Akromegalik kardiyomiyopati ve apelin ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Akromegali sürecinde, erken dönemde asemptomatik spesifik bir kardiyomiyopati ortaya çıkmaktadır. Bu araştırmada, periferik vasküler direnci azaltıcı, miyokard kontraktilitesini arttırıcı etkileri olan, kalp yetmezliğinin erken evresinde kompenzatuvar olarak arttığı bilinen bir adipokin olan apelinin akromegalik hastalarda kalp tutulumu ile ilişkisinin araştırılması planlandı. Çalışmaya yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 28 aktif akromegali (GH:25.8 ± 10.4 ng/ml, IGF-1: 1042.3 ± 159.6 ng/ml), 27 kür akromegali (GH:1.2 ± 0.4 ng/ml, IGF-1: 407.9 ± 115.3 ng/ml) ve kontrol grubu olarak 21 sağlıklı birey (GH:0.7 ± 0.1 ng/ml, IGF-1: 304.4 ± 75 ng/ml) dahil edildi. Kür akromegali grubunda tanı öncesi klinik belirtilerin süresi [medyan:7 yıl(IQR:1 ve 9 yıl)] ve tahmini hastalık süresi [medyan:10 yıl (IQR:7 ve 14 yıl)], aktif akromegali grubuna [sırasıyla, medyan: 4 yıl (IQR: 2 ve 6); medyan: 6.5 yıl(IQR: 3 ve12)] göre daha uzundu (p<0.05). Akromegali grubunda apelin düzeyi kontrol grubuna göre artmış olarak bulundu (Akromegali: 1.12 ± 0.5 ng/ml, Kontrol: 0.7 ± 0.4 ng/ml; p=0.01). Apelin düzeyi kür akromegali grubunda (1.3 ± 0.6 ng/ml), hem aktif akromegali (0.9 ± 0.3 ng/ml) hem kontrol grubundan yüksek idi (sırasıyla, p=0.01, p<0.01). Akromegali hastalarında apelin düzeyi, tanı öncesi klinik belirtilerin süresiyle aynı yönde (r=0.500, p<0.01), serum IGF-1 düzeyi ile ters yönde korelasyon (r=-0.362, p<0.01) gösterdi. Aktif akromegali grubunda Doku Doppler inceleme ile diyastolik disfonksiyon tespit edildi. Kür akromegali grubunda sistolik disfonksiyon parametreleri olan sol ventrikül diyastol sonu çapı ve sol ventrikül sistol sonu çapının artmış olduğu ve bu parametrelerin plazma apelin düzeyi ile pozitif korelasyon gösterdiği görüldü (Sırasıyla, r=0.402, p=0.03; r=0.414, p=0.03). Sonuç olarak araştırmada, akromegali hastalarında erken dönemde yapısal değişikliklerin ortaya çıktığı, geç tanı alan hastalarda diyastolik fonksiyonlar dışında sistolik fonksiyonların da bozulmaya başladığı, tedavi ile hastalık aktivitesi durdurulsa dahi bu grupta kalpteki değişikliklerin geri dönmediği görülmüştür. Plazma apelin düzeyi, serum IGF-1 düzeylerinin kontrol altına alındığı kür akromegali grubunda, hastalık aktivitesi kontrol altına alınmış olmasına rağmen devam etmekte olan kardiyovasküler riskin bir belirteci olarak kullanılabilir. A specific cardiomyopathy can be detected in acromegalic patients without any cardiac symptoms, even in early stages of the disease. The aim of the study was to determine whether acromegalic cardiac disease is associated with apelin; a novel adipokine that increases in early stages of heart failure as a compensatory mechanism due to its peripheral resistance lowering and myocardial contractility increasing effects. Age and sex matched 28 active acromegaly, (GH:25.8 ± 10.4 ng/ml, IGF-1: 1042.3 ± 159.6 ng/ml), 27 cured acromegaly (GH:1.2 ± 0.4 ng/ml, IGF-1: 407.9 ± 115.3 ng/ml) patients and 21 healthy control subjects (GH:0.7 ± 0.1 ng/ml, IGF-1: 304.4 ± 75 ng/ml) were included. In the cured acromegaly group, both the duration of acromegalic symptoms before the diagnosis [median:7 years(IQR:1 and 10 years)], and the estimated disease duration [median:10 years (IQR:7 and 14 years)] were longer than those of active acromegalics [median: 4 years (IQR: 2 and 6); median: 6.5 years (IQR: 3 and 12 years), respectively] (p<0.05). Plasma apelin concentration was higher in the acromegalics when compared with the control group (Acromegaly 1.12 ± 0.5 ng/ml, Control: 0.7 ± 0.4 ng/ml; p=0.01). Apelin concentration in cured acromegaly group (1.3 ± 0.6 ng/ml), was significantly higher than the concentration in both active acromegaly group (0.9 ± 0.3 ng/ml) and the control group (p=0.01, p<0.01, respectively). Among the acromegaly patients, plasma apelin level was positively correlated with the duration of acromegalic symptoms before the diagnosis (r=0.500, p<0.01) and negatively correlated with serum IGF-1 concentration (r=-0.362, p<0.01). Tissue Doppler Echocardiography revealed distinct diastolic dysfunction in active acromegaly group. In the cured group, left ventricle end-diastolic diameter (LVEDD) and end-systolic diameter (LVESD) was higher than the control group, suggestive of systolic dysfunction. And, there was a positive correlation between LVEDD, LVESD and plasma apelin level in the cured group (r=0.402, p=0.03; r=0.414, p=0.03, respectively). In conclusion, cardiac abnormalities begin to appear early in acromegalic patients and if the diagnosis is delayed too much, systolic dysfunction besides the diastolic dysfunction appears. At this stage, even when cure is achieved, cardiac structural changes cannot be reversed. Plasma apelin concentration may be a valuable marker of ongoing cardiovascular risk in cured acromegaly patients with normalized serum IGF-1 level.
Collections