Samsun ili ve çevresinde inflamatuar barsak hastalığı tanısı alan çocuk ve adolesanların retrospektif incelemesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: İnflamatuar barsak hastalığı (İBH), barsaklarda kronik inflamasyonla karakterize, alevlenmeler ve remisyonlarla seyreden bir hastalıktır. Çalışmamız, bölgemizdeki İBH hastalarının özelliklerini gösterebilmek amacıyla planlandı. Hastaların başvuru şikayetleri, şikayetlerinin süresi, başvurudaki fizik muayene ile laboratuvar bulguları, tanı için kullanılan görüntüleme yöntemleri, kolonoskopi ve patoloji sonuçları ile planlanan tedaviler ve tedaviye verilen yanıtın retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Çocuk Gastroenteroloji Bölümü'nde 2005-2015 yılları arasında İBH tanısı alan çocuk ve adolesan hastaların verileri retrospektif olarak incelendi. Çalışmaya 1 ay-18 yaş arasında olan ve uygulanan kolonoskopi ve patoloji sonuçları ile İBH tanısı alan 58 hasta dahil edildi. Dış merkezde tanı alan ve kolonoskopi ile kesin tanı almayan hastalar dahil edilmedi. Hastalara ait veriler hasta dosyalarından ve hastane otomasyon sistemi kayıtlarından elde edildi. İstatistiksel analizler SPSS versiyon 23.0 yazılımı kullanılarak yapıldı. P değerinin 0,05'in altında olduğu durumlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.Bulgular: Çalışmaya 46 ülseratif kolit (ÜK), 12 Crohn hastalığı tanısı alan 58 hasta dahil edildi. Hastaların %56,9'u kadın olup, yaş ortalaması ÜK hasta grubu için 15±4, Crohn hastalığı için 16±5 idi. Kanlı ishal ÜK hastalarında, kilo kaybı ve halsizlik ise Crohn hastalarında anlamlı şekilde yüksek saptandı (p<0,05). Epigastrik hassasiyet, en sık görülen fizik muayene bulgusu idi ve Crohn hastalarında ÜK olgularına göre anlamlı şekilde yüksek saptandı (p<0,05). Trombosit değeri, ESR ve CRP, Crohn hastalarında anlamlı şekilde yüksek idi. Ultrasonografide en sık karşılaşılan patolojik bulgu barsak duvar kalınlığında artış idi (ÜK hastalarında %18; Crohn hastalarında %54). Bulgular, Manyetik Rezonans (MR) sonuçları ile uyumluydu. Kolonoskopide en sık karşılaşılan patolojik bulgular, ödemli barsak ansları, frajil mukoza, eksüda ve ülser idi. Tedavide en çok meselazin tercih edildiği görüldü (ÜK'da %97,8; Crohn hastalarında %100). Biyolojik ajanlardan İnfliksimab, ÜK hastalarının%13'ünde, Crohn hastalarının ise %45,5'inde kullanılmıştı. Ülseratif kolit hastalarında Pediatrik Ülseratif Kolit Aktivite İndeksi (PUKAİ) arttıkça, steroid direnci/bağımlılığı ve İnfliksimab kullanımının anlamlı şekilde arttığı görüldü (sırasıyla; p:0,013, p:0,039).Sonuç: Çalışmamızda, ÜK'nın, Crohn hastalığına göre daha sık görüldüğü ve hastaların en sık adolesan yaş grubunda tanı aldıkları saptandı. Dünyada, yapılan çalışmalarda Crohn hastalığı insidansının artışta olduğu vurgulansa da ülkemizdeki çalışmalar ÜK'nın daha sık olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, hastalık insidansını belirlemek amacıyla yapılacak prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. Objective: Inflammatory bowel disease is a relapsing and remitting disorder, characterized by chronic inflammation of the intestine. Our study was planned to demonstrate the features of the patients with inflammatory bowel disease in our region. The complaints of the patients and duration of the complaints, physical examination and the laboratory results; as well as radiological findings, colonoscopy results and pathology reports were aimed to be analysed retrospectively. The therapies planned and the patients' responses to the therapies were to be observed.Materials and methods: Data of children and adolescent patients who were diagnosed with inflammatory bowel disease in Pediatric Gastroenterology Clinic between 2005-2015 were analysed retrospectively. 58 patients who were between 1 month-18 years of age and who were diagnosed with inflammatory bowel disease according to the colonoscopy and pathology reports, were included. Patients who were diagnosed in other health care units or who could not be diagnosed with colonoscopy, were excluded. Data about the patients' history were gathered from the archieve and the automation system of the hospital. Statistical analysis was done using SPSS 23.0 Program and P values below 0,05 were accepted as meaningful.Results: 58 patients (46 ulcerative colitis and 12 Crohn's disease patients) were included in the study. 56,9% of the patients were female. Mean age was 15±4 for ulcerative colitis and 16±5 for Crohn's disease patients. Diarrhea with blood was mostly seen in patients with ulcerative colitis however; weight loss and weakness symptoms were prominent in Crohn's disease (p<0,05). Thrombocyte number, erythrocyte sedimentation rate and C-reactive protein values were higher in Crohn's patients (p<0,05). The most common pathological sign in sonographic evaluation was increase in bowel wall thickness (18% of the patients with ulcetarive colitis and 54% of the patients with Crohn's disease). The results were in concordance with the MRI findings. The most common pathological signs seen via colonoscopy were edematous bowel loops, fragile mucosa, exuda and ulcerarion. Meselazine was the drug of choice among the other agents (used in 97,8% of ulcetarive colitis patients and 100% of Crohn's patients). Infliximab was used as a biological agent in 13% of ulcerative colitis and 45,5% of Crohn's disease patients. As PUCAI numbers increased, steroid resistance ordependence and Infliximab use were increased as well, in patients with ulcerative colitis (p: 0,013 and 0,039,respectively).Conclusion: In our study, we found that ulcerative colitis was more common than Crohn's disease and the patients were mostly diagnosed in adolescent age group. Although studies from other countries report that Crohn's disease's incidence is increasing, studies from our country conclude that ulcerative colitis is more common. Therefore, prospective studies are needed in order to determine the incidence of inflammatory bowel disease.Key words: ulcerative colitis, Crohn's disease, child, colonoscopy.
Collections