dc.contributor.advisor | Koçer, Havva Belma | |
dc.contributor.author | Zengin, İsmail | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T13:45:16Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T13:45:16Z | |
dc.date.submitted | 2017 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/432457 | |
dc.description.abstract | GİRİŞ VE AMAÇ: Meme kanseri Türkiye'de ve dünyada kadınlarda görülen kanserler arasında en sık görülen kanserdir. Türkiye'de kadınlarda rastlanan tüm kanserlerin yaklaşık %25'ini oluşturur. Sistemik bir hastalık olan meme kanserinde, hastaların evrelenmesi, prognostik faktörlerin tespit edilmesi önemlidir. Aksiller lenf nodu pozitifliği en kuvvetli prognostik faktördür. Klinik olarak aksillası negatif hastalarda ise prognozu öngörebilen başka belirteçleri bulmak için çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı; öncelikle meme kanserli hastalarda Total Anti-oksidan Seviye (TAS), Total Oksidatif Seviye (TOS) ve Oksidatif Stres İndeksi (OSİ) değerlerinin sağlıklı kadınların TAS, TOS ve OSİ düzeyleri ile karşılaştırmaktır. İkincil olarak tedavi öncesi ve tedavi sonrası TAS, TOS ve OSİ değerlerinin farklılığını ortaya koymaktır. Üçüncül amacımız; Neoadjuvan kemoterapi öncesi-sonrası ve ameliyat sonrası bu değerlerin serum seviyelerine bakarak kemoterapinin bu biyolojik faktörlerin üzerinde etkinliğini araştırmak, aynı zamanda bu faktörlerin serum seviyelerinin neoadjuvan kemoterapiye cevabı öngörmede belirteç olup olmadıklarını değerlendirmektir. Diğer bir amacımız ise klinik olarak aksillası negatif hastalarda bu belirteçlerin yüksekliğinin sentinel lenf nodu pozitifliğini öngörmede etkinliğini araştırmaktır.GEREÇ VE YÖNTEM: Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı kliniğinde opere olmuş toplam 45 meme kanseri hastasından ve sağlıklı 46 kadından kan örnekleri toplanıldı. Neoadjuvan Kemoterapi alan 11 hastada kemoterapi öncesi, preoperatif ve operasyon sonrası olmak üzere 3 defa, kemoterapi almayan hastalarda ise operasyon öncesi ve sonrası kan örnekleri alındı. Bu hastaların serumlarında TAS ve TOS değerleri ölçülerek OSİ hesaplandı. Klinikopatolojik parametreler olarak yaş, vücut kitle indeksi (VKI), obezite, CA15-3, D vitamini düzeyi, metastatik lenf nodu varlığı,tümör çapı, histolojik tip, grade, evre, östrojen ve progesteron reseptörü, cErbB2, subtipleri değerlendirmeye alınmıştır. Veriler bilgisayar ortamında IBM SPSS 21.0 programında değerlendirildi. Sonuçlarımız non homojen dağılımlı olduğundan dolayı; Mann-Whitney-U ve Kruskal-Wallis, Spearman's korelasyon testi, eşik değerinin belirlenmesinde ROC grafisinden, klinikopatolojik parametrelerin serum pozitiflikleri ile karşılaştırılması için Ki-kare testinden yararlanılmıştır. BULGULAR: Kırkbeş meme kanseri hastasının serum değerleri kontrol grubuyla ve klinikopatolojik parametrelerle karşılaştırıldı. Meme kanserli hastalarda tedavi öncesi serum TOS, OSİ değerleri sağlıklı kadınlara göre daha yüksek, TAS değerleri ise daha düşüktür. Obez hastaların TAS değerleri normal kilolu hastalara göre daha yüksek olduğu görüldü. Progesteron reseptör pozitif, lenfatik invazyon olan ve metastatik meme kanserli hastalarda TOS ve OSİ değerleri, reseptörü negatif, lenfatik invazyonu olmayan ve metastazı olmayan hastalara göre daha yüksek bulundu. Triple negatif hastamızda TOS ve OSİ değerleri diğer tiplere göre daha yüksekti. Yaş, CA 15-3, D vitamini düzeyi, klinik lenf nodu metastazı varlığı, östrojen reseptör pozitifliği, CerbB2 reseptör pozitifliği, grade, tümör boyutu, ekstrakapsüler invazyon ve vasküler invazyon ile TOS, TAS ve OSİ arasından yapılan korelasyon analizinde herhangi bir ilişkiye rastlanmamıştır. Neoadjuvan kemoterapi öncesi ve sonrası, operasyon sonrası TOS, OSİ değerlerinde anlamlı bir farklılık olmamıştır. Bununla birlikte neoadjuvan kemoterapi sonrasında ve cerrahi sonrasında TAS değerleri artmıştır. SONUÇ: Sonuç olarak meme kanserli hastalarda TOS ve OSİ değerleri sağlıklı kadınlara göre daha yüksek, TAS ise daha düşüktür. Evre 4 ve triple negatif tümörlerde TOS ve OSİ değerlerinin yüksek olması, daha agresif tümörlerde oxidatif stresin daha fazla olduğunu göstermektedir. Kemoterapi ile tümörün küçülmesi ve/veya kaybolması ve cerrahi ile tümörün ortadan kaldırılması TAS değerlerinde yükselmesini sağlamaktadır. TOS, TAS ve OSİ değerleri meme kanserli hastalar ile sağlıklı kadınların ayrımında kullanılabilecek bir belirteç olabilir. Bu alanda yapılacak yüksek völümlü çalışmalar ile birlikte meme kanserindeki prognostik belirteç olarak kullanılabilirliği ortaya konulacaktır.Anahtar Kelimeler: Meme kanseri, TAS, TOS, OSI, prognostik faktör | |
dc.description.abstract | `OXIDATIVE STRESS PROGNOSTIC VALUE AND IMPORTANCE IN BREAST CANCER`INTRODUCTION AND AIM: Breast cancer is the most common cancer among women in Turkey and in the world. It constitutes approximately 25% of all cancers in women in Turkey. In breast cancer, which is a systemic disease, it is important to determine the staging of the patients, prognostic factors. Axillary lymph node positivity is the strongest prognostic factor. Clinically, studies have been conducted to find other predictors of prognosis in axillary negative patients. The purpose of this study is; Total Antioxidative Status (TAS), Total Oxidative Status (TOS) and Oxidative Stress Index (OSI) in patients with breast cancer with TAS, TOS and OSI levels of healthy women. Secondary is to differentiate TAS, TOS and OSI values before and after treatment. Our tertiary goal; The aim of this study was to investigate the efficacy of chemotherapy on these biological factors by looking at serum levels of these values before and after neoadjuvant chemotherapy and to evaluate whether serum levels of these factors are predictors of neoadjuvant chemotherapy response predicted. Another aim is to investigate the efficacy of these markers in predicting sentinel lymph node positivity in axillary negative patients clinically. METHOD AND MATERIAL: A total of 45 breast cancer patients and 46 healthy women's blood samples were collected in the clinic of Sakarya University Training and Research Hospital General Surgery Department. Neoadjuvant Blood samples were taken three times before chemotherapy, preoperative and post-operatively in 11 patients receiving chemotherapy, and before and after surgery in patients who did not receive chemotherapy. TAS and TOS values were measured in the sera of these patients and OSI was calculated. Age, body mass index (BMI), obesity, CA15-3, D vitamine level, presence of metastatic lymph node, tumor diameter, histological type, grade, stage, estrogen and progesterone receptor, cerbB2, subtypes were evaluated as clinicopathologic parameters. The data were evaluated on a computer-based IBM SPSS 21.0 program. Because our results are non homogeneous distribution; Mann-Whitney-U and Kruskal-Wallis used the Spearman's correlation test, the ROC graph for the threshold value, and the Chi-square test for the comparison of clinicopathologic parameters with serum positivity.FINDINGS: Serum values of forty-five breast cancer patients were compared with control group and clinicopathologic parameters. In patients with breast cancer, serum TOS and OSI values are higher than healthy women and TAS values are lower before treatment. It was seen that TAS values of obese patients were higher than normal weight patients. In patients with progesterone receptor positive, lymphatic invasion and metastatic breast cancer, TOS and OSI values were higher than patients without negative lymph node invasion and without metastasis. In triple negative patients, TOS and OSI values were higher than the other types. No correlation was found in the correlation analysis between age, CA 15-3, D vitamine level, presence of clinical lymph node metastasis, estrogen receptor positivity, C-B2 receptor positivity, grade, tumor size, extracapsular invasion and vascular invasion and TOS, TAS and OSI. There was no significant difference in TOS, OSI values before and after neoadjuvant chemotherapy and after operation. However, TAS levels increased after neoadjuvant chemotherapy and after surgery. CONCLUSION: As a result, TOS and OSI values are higher in breast cancer patients than healthy women and TAS is lower in breast cancer patients than healthy women. High levels of TOS and OSI in stage 4 and triple negative tumors indicate more oxidative stress in more aggressive tumors.With chemotherapy, tumor shrinks and / or disappears, and surgical removal of the tumor improves TAS values. TOS, TAS and OSI values can be used as a marker for discrimination between healthy women and patients with breast cancer. The high availability of this area will be demonstrated along with its usefulness as a prognostic marker in breast cancer.Key Words: Breast cancer, TAS, TOS, OSI, prognostic factor | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Genel Cerrahi | tr_TR |
dc.subject | General Surgery | en_US |
dc.title | Meme kanserinde oksidatif stresin prognostik değeri ve önemi | |
dc.title.alternative | Oxidative stress prognostic value and importance in breast cancer | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Genel Cerrahi Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Breast neoplasms | |
dc.subject.ytm | Neoplasms | |
dc.subject.ytm | Oxidative stress | |
dc.subject.ytm | Prognosis | |
dc.subject.ytm | Oxidants | |
dc.subject.ytm | Antioxidants | |
dc.identifier.yokid | 10145693 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | SAKARYA ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 460091 | |
dc.description.pages | 70 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |