Population ageing in Turkey: Current and prospective co-residence pattern of elderly population
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Nüfusun yaşlanması, insan ömrünün uzaması ve doğurganlık hızında meydana gelen sürekli düşüş nedeniyle 21. yüzyılda başta gelişmiş ülkelerde olmak üzere dünya çapında dikkati çeken demografik bir olaydır. Türkiye genç nüfus yapısına sahip bir ülke olmakla birlikte, zaman içerisinde nüfus yapısında meydana gelen değişim nüfusu yaşlanma sürecine sokacak ve Türkiye 2030 yılından itibaren nüfusu yaşlı bir ülke konumuna geçecektir. Günümüzde, Türkiye nüfusu içinde yaşlı nüfusun oranı genç nüfus oranına göre düşük olsada, 2005 yılında 4 090 000 olan yaşlı bireylerin mutlak sayısı Moldava ve Norveç'in nüfusundan fazla, Luksembourg'un nüfusundan 10 kat büyük ve Danimarka, Finlandiya'nın toplam nüfusuna yakın değerdedir. 2030 yılında ise yaşlı nufusun büyüklüğü yaklaşık 9.5 milyon olacaktır.Bu çalışmanın dört amacı bulunmaktadır. Tezin ana amacı 1998 ve 2003 TDHS verilerini kullanarak yaşlı nüfusun birlikte yaşama örüntüsünün belirlenmesi ve bu yapıdaki değişimin tespit edilmesidir. İkinci amacı ise bu yapı ve değişimden yola çıkarak 2005-2050 döneminde yaşlı bireylerin ne tip hanehalkı kompozisyonlarında yaşayacaklarının tespit edilmesidir. Bu birlikte yaşama örüntüsündeki değişimin ve nüfusun yaş yapısında meydana gelecek değişimin oluşturacağı ekonomik yükün ne olacağının demografik bir bakış açısıyla tahmin edilmeye çalışılması da bir diğer amaçtır. Türkiye'deki yaşlı nüfusla ilgili olarak, bu tezin sonuçlarınının kapsamına giren politika önerilerinin sunulması ise tezin dördüncü amacıdır.Yaşlı nüfusun oranı Türkiye'de sürekli bir artış göstermektedir. Türkiye'de toplam nüfusun %7'sini 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus oluşturmaktadır. Kır ve kent toplam nüfusları içerisinde yaşlı nüfus oranı dikkate alındığında ise kırda toplam nüfus içindeki yaşlı nüfus oranı fazla olduğu görülmektedir. Yaşlı nüfusun en yoğun yaşadığı bölgeler sırasıyla Batı ve Orta Anadolu bölgeleridir. Her on yaşlıdan dördü Batı Anadolu Bölgesinde yaşamaktadır.Nüfusun geneli ile karşılaştırıldığında yaşlı nüfusun eğitim düzeyi oldukça düşüktür. Erkek ve kadın nüfusun eğitim durumu arasında erkeklerin lehine önemli farklılıklar bulunmaktadır. Yaşlı nüfusun yaklaşık yarısı okumayazma bilmemektedir. 2003 TDHS verilerinin analizi sonucunda her beş yaşlıdan birinin herhangi bir sağlık sigortası bulunmadığı tespit edilmiştir. 65 yaş ve üzeri nüfusun %31'inin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. Geliri olmayan kadın nüfusun oranı, geliri olmayan erkek nüfusun oranından dört kat fazladır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye'de en yaygın hane tipi basit aile hanehalkıdır. Türkiye'de beş hanehalkından birinde en az bir yaşlı birey yaşamaktadır. Yaşlı nüfusun yaşadığı hanehalkı tipleri incelendiğinde, yaşlı bireylerin en çok evli çiftlerden oluşan karı-koca hanehalkılarında yaşadıkları gözlenmektedir. Diğer yaygın aile tipleri ise çekirdek ve tek kişilik hanehalklarıdır. Yaşlılar günümüzde olduğu gibi gelecektede çoğunlukla basit aile hanehalklarında yaşayacak ve dağılmış aile haneehalklarında yaşayan yaşlı oranlarında da artış olacaktır. Tek kişilik hanehalklarının yarısını oluşturan nüfus yaşlıdır ve bu yaşlı nüfusun önemli bölümünü kadın bireyler oluşturmaktadır Yaşlı bireyler çocuklarından maddi destek almasa ve aynı evde yaşamasalar bile onlara yakın yerlerde oturmayı tercih etmektedir. Bu sonuçlar yaşlı bakımında aile desteğinin hala önemini koruduğunu göstermektedir.Yaşlı nüfusun sayısında meydana gelecek önemli artışlar, bu alanda program ve politika hazırlıklarının olmadığı durumlarda sağlık hizmetleri, sosyal güvenlik sistemi ve yaşlı bireyin duygusal ve finansal açıdan en büyük destekçisi olan aileler üzerinde baskı yaratacaktır. Tüm bu nedenlerle, nüfusun yaşlanması ve yaşlı nüfus ile ilgili ortaya çıkacak sorunsallara yönelik sosyal ve sosyal güvenlik politikalar üzerinde tartışma gereği ve yeni politikalar üretme gereği bulunmaktadır.Anahtar kelimeler: Nüfusun yaşlanması, yaşlı, birlikte yaşama örüntüsü, hanehalkı projeksiyonu Population ageing is a notable demographic phenomenon worldwide led by developed countries in the 21st century due to increased in longevity and continuous decline in the fertility rate. Although Turkey is considered to have a young population, changes in population structure in time shall put Turkey into an ageing stage and it will become a country with an old aged population starting in 2030. The proportion of the old population in total population of Turkey is currently less than that of the young population, but the absolute number of old individuals (65+) as at 2005 (4 090 000) is more than the population of Moldavia and Norway, 10 times greater than that of Luxembourg and close to total population of Denmark and Finland. In 2030 the size of old aged population in Turkey shall be approximately 9.5 million.This study has four objectives. The main objective of this thesis is to investigate the co-residence pattern of the aged population by using the 1998 and 2003 TDHS data and to determine the change in its structure. Its second main objective is -by starting from the said structure and change pattern- to determine what kind of household composition the old aged individuals shall live in during 2005-2050 period. The secondary objective is to estimate, from a demographic point of view, what would be the economic burden caused by the change in this co-residence pattern as such changes take place in the age structure of the population . A fourth aim of this thesis is to provide policy suggestions that may be inferred from the content of this thesis.The ratio of the aged population in Turkey displays a constant increase. The ratio of the population who are 65 or older in Turkey corresponds to 7%. When the size of elderly population is compared with the total rural and urban populations in Turkey, it appears that the ratio of aged population with respect to total population is greater in the rural population. The regions where the elderly population live in greater densities are the Western and the Central Anatolia regions. Four out of ten elderly live in Western Regions.The education level of the older population is considerably lower when compared with the total population. As for the education difference between the male and female population, it appears that there exists a considerable difference in favor of the male population. About half of the elderly population is not literate. The analysis of 2003 TDHS data shows that one in each five elderly does not have any health insurance. The 31% of 65+ population does not have any income. The ratio of female population who did not have any income is four times higher than that of the male population. According to the results of this study, the most common household type in Turkey is the simple family households. At least one elderly member lives in one of five households in Turkey. When the household types where the elderly population live are reviewed, it appears that the elderly members live mostly within the simple conjugal family households who comprise of only husband and wife. Other common family types are nuclear and single person family households. The elderly will mostly live in simple family households in the future as is the case at present, and there shall be an increase in the elderly population living in the dissolved family household. Half of the single person family households are elderly and a significant part of this population is formed by females. The elderly individuals prefer to reside in a close physical surrounding area to their children even if they do not receive any material support and do not live in the same house with them. These results show that the support of the family for the care giving to the elderly members is still important,The serious increases at the amount of the aged population may cause drastic pressures on the health services, social security system and the families that are the greatest supporters of the aged individuals in the emotional and financial sense, under the condition that there will be no programs and policy preparations on that field. Because of all these reasons it is necessary to repeat the social issues and the social security policies concerning the problems that may arise in connection with the ageing of the population and the aged population; and to produce new policies.Key words: Population ageing, elderly, co-residence pattern, household projection
Collections