Kontrollü bilişsel süreçlerin depresyon ve kaygı düzeylerine göre incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
13Z ÖZET KontrollU süreç Shlffrln ve Schneider (1977) tarafından oldukça esnek duruma göre uyum gösterebilen, dikkat gerektiren ve kişi tarafından bilinçli olarak çal ist ir ı labi len, dolayısıyla sınırlı bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Power ve Brew in (1990) ile Power, Brewin, Stuessy ve Mahony (1991) herhangi bir psikopatoloji göstermeyen gruplarla çalıştıklarında kontrollü süreçlerin duygu düzenleyici bir işleve sahip olduklarını ileri sürmüşlerdir. Ancak, kontrollü süreçlerin depresyon ve kaygı bozukluğu gibi psikopatoloji gösteren gruplardaki İşlevlerini görmek için bu gruplarla yapılan çalışmalara da ihtiyaç vardır. Bu amaçla bu çalışmada, depresyon ve kaygı düzeyleri ile cinsiyete göre gruplara ayrılmış üniversite öğrencilerinin kontrollü süreçlerinde gösterdikleri farklılıklar araştırılmıştır. KontrollU süreçler, çeşitli duygu tet ikleyic i terinden sonra gelen olumlu ve olumsuz sıfatlara verilen tepki süresi ile çalışılmıştır. Sonuçlara göre, depresyon düzeyi yüksek olan kişiler, mutluluk duygusunu temsil eden `huzur` tet ikleyic is lyle karşılaştıklarında kendi olumsuz bilgilerini kuvvetlendirme eğilimi göstermişlerdir. Beklentilerle tutarlı olarak, sadece depresyon düzeyi normal olan grup `üzüntü` duygu tet ikleyic is iyle başa çıkmada depresyon düzeyi yüksek olan gruptan daha başarılı olmuştur. Ancak, normal düzeyde depresyon133 ytiksek düzeyde bir kaygıya eşlik ettiği zaman kadınlar UzUntU tet lkley lc İs ly le başa çıkmada daha başarılı olma eğilimi göstermişlerdir. öte yandan, yüksek dUzeyde depresyonun normal düzeyde bir kaygıya eşlik ettiği koşulda ise erkekler UzUntU tet ikley ic is iyle daha başları lı olarak başetme eğilimi göstermişlerdir. `Hüzün` tet ikley icis iyle karşılaşan kaygı düzeyi yüksek erkeklerin tepkileri ise olumlu bilgilerden uzaklaşmak olmuştur. `Korku` tet ikley icis i karşısında depresyon düzeyi normal olan grup duygu düzenlemesine gitme eğilimi gösterirken, `panik` tet ikley icis inde kaygı düzeyi yüksek olanlar olumsuz bilgilerini zenginleştirme eğilimi göstermişlerdir. `Kızgınlık` tet ikley ic is i için ise beklenmedik bir şekilde, kaygı düzeyi yüksek olan erkekler duygu düzenlemesine gitme eğilimi gösterirken, `öfke` tet ikley ic is i karşısında hem depresyon hem de kaygı düzeyi yüksek olan erkekler olumlu bilgilerini zenginleşt irmiş ler ve duygu düzenleme sürecine girebilmişlerdir. Bu ana sonuçlar ve içerikleri ayrıntılarıyla rapor edilmiş; ileriki çalışmalar için öneriler tartışılmıştır. 134 SUMMARY Controlled process has been described by Shiffrin and Schneider (1977) as highly flexible and adaptable, requiring attention, and controlled by the subject; so being a limited process. Power and Brewin (1990) and Power, Brewin, Stuessy and Mahony (1991) after studying subjects having no psychopathology, suggested that controlled processes possess a mood regulation function. However, in order to understand the functions of controlled processing on individuals having psychopathology like depression and anxiety disorders, there is a need for studies conducted with these samples. Based on this aim, the present study was designed to study controlled processing on university students who were grouped according to their depression and anxiety levels, and sex. Controlled processing was studied by means of reaction times given to positive and negative adjectives which were presented after various mood primes. Results revealed that, those subjects who had a high level of depression, showed a tendency towards enriching their negative informations, after being exposed to the `tranquillity` prime, which represented happiness mood. Within our expectations, only the group who had a normal level of depression was more successful than the group who had high level of depression in coping with `sadness` prime. However, a normal level of depression accompanied by a high level of anxiety in females,135 indicated success in coping with sadness. On the other hand, a normal level of anxiety accompanied by a high level of depression in males indicated success in coping with sadness prime. Those males who had high levels of anxiety, when exposed to `sorrow` prime digressed from their positive informations. After `fear` prime, the group who had normal level of depression showed a trend for engaging in mood regulation; whereas, after `panic` prime those who had high level of anxiety showed a tendency for enriching their negative informations. Unexpectedly, for the `anger` prime those males who had a high level of anxiety showed a trend for engaging in mood regulation process; whereas, after `rage` prime those males who had a high level of anxiety accompanied by a high level of depression enriched their positive cognitions and also could engage in mood regulation process. These main results and their contents were reported in detail, and suggestions for future research are discussed. 'l'«»M
Collections