From refuge to war zone: Policy failure in the involuntary return of Somali refugees to war-torn Somalia by the government of Kenya
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünyanın gerçek doğasında, insanlar sürekli olarak devletlerinin zulmünün hedefi oldukları için ya da devletlerinin onları, evlerini yaşanmaz hale getirecek şiddetli çatışmalardan ve savaşlardan koruyamaması nedeniyle evlerinden zorla tahliye edilmektedirler. Güvenlik arayışı içinde diğer devletlere kaçmaktadırlar ve dünya üzerindeki devletlerin ortaklaşa bir biçimde toprak parçalarını fiziksel sınırlar, özerklik ve egemenlik şeklinde talep etmesi nedeniyle, tahliye edilen bu kişiler mülteci haline dönüşmektedirler. Evlerinden atılan ve bununla birlikte devletlerin yüksek sınır çitleri ve duvarları kurmaya devam etmeleri, mültecileri bir yük ve ele alınması gereken bir sorun olarak gösteren, mülteci iddialarını durdurmayı amaçlayan kısıtlayıcı göç politikalarını yasalaştırmaları nedeniyle, mültecilerin korunmaları uluslararası toplum için birincil endişe kaynağını oluşturmaktadır. Bununla birlikte, ulusal sığınma sistemleri yetersiz ve prosedürleri de mültecilerin kötü durumunun ele alınmasında etkisiz kalmaktadır. Bu tez aşağıdaki genel araştırma sorusu etrafında yapılandırılmıştır: Kenya Hükümeti, Federal Somali Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer paydaşların motivasyonları, menfaatleri ve stratejileri içerisinde, Somali mültecilerini kendiliğinden ve zamanından önce ülkelerine geri göndermelerini zorlamadaki politika başarısızlıkları nelerdir? Çalışma bu soruya geri göndermeme ve iltica hakkı ilkeleri hususunda, zaman içerisindeki Kenya iltica prosedürlerinin izini sürerek cevap vermektedir. Bu iki temel ilkenin hem uluslaraarası hem de Kenya içerisinde ve 1951 Mülteci Sözleşmesi çerçevesinde yapılan teorik değerlendirmesinin ardından, bu çalışma Kenya iltica yasalarının uluslararası iltica yasal çerçevesinden bağımsız olmadığını ve Kenya'nın mültecileri koruma konusundaki uluslararası yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini göstermeye çalışmıştır. Kenya'nın uluslararası yükümlülüğü, Federal Somali Cumhuriyeti'nin vatandaşları için olumlu geri dönüş şartlarını oluşturma görevi ve BMMYK'nın mültecileri koruma yetkisini göz önünde bulunduran bu çalışma, Somali'nin hala güvende olmadığı ve Federal Somali Hükümeti'nin geri dönen vatandaşlarının büyük bir bölümüne barınacak bir yer temin edemediğini itiraf ettiği bir zamanda, bu üç grubun, mültecilerin geri dönüşünü teşvik etmedeki rollerini ve motivasyonlarını niteliksel olarak inceleyerek analizine devam etmektedir. Çalışma, Kenya Hükümeti'nin güvenlik ve egemenlik endişelerinin, Somali Hükümeti'nin yıllarca süren savaşın ardından meşruiyete itilmesi ve BMMYK'nın ev sahibi devletin mültecileri iade etme konusundaki baskısı ile ilgili savaşıyla, mültecilerin zamanından önce Kenya'dan tahliye etmesiyle ilgili bildirilen karar ile sonuçlanmaktadır. Ayrıca, bu çalışma Kenya'daki iltica alanlarının yetersizliğini ortaya koymakta ve mültecilerin korumaya yeterince erişebilmeleri için 2006 tarihli Mülteci Yasası'nın mecliste yürürlükten kaldırılmasını savunmaktadır. Ancak, bu gerçekleşene kadar, Kenya'daki mülteciler yetersiz koruma zorluklarından muzdarip olmaya devam etmektedirler ve uluslararası toplum ve bağışçı devletlerin uygulamalarını yeniden uyarlamaları ve bunları 21. yüzyılın mülteci zorluklarına göre hizaya sokma konusunda şiddetle teşvik edillmektedirler. Bu listenin en üstünde, Somali'deki fiziksel güvenlik durumunu düzeltmenin yanı sıra, demografik açıdan tamamen aykırı bir şekilde tasvir edilen Somali'nin demografik güvenlik sorununu destekleme ihtiyacı bulunmaktadır. In the world's real state of nature, people are forcefully evicted from their homes every other time either because they are targets of their state's persecutions or their state's failure to protect them from violent conflicts and wars that make people's homes inhabitable. They flee to other states in search of safety and because States, the world over, have collectively claimed the territories in form of physical boundaries, autonomy and sovereignty, these subjects of eviction transform to being refugees. Pushed from their homes, coupled with the fact that States continue to erect high border fences and walls and legislate restrictive migration policies aimed to wade off refugee claims, as they portray refugees as a burden and a problem to be addressed, their protection has been of primary concern to the international community. National asylum systems, however, have been inadequate and their procedures ineffective in addressing the plight of refugees. Structured around the following general research question: What are the policy failures in the motivations, interests and strategies by the Kenya Government, Federal Republic of Somalia, UNHCR and other stakeholders in pushing for repatriation of Somali Refugees spontaneously and prematurely?, the study answers the question by tracing the Kenyan asylum procedures over time with respect to the principles of non-refoulement and the right to asylum. Following a theoretical evaluation of these two key principles, both at the international and domestically in Kenya, and in the framework of the 1951 Refugee Convention, this study endeavored to show that the Kenyan asylum laws are not independent from the international asylum legal framework, and that Kenya must honour its international obligation to protect refugees. Taking account of Kenya's international obligation, the Federal Republic of Somalia's duty to create conditions of just return for its citizens and UNHCR's mandate to protect refugees, the study continues its analysis by qualitatively investigating the role and motivation of those three parties in promoting return of refugees at a time when Somalia is still not safe and the Federal Government of Somalia has admitted to not being able to accommodate large-scale returns of its nationals. The study concludes that the Government of Kenya's security and sovereignty concerns, the Somali Government's push for legitimacy after decades of war, and UNHCR's battle with host State's pressure to return refugees informed the decision to prematurely evict refugees from Kenya. Moreover, the study reveals the inadequacy of the Kenya's asylum space and advocates for hastening of the repeal of the Refugee Act 2006 by parliament so that refugees can adequately access protection. But before that happens, refugees in Kenya continue to suffer from inadequate protection challenges, and the international community and donor States are strongly encouraged to readapt their practices and align them to the refugee challenges of the 21st century. Top of the chart is the need to support Somalia's demographic security challenge whose picture portrays an outright outlier in the demographic sense, besides fixing the physical security situation in Somalia.
Collections