Methods and application of population geography in respect to Turkish census data at district and settlement level
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IV ÖZET Bu tez nüfus coğrafyası analizlerinde ilçe ve yerleşim birimi ayrıntısında sayım verisi kullanımı ile ilgili yöntem ve uygulamaları göstermeyi amaçlamaktadır. İller, ilçelerle karşılaştırıldığında daha büyük ve heterojen alanlardır ve bu nedenle coğrafi özellikler ile nüfus verileri arasındaki ilişkileri doğru olarak tespit edebilmek için ilçe bazında veri temin etmek gerekmektedir. Yerleşim birimlerinin bütünlüğü ile çatışan idari sınırlar ve ayrıca çeşitli sosyo-ekonomik ve demografik değişkenlerde yaş-cinsiyet yapısından kaynaklanabilecek istatistiki yanlılıkların bertaraf edilebilmesi açısından analiz birimlerinin alansal sınırlarının belirlenmesi ve demografik verinin standardize edilmesi önemli gözükmektedir. Temel amaç bu konuda ileri analiz yapacak araştırmacılara analiz birimlerin sınırlarının doğru tespiti, söz konusu alanlara ait verinin standardizasyonu, Türkiye'de kullanılan kent-kır ayrımı ile uluslararası kentsel alan tespit standartlarının Türkiye'nin yapışma uyarlanması, sımr değerlerinin doğru olarak belirlenmesi ve ayrıca takip eden sayımlara ve farklı ülkelere ait verilerin karşılaştırılması konusunda ipuçları vermektir. Türkiye'nin idari yapısı içerisinde il ve ilçe gibi idari alanlar ve kent, kasaba, köy gibi yerleşim yerlerinin tanımlan verilmekte ve bunlar diğer ülkelerdeki tanımlarla karşılaştırılmaktadır. 1990 nüfus sayım verileri kullanılan analizin birinci bölümünde nüfus büyüklüğü, sıra, kentsel nüfus oram, nüfus yoğunluğu gibi analiz alanına ait özellikler kendi içlerinde, ikinci bölümünde ise belirtilen coğrafi değişkenler söz konusu alanlara ait nüfusun demografik ve sosyo-ekonomik özellikleri ile korelasyona tabi tutulmuşlardır. Bu analiz kapsamında coğrafi özellikler ile nüfus değişkenleri arasında istatistiksel bir ilişki tespit edilmiş olması, söz konusu nüfus değişkenindeki varyasyonunun ilgili coğrafi özellik tarafından açıklanması olarak değerlendirilmemeli, ileri aşamada yapılacak çok değişkenli regresyon analizi için ipucu olarak görülmelidir. Ayrıca 1927-1997 dönemi için büyüklük sıralaması dağılımı ve şehirleşme öncelik endeksleri incelenmiştir. 1927 'deki içbükey dağılım her sayımda düzenli olarak doğrusal dağılıma yaklaşmakta ve 1990'larda -l'lik tipik eğime ulaşmaktadır. Yakın tarihli sayımlarda 2000 nüfus büyüklüğünde bir kırılma nokrası görülmekte ve bu kırılma 1997 nüfus tespitinde diğer nüfus sayımlarına göre aşırı boyutlara ulaşmaktadır. 2000 nüfusu belediye kurulumu için alt sımr değeridir ve söz konusu yapay kırılmanın sebebinin belediye olmak isteyen yerleşim yerlerinin nüfuslarının sayımda fazla yazılıyor olması olasıdır. Ill SUMMARY This thesis attempts to show methods and applications of using Turkish census data at detailed district and settlement level for population geography analysis. Since provinces are relatively large and heterogeneous units compared to districts, district level data should be obtained for population geography studies if proper correlation between geographic features and population data is sought. Delimiting areal units of analysis and standardization of demographic data appears to be necessary in order to eliminate the possible distortion caused by administrative boundaries irrelevant to the unity of settlement units and also the possible bias caused by differences in age-sex distribution on certain demographic and socio-economic features. The main objective is to give clues to researchers undertaking further analysis in this direction on decisions of proper delimitation of boundaries of analysis units, methods of standardization of variables related to the selected areal units, urban-rural differentiation in Turkey and methods applying international standards of urban area delimitation to the Turkish context, proper selection of threshold figures and also comparison of data of successive censuses and also between countries. Definitions of administrative units, such as provinces or districts and of settlement units such as cities, towns, villages are given for the Turkish legal system compared to other countries. In the analysis using 1990 census data, first, variables reflecting features of areal units, such as size, rank, ratio of urban population, density, etc. are correlated to each other. In the second part geographic variables are correlated with variables reflecting demographic and socio-economic features of the population within these areal divisions. Any simple correlation between geographical features and population characteristics found in this thesis is not attempted to serve as an explanation but as a clue for a multiple regression analysis to determine the pure extent of certain geographical features on each population variable. Also the rank-size distribution and figures of primacy are examined for the 1927-1997 period. With every successive census the convex distribution of 1927 gradually evolves into a linear distribution at the 1990's. Besides advance of the line through increase in the intercept, the value of the slope of the rank-size distribution increases regularly by every census and reaches the slope of unity by 1997. For recent censuses there is a point of refraction at population size 2000, but its extent at 1997 census clearly surpasses the refraction for other censuses. 2000 is the threshold population size for municipal incorporation and it seems that the unnatural refraction is a sign of fraud in census caused by localities over-enumerating with the aim of municipal incorporation.
Collections