Böbrek nakli uygulanmış hastalarda görülen idrar yolu enfeksiyonları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmamızda Ondokuz Mayıs Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı'nda gerçekleşen böbrek nakil hastalarında ortaya çıkan idrar yolu enfeksiyon sıklığını ve idrar yolu enfeksiyonlarının greft böbreğe ve hastaya etkilerini sunmayı amaçladık. Renal transplantasyon, son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda diyaliz ihtiyacını ortadan kaldıran ve hastanın yaşam kalitesini artıran bir operasyondur. Son yıllarda immünsupresif tedavide, enfeksiyonların kontrolünde ve cerrahi teknikte sağlanan gelişmeler renal transplantasyonu son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda en fazla tercih edilen, en başarılı tedavi yöntemi haline getirmiştir. Renal transplantasyon canlı veya kadavra vericiden yapılabilir. Renal transplantasyon ile bir yıllık greft sağkalımı canlı vericide %97 ve kadavra vericide % 93'tür. Beş yıllık greft sağkalımı canlı vericide % 84 ve kadavra vericide % 75'tir. Renal transplantasyon uygulanan hastaların operasyondan itibaren karşılaştıkları en önemli komplikasyonlardan biri üriner sistem enfeksiyonlarıdır. İlk altı ayda yaklaşık %30 hastada görülürler. Çoğu gram-negatif bakteriyemi ve transplant pyelonefritidir. Ancak profilaktik antibiyotik kullanımı, bu komplikasyonların önemli derecede azalmasına neden olmuştur. Geçirilen her enfeksiyon greft böbrek fonksiyonunu ve anatomik yapısını etkilemektedir. Transplantasyon sonrası altıncı aydan sonra ise immunsupresif tedavinin yoğunluğunun azalmasına paralel olarak enfeksiyon sıklığı toplumdakine benzerdir. Transplantasyon sonrası takip ve tedavi maliyetleri oldukça fazladır. Erken dönemde ortaya çıkan üriner sistem enfeksiyonları ciddi mobidite ve hatta mortaliteye sahip olmasının yanında hastane yatışlarını ve oral/parenteral antibiyotik kullanımı endikasyonu doğurmakta ve bu da maliyeti arttırmaktadır.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda Kasım 2005 ile Ağustos 2014 tarihleri arasında son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle renal transplantasyon yapılan 272 olguya ait veriler retrospektif olarak toplandı. Hastaların demografik özellikleri, cerrahi öncesi kronik böbrek yetmezliği etyolojisi, cerrahi sonrası klinik/laboratuar bilgilerine göre takip sonuçları değerlendirildi. Hastaların klinik, laboratuar ve enfeksiyona ait semptomları olanlarından idrar, gerektiğinde kan, balgam, abse ve dren kültürleri gönderildi. Tetkik yapılan hastaların kültür sonucu pozitif olup 100.000 koloni üremesi olanları enfeksiyon atağı geçirmiş kabul edildi.Çalışmaya dahil edilen hastaların öncelikle ameliyat tarihlerindeki yaşları belirlendi ve 5-65 yaş arası olduğu saptanan 272 olgu çalışmaya dahil edildi. Takiben tüm hastalar idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş ve idrar yolu enfeksiyonu geçirmemiş olmak üzere iki ana gruba ayrıldı. Hastaların demografik özellikleri, klinik/laboratuar bulguları, komorbiditeleri, intraoperatif özellikleri ve postoperatif takipleriyle ilgili bilgilerine ulaşıldı. Veriler grup içi ve gruplar arası karşılaştırılarak SPSS 15,0 programı kullanılarak istatistiksel olarak değerlendirildi. P değeri <0,05 anlamlı kabul edildi. Transplantasyon sonrası çalışmaya katılan 272 hastanın 161' i ( % 59,2'si) erkek, 111'i (% 40,8'i) kadın idi. Hastaların yaş ortalaması 33,6± 12,8 (5-65) yıl idi. Kadın cinsiyet idrar yolu enfeksiyonu (İYE) açısından risk faktörü olarak değerlendirildi (p=0,001). Toplam 272 hastanın 59'unda (%21'i) idrar yolu enfeksiyonu gözlendi. Enfeksiyonların görüldüğü en sık zaman aralığı transplantasyon sonrası ilk 60 gün iken 59 hastanın toplam 87 enfeksiyon atağı geçirdiği gözlendi. En sık izole edilen mikroorganizmalar E.coli ve K.pneumonia olarak belirlendi. Kadın cinsiyetin, eş zamanlı uygulanan ogmentasyon üreterosistoplastinin, kadavra vericide soğuk iskemi süresinin uzunluğunun, postoperatif dönemde üreteral çift J kateter kalış süresinin, mesaneye botulinum toksini uygulanmasının ve transplantasyon sonrası hastanede yatış süresinin uzun olmasının idrar yolu enfeksiyonu için risk faktörü olduğu belirlendi.Renal transplantasyon yapılan hastaların takibinde ilk bir yıl, özellikle ilk 60 gün içinde üriner sistem enfeksiyonları açısından dikkatli olunmalıdır. İdrar yolu enfeksiyonu için risk faktörlerinin iyi değerlendirilmesi hastaların yaşam kalitelerini arttırıp hastaneye yatış süresini, antibiyotik kullanımını, mortalite ve morbiditeyi azaltmaktadır. Renal transplantasyonda yaşanan gelişmelere paralel olarak son zamanlarda sıkça tartışılan konu haline gelen 'alt üriner sistem patolojili alıcıların preoperatif dönemde iyi değerlendirilmesi ve yönetimi gerekmektedir. Kidney transplantation is an operation that abolish renal replacement treatment and increase the quality of life of the patients with end stage kidney disease. As with the recent advances in immune supressive treatment, infection management and surgical technique, kidney transplantation has become the most preferred and the most successful treatment modality for the patients with end stage kidney disease. Kidney to be transplanted can be supplied either from living or cadaveric source. One year greft survival after kidney transplantation is around 97% for living donor % 93 for cadaveric donor. Five year greft survival after kidney transplantation is around 84% for living donor and around 75% for cadaveric donor. One of the major complication after kidney transplantation is urinary tract infection. It is encountered in 30% of the patients in the first 6 months after kidney transplanatation. Most are Gram-negative bacteremia and pyelonephritis of the transplanted kidney. Besides, current prophylactic antibiotic regimens overcame this problem in mostl conditions. Any breakthrough infection intervenes with the function and structure of the transplanted kidney. Urinary tract infection rate beyond the 6 months after the transplantation is similar with the general population. The medical follow up and treatment cost after transplantation is fairly high. Early emerging urinary tract infections after kidney transplantation usually requires hospitalization and oral/parenteal administration of antibiotics which further raise medical cost.In this study we retrospectively evaluated the data of the patients who had received kidney transplantation for End Stage Kidney Disease (ESKD) in the Urology Department of Ondokuz Mayıs University School Of Medicine between November 2005 and August 2014. Demographics, etiology of the ESKD and clinical/laboratory data after surgery are evaluated. Urine samples and necessary blood, sputum, abscess and drain samples were cultured when a patient had a clinical, laboratory finding or a symptom of infection. Among these patients, the case is considered as having infectious event if one of the cultures were positive.A total of 272 patients are enrolled in the study whose age at the operation were between 5-65 years. Patients were divided in to two groups according to having a history of an infectious event or not. Demographics, clinical/laboratory findings, co-existing diseases, intraoperative findings and postoperative follow-up data of the patients were evaluated. Intra-group and inter-group statistical analyses is carried out for data in the groups and between the groups. A p value of <0.05 is set for statistical significance. Among the 272 patients enrolled in the study, 161 were male (59.2%) and 111 were female (40.8%). Median age of the study group was 33,6± 12,8 years (5-65). Female gender is found as a risk factor for urinary tract infection (UTI) (p=0,001). Among the total study group of 271 patients, 56 had urinary tract infection. Urinary tract infection is encountered most commonly during the first 60 days after the kidney transplantation with 59 patients having 87 infection events. The most common isolated microorganisms were E. Coli and K. Pneumonia. Augmentation ureterocystoplasty in the same session with transplantation, retaining the double j stent in the patient too long, botulinum toxin application to the bladder and longer hospitalization duration after transplantation are identified risk factors for urinary tract infection.During the first year after kidney transplantation and especially during the first 60 days, these patients have a higher risk for urinary tract infection. Proper evaluation of the risk factors for urinary tract infection after kidney transplantation may increase the quality of life and may reduce hospitalization and antibiotic consumption in kidney recipients.
Collections