Yenidoğanlarda D vitamini düzeyleri ve neonatal hipokalsemi ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: D vitamininin vücudumuzda birçok önemli görevi bulunmaktadır. Özellikle intrauterin ve erken bebeklik döneminde D vitamini kemik gelişimi, büyüme ve akciğer ve beyin gibi dokuların olgunlaşmasında rol alır. Fetus D vitamini açısından anneye bağımlıdır ve annedeki yetersizlik yenidoğanda da yetersizliğe yol açabilir. Bu çalışmada yenidoğanlardaki D vitamini düzeylerinin ve neonatal hipokalsemiyle ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: 1 Ocak 2014- 30 Haziran 2015 arasında doğup, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde izlenen 750 bebeğin D vitamini, kalsiyum ve paratiroid hormon düzeyleri retrospektif olarak değerlendirildi. D vitamini düzeyleri ilk üç gün içinde bakıldı. 25(OH)D3 düzeyinin <10 ng/ml olması ağır, 10-20 ng/ml arasında olması orta, 20-30 ng/ml arasında olması hafif D vitamini eksikliği; serum kalsiyum düzeyinin term bebeklerde 8 mg/dl'nin, prematürelerde 7 mg/dl'nin altında olması hipokalsemi olarak kabul edildi. Doğum sonrası ilk hafta içinde izlenen hipokalsemi erken, bir haftadan sonra görülen geç hipokalsemi olarak tanımlandı.Bulgular: Çalışmaya alınan bebeklerin %44'ü kız, %56'sı erkek; %38'i term %62'si pretermdi. Tüm bebeklerin ortalama 25(OH)D3 düzeyi 11,4±10,2 (0-153) idi. Sadece 30 (%4) bebeğin 25(OH)D3 düzeyi normal(>30 ng/ml) saptanırken 68'inde (%9) hafif, 234'ünde (%31) orta ve 418'inde (%56) ağır D vitamini eksikliği saptandı. D vitamini düzeyleri ile cinsiyet, anne yaşı, gebelik haftası ya da doğum ağırlığı arasında korelasyon saptanmadı. Prematüre bebeklerin 79'unda (%17,2) erken neonatal hipokalsemi gelişti. Erken neonatal hipokalsemi saptanan prematürelerin D vitamini düzeyleri hipokalsemi saptanmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde düşüktü (p=0,02). Erken neonatal hipokalsemi saptanan term bebeklerle saptanmayanların D vitamini düzeyleri arasında ise anlamlı fark yoktu. Geç hipokalsemi saptanan term ve preterm bebeklerle saptanmayanların D vitamini düzeyleri arasında fark yoktu (term bebeklerde p=0,29; preterm bebeklerde p=0,27).Sonuç: D vitamini eksikliği önlenebilir ve tedavi edilebilir bir durum olmasına rağmen ülkemizde yenidoğanlar için önemli bir sağlık problemidir. Çalışmamızda bebeklerin %56'sında ağır D vitamini eksikliği saptanmış ve D vitamini eksikliğinin prematürelerde erken neonatal hipokalsemi ile ilişkisi gösterilmiştir. Ancak yenidoğan dönemindeki D vitamini eksikliğinin uzun dönem etkileri tam olarak bilinmemektedir. Neonatal D vitamini eksikliğinin önlenebilmesi için Sağlık Bakanlığı'nın 2011'de başlattığı, gebeliğin 12. haftasından doğum sonrası 6. aya kadar annelere 1200 IU/gün D vitamini desteği programı tüm sağlık çalışanlarınca uygulanmalıdır. Objective: Vitamin D has many important functions in our body. Especially in intrauterine and early infancy periods, Vitamin D plays a major role in bone development, growth and the maturation of tissues such as lung and brain. Fetus is dependent on the mother in terms of Vitamin D and maternal Vitamin D deficiency results in a Vitamin D deficient newborn. The purpose of this study was to determine the levels of Vitamin D in newborns and to investigate the association between Vitamin D status of the baby and neonatal hypocalcaemia. Method: Vitamin D, calcium and parathyroid hormone levels of 750 infants, born between January 1, 2014 and June 30, 2015 and followed in Ondokuz Mayıs University Neonatal Intensive Care Unit were analyzed retrospectively. Blood levels of Vitamin D were checked within 3 days after birth. A 25(OH)D3 level of <10 ng/ml indicated severe, levels between 10- 20 ng/ml indicated moderate and levels between 20- 30 ng/ml indicated mild Vitamin D deficiency. Serum calcium levels below 8 mg/dl in term infants and below 7 mg/dl in preterm infants were accepted as hypocalcaemia. Hypocalcemia that developed within the first week after birth was defined as early, while hypocalcaemia after one week were defined as late hypocalcaemia. Results: 44% of the infants in the study were girls, while 56% were boys; 38% were term and 62% were preterm. Average 25(OH)D3 level of all infants was 11,4±10,2 (0-153) ng/ml. Only 30 (4%) infants had normal (>30 ng/ml) 25(OH)D3 levels; 68 (9%) had mild, 234 (31%) had moderate and 418 (56%) had severe vitamin D deficiency. No correlation was found between Vitamin D levels and gender, mother's age, gestational week or birth weight. In 79 (17,2%) of preterms neonatal hypocalcaemia was observed. Vitamin D levels of the premature infants who had early neonatal hypocalcaemia were statistically significantly lower when compared with those who did not have early neonatal hypocalcaemia (p=0,02). No significant difference was found between the Vitamin D levels of the term infants who had early neonatal hypocalcaemia and those who did not (p= 0.29). No significant difference was found between the Vitamin D levels of the infants who had late neonatal hypocalcaemia and those who did not (in preterm p=0,27; in term p=0,29).Conclusion: Although lack of Vitamin D is a preventable and curable, it is an important health problem for newborns in Turkey. In our study, 56% of the infants were found to have severe lack of Vitamin D and lack of Vitamin D was found to be associated with early neonatal hypocalcaemia in preterm newborns. However, long term effects of lack of Vitamin D in infancy are not fully known. In order to be able to prevent neonatal Vitamin D deficiency, 1200 IU/day vitamin D supplement to mothers from the 12th gestational week until the 6th month of birth, which was put into effect by the Ministry of Health in 2011, should be applied by all health workers.
Collections