otoantikorları, serum C-reaktif protein ABSTRACTÖrtücü Şen N, Evaluation of the positivity of autologous serum skin test, thyroid autoantibodies and serum C-reactive protein level in chronic idiopathic urticariaOndokuz Mayıs University, Faculty of Medicine, Thesis in Dermatology and Venereology, Samsun 2014.Introduction: Many studies have been conducted on chronic urticaria (CU) etiology and pathogenesis. However, those studies could not arrive at a conclusion on certain reasons and mechanisms of the related patients. Research on etiology and pathogenesis in this group of patients defined as chronic idiopathic urticaria (CIU) is important. Within the context of the study, the major purpose is to analyze the place of autologous serum skin test (ASST) on the diagnosis of CIU, serum C-reactive protein (CRP) level of these patients as well as the frequency of thyroid autoantibodies and to examine the findings if those tests can assist to get a diagnosis.Materials and Methods: 61 patients having CIU ranging in age from 18 and 65 have been taken as part of the study between May 2013-November 2013 at Ondokuz Mayıs University, Faculty of Medicine, Dermatology Disease Clinic. The data on the age, sex, period of the disease and angioedema level of the patients have been recorded. The severity of the disease have been determined in terms of urticarial activity score (UAS). Thyroid function tests (free T3, free T4, thyroid stimulating hormone), anti thyroglobuline antibody (anti-TG) and anti thyroidperoxidase antibody (anti-TPO) examinations have been done on the tested patient group. Their serum CRP level has also been simultaneously checked.Results: 17 of these patients were men whereas 44 were women. No difference has been found among those patients on serum CRP height, angioedema, ASST result and thyroid autoantibody height.In 42,6 % of patients had ASST positive. However, no significant difference has been observed between ASST positive and negative patients in terms of the period of the disease and angioedema. 69,2 % of ASST positive patients had UAS severity at moderate-severe level, whereas 30,8 % of them had UAS severity at mild level. The severity of the disease were higher in the ASST positive patients when compared with the ASST negative patients and this was statistically significant (p = 0,013).In 19,7 % of patients had anti-TPO height whereas 21,3 % of them had anti-TG height. At least one thyroid autoantibody positivity level was 26,2 %. All of the patients except one who had high thyroid autoantibody had normal thyroid hormone levels. The patients who had high anti-TG and anti-TPO scores also had high ASST positivity ratios (92, 3 %, 83,3 %). The level of being at moderate-severe skor of UAS (83,3 %, 84,6 %) have been found high in the patients having high scores of anti-TPO and anti-TG whereas the mildness of UAS were not significant (16,7 %,15,4 %). The relation between the height of thyroid autoantibody and ASSST positivity were statistically significant (for anti-TPO p=0,002, for anti-TG p<0,001). Furthermore, the relations between thyroid autoantibodies and the severity of the disease were also statistically significant (for anti-TPO p=0,022, for anti-TG p=0,011).No statistically significant difference has been observed in terms of ASST, UAS and thyroid autoantibodies between the patients having normal and high serum CRP levels.Conclusion: In CIU patients, the positivity of ASST and thyroid autoantibody height has been correlated. This situation supports autoimmunity. UAS was higher in patients with ASST positive when compared with the patients having negative tests. We have observed that urticaria were more severe in the patients having high thyroid autoantibodies. We, therefore, assume that this finding can be useful in the CU diagnosis and the planning of treatment process.Thyroid hormones were normal in patients having high levels of thyroid autoantibody. Therefore, we can arrive at the conclusion that thyroid autoantibodies should be checked and thyroid autoantibody tests should be taken as a part of routine examinations in CIU even though the thyroid hormones are normal.In CU, it is generally expected to have high CRP levels or normal values in relation with inflammation level and the severity of the disease. However, one may not observe the expected high levels or may observe higher levels than expected due to personal factors which determine CRP level. The change in serum CRP levels in the enflaming and remission periods might be more meaningful in the analysis ofinflammation level, the severity of the disease and response to the treatment even though serum CRP level are normal.No significant relation has been observed between serum CRP level, thyroid autoantibodies and ASST. This makes us to think that serum CRP level is an independent parameter from autoimmune/autoreactive incidents and, therefore, studies involving more comprehensive patients and control groups are necessary in that regard.Key words: Chronic idiopathic urticaria, autologous serum skin test, thyroid autoantibodies, serum C-reactive protein
Collections