Üniversite öğrencilerinde sosyotropik/otonomik kişilik özellikleri, sosyotropik/otonomik yaşam olayları ve depresyonda belirti kümeleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmada sosyotropik/otonomik kişilik özellikleri, sosyotropik/otonomik yaşam olayları ve depresif belirtiler arasındaki ilişkinin araştırılması planlanmıştır. Kişilik özellikleri ve depresyon arasındaki ilişkiyi açıklamak üzere geliştirilen yatkınlık modeline göre, kişilik özelliklerinin depresif belirtilerin ortaya çıkışında nedensel rol üstlendikleri ileri sürülmektedir (Akiskal, Hirscfeld ve Yerevanian, 1983). Özellikle sosyotropik/otonomik kişilik özelliklerinin de depresyonun ortaya çıkışında önemli rol oynayabilecekleri düşünülmektedir. Sosyotropi, diğer insanlarla olumlu ilişkilerde olma, otonomi ise bağımsızlık ve belirlenen amaçlara ulaşma ihtiyacı olarak tanımlanmıştır (Blatt ve Zuroff, 1992). Tutarlılık hipotezine göre, sosyotropik ve otonomik özellik gösteren insanların, bu ihtiyaçlarının karşılanmasını engelleyecek durumlarla, yani sosyotropik/otonomik yaşam olayları ile karşılaştıklarında depresif belirtiler gösterecekleri ileri sürülmektedir. Ayrıca, sosyotropik/otonomik kişilik özelliklerine bağlı olarak depresif belirti kümelerinin değişeceği de belirtilmektedir. (Zuroff ve Mongrain, 1987). Bu çalışmada da sosyotropik/otonomik kişilik özellikleri, son altı ay içinde yaşanan sosyotropik/otonomik olaylar ve kişilik özelliklerine göre değişen depresif belirti kümeleri araştırılmış, cinsiyet farklılıkları incelenmiştir. Öncelikle bir ön çalışma düzenlenmiş ve üniversite öğrencileri için 87 maddeden oluşan Yaşam Olayları Listesi (YOL) hazırlanmıştır. Araştırma grubundan bağımsız bir örneklem tarafından, listede yer alan olayların distres, uyum, sosyotropi ve otonomi dereceleri değerlendirilmiştir. Bu ön çalışmanın sonunda, sosyotropik ve otonomik olay grupları belirlenmiş daha sonra esas çalışmaya geçilmiştir. Esas araştırmaya, Ankara'nın değişik üniversitelerinde okuyan 596 (323 erkek, 273 kız) öğrenci katılmıştır, öğrencilerin depresif belirti düzeylerini değerlendirmek amacıyla Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), sosyotropik/otonomik kişilik özelliğini değerlendirmek üzere Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği (FOTO) ve son altı ay içinde yaşanan olayları değerlendirmek üzere YOL kullanılmıştır. 71Yapılan analizler sonunda şu bulgular elde edilmiştir: A. Genel olarak, yaşam olayları ve distres dereceleri ile depresyon arasında ilişki vardır. Orta ve yüksek depresyon belirtileri gösteren öğrenciler, son altı ay içinde daha fazla sayıda ve yüksek distres verici yaşam olayı ile karşılaşmışlardır. B. Kişilik özelliklerinden bağımsız olarak, orta ve yüksek depresyon belirtisi gösteren öğrenciler, son altı ay içinde daha fazla sayıda ve yüksek distres verici sosyotropik yaşam olayı ile karşılaşmışlardır. C. Yüksek otonomik özellik gösteren öğrenciler, düşük ve orta düzeyde otonomik özellik gösterenlere oranla, depresyon belirtilerinin düzeylerinden bağımsız olarak, son altı ay içinde daha fazla sayıda ve yüksek distresli otonomik olay yaşamışlardır. D. Kişilik özellikleri, yaşam olayları ve depresyon arasındaki ilişkilerde cinsiyet farklılığının temel etkisi bulunmamış, sadece sosyotropik kişilik özellikleri ile cinsiyetin etkileşim etkisi ortaya çıkmıştır. Yüksek sosyotropik özellik gösteren kızlar, yüksek sosyotropik özellik gösteren erkeklerden, orta düzeyde sosyotropik özellik gösteren erkekler de kendileri ile aynı düzeyde sosyotropik özellik gösteren kızlardan daha fazla sayıda ve yüksek distresli yaşam olayı ile karşılaşmışlardır. E. Otonomik ve sosyotropik kişilik özelliklerine göre değişen farklı depresyon belirti kümeleri bulunmuştur. Otonomik depresif belirtiler çalışamama, karar verememe, başarısızlık hissi, suçluluk ve cezalandırılma hissi, kendinden nefret etme ve özeleştiri ile ilgilidir. Sosyotropik belirtilerin ise daha çok sayıda olduğu ve farklı alanları içerdiği görülmüştür. Sosyotropik belirtiler, beden imgesinin bozulması, sosyal içedönüklük, cinsel dürtülerin kaybı gibi kişilerarası alanla ilgili bulunmuştur. Ayrıca üzüntü, karamsarlık, zevk alamama, ölüm düşünceleri, yorgunluk, bitkinlik, somatik yakınmalar ve bunlara ek olarak otonomik belirtilerin de sosyotropik özellik gösterip, depresif belirtileri olan insanlarda ortaya çıkabileceği görülmüştür. 72F. Depresyon düzeyini yordamada, sosyotropik yaşam olaylarının distres derecelerinin ve otonomik kişilik özettiklerinin katkıları bulunmuştur. Yüksek distresli sosyotropik olay yaşamış olmanın ve otonomik kişilik özelliği taşımanın depresyon için hazırlayıcı olabileceği düşünülmüştür. Elde edilen bulguları, depresyon için genellemeden önce, benzer araştırmanın klinik popülasyonla ve farklı ölçüm araçları ile tekrarlanması önerilmiştir. 73 SUMMARY The aim of the present study is to investigate the relationship among sociotropic/autonomic personality characteristics, sociotropic/autonomic life events during the last six months and depressive symptoms. According to the vulnerability model, a model which was proposed to explain the relationship between personality characteristics and depression, personality has a causal impact on depression (Akiskal, Hirscfeld and Yerevanian, 1983). Two personality characteristics, sociotropy and autonomy were proposed as vulnerability factors for depression. Sociotropy refers to the person's investment in positive interchange with other people and autonomy refers to the investment in independency and attaining meaningful goals. According to congruency hypothesis, sociotropic and autonomic people become depressed when they experience stressful events that are in congruence with individual's specific personality vulnerabilities. It is also proposed that, sociotropic and autonomic people exhibit different symptoms if they become depressed (Zuroff and Mongrain, 1987). In the present study, the relation among sociotropic/autonomic personality characteristics, matching life events experienced during the previous six months and depressive symptomatology was investigated. Also gender differences were examined. A pilot study was conducted in order to prepare a 87 item Life Events Checking List (LECL) for university students. A group of university students ( a different sample than the one used in the main study), evaluated each item in terms of distress, adaptability, sociotropy and autonomy. Thus, sociotropic and autonomic life event groups with distress levels were obtained. The sample was composed of 596 university students (323 male and 272 female) from Ankara. Beck Depression Enventory was administered in order to evaluate the depressive symptoms. For the evaluation of sociotropic/autonomic personality characteristics Dysfunctional Attitudes Scale was used. LECL was administered to 74evaluate number and distress levels and also the type (sociotropic/autonomic) of life events. Results of the analyses are as follows: A.There was a relationship between stressful life events and depressive symptoms. The subjects who exhibited moderate and high levels of depressive symptoms experienced more stressful life events during the previous six months than the nonsymptomatic group. B.There was a relationship between distressful sociotropic life events and depressive symptoms. The subjects who exhibited moderate and high levels of depressive symptoms experienced more stressful sociotropic life events than the nonsymptomatic group during the previous six months. C.No significant relationship was found between autonomy and level of depressive symptoms. However, high autonomic subjects experienced more stressful autonomic life events than the moderate and low autonomic groups during the previous six months. D.There were no significant gender differences in terms of personality characteristics (sociotropy/autonomy), type of life events and level of depressive symptoms. An interaction effect between sociotropy and gender was found, indicating that, high sociotropic females experienced more stressful sociotropic life events than high sociotropic males and moderate sociotropic males experienced more stressful sociotropic life events than moderate sociotropic females. E. Different depressive symptom groups were distinguished for autonomy and sociotropy. Autonomy was found to be related with inability to work, difficulty in decision making, feeling of inadequacy, guilt and punishment, self criticism. On the other hand, sociotropy was found to be related to a wider range of symptoms than autonomy. Some sociotropic symptoms were from interpersonal domain like poor body image, social withdrawal, loss of sexual interest. Other sociotropic symptoms were feelings of despair, 75pessimism, anhedonia, suicidal thoughts, fatigue, exhaustion, somatic complaints and also autonomic symptoms mentioned above. F. Distress levels of sociotropic life events and autonomy were found to predict depression. Autonomy and stressful sociotropic life events can be considered as vulnerability factors for depression. Similar studies with patient groups using different instruments will provide further information on depression. 76
Collections