2007-2017 yılları arasında akciğer tüberkülozu tanısı ile takip edilen olguların demografik ve klinik özelliklerinin retrospektif değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Tüberküloz insanların bilinen en eski hastalıklarından biridir ve günümüzde dünyada enfeksiyona bağlı ölümlerin en sık ikinci nedeni olarak varlığını sürdürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ülkemizdeki insidansı yüz binde 0-24.9 olan bu hastalık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmanın amacı ülkemizde çocukluk çağı yaşgrubunda da önemli bir sağlık sorunu olan bu hastalığa karşı yürütülen çalışmalara katkıda bulunmak üzere kliniğimizde takip ve tedavi edilen akciğer tüberkülozu tanılı pediatrik olguların demografik ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmada Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında Temmuz 2007-Temmuz 2017 döneminde akciğer tüberkülozu nedeniyle takip ve tedavi edilen 1 ay-18 yaş arası olguların demografik ve klinik özellikleri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Akciğer tüberkülozuna akciğer dışı organ tutulumu eşlik eden olgular da değerlendirmeye alınmış, ancak izole akciğer dışı tüberküloz olguları çalışma dışı bırakılmıştır.Bulgular: Çalışmada yaş ortalaması 8.8±5.7 yıl olan 81 olgu (%63 erkek, %37 kz) değerlendirildi. Olguların %64.1'inde izole akciğer tüberkülozu, %35.9'unda ise akciğer tüberkülozuna eşlik eden akciğer dışı tüberküloz vardı. Akciğer dışı tüberküloz olgularında en sık tüberküloz plörezi (%21), tüberküloz lenfadenit (%6.2), dissemine tüberküloz (%3.7), abdominal tüberküloz (%2.5), tüberküloz menenjit (%1.2) ve tüberküloz artrit (%1.2) saptandı. Akciğer tüberkülozlu olgularımızın %71.6'sında Bacille-Calmate-Guerin(BCG) skarı, %77.8'sinde tüberkülin deri testi pozitifliği saptandı. Olguların %53'ünün tüberkülozlu hasta ile temasları mevcuttu (%30.9 ev içi temas, %9.9 ev dışı temas). Akciğer tüberkülozlu hastalarda yapılan aile taraması sonucunda 10 (%12.3) kişide yeni aktif tüberküloz saptandı. Olguların %91.4'ü semptomatikti ve en sık öksürük (%81.5) ile başvurmuşlardı. Tüm olgularımıza akciğer grafisi çekilmişti ve % 96.3'ünde patolojik bulgu vardı. Olguların %21'inde Aside rezistan basil pozitifliği, %33.8'inde Polimeraz zincir reaksiyonu pozitifliği, %39.5'inde tüberküloz kültür pozitifliği saptandı. ARB negatif gelen 18 (%56.2) olguda TB kültüründe üreme oldu. İlaç yan etkileri incelendiğinde; olgularımızın %8.6'sında yan etki görüldü, ancak gerekli müdahale ile tümü düzeldi. Olgularımızın ikisi (%2.5) kontrollere gelmemiştir, altısının (%7.4) tedavisi halen devam etmektedir ve kalan 73 (%90.1) olgu ise tedavisini tamamlamış ve iyileşmiştir.Sonuç: Mevcut verilerimize göre tüberküloz bölgemizde hala çok önemli bir problemdir. Tüberkülozun her hastalığı taklit edebileceği ve ayırıcı tanıda akılda tutulması gerektiği unutulmamalıdır. Yeni tanı alan olgularda aile taraması ve gerekli bildirimlerin yapılması öncelikli konulardır.Anahtar Kelimeler: Akciğer tüberkülozu, çocukluk çağı, Samsun, Karadeniz bölgesi Background: Tuberculosis is one of the oldest diseases of humankind and it is still the second most frequent cause of mortality due to infectious reasons. World Health Organization data suggests that the incidence of tuberculosis in Turkey is 0-24.9 per 100.000, and it is a major public health problem in our country as in the world. The aim of this study is to contribute to the studies against this important public health problem in our country by retrospectively evaluating the demographic and clinical characteristics of pediatric patients diagnosed and treated with pulmonary tuberculosis in our clinic.Methods: The demographic and clinical data of patients that followed-up at Ondokuz Mayis University Faculty of Medicine Pediatrics Department between July 2007-July 2017 with a diagnosis of pulmonary tuberculosis were evaluated retrospectively. Patients with extra-pulmonary involvement along with pulmonary disease were included, but patients with isolated extra-pulmonary disease were excluded.Results: A total of 81 patients (63% male, 37% female) with a mean age of 8.8±5.7 years were included. 64.1% of cases had isolated pulmonary tuberculosis, and 35.9% had extra-pulmonary involvement with pulmonary tuberculosis. Most frequent extrapulmonary involvements were tuberculosis pleurisy (21%), tuberculosis lymphadenitis (6.2%), disseminated tuberculosis (3.7%), abdominal tuberculosis (2.5%), tuberculosis meningitis (1.2%), and tuberculosis arthritis (1.2%). 71.6% of our cases with pulmonary tuberculosis had Bacille-Calmate-Guerin (BCG) scars, and 77.8% had positive tuberculin skin test. 53% of cases had a contact with a tuberculosis patient (30.9% in-home contact, 9.9% had out-of-house contact). Family screening of pulmonary tuberculosis patients revealed a new diagnosis of active tuberculosis in 10 (12.3%) patients. 91.4% of cases were symptomatic and most frequent complaint is cough (81.5%). All cases had chest radiography, and 96.3% had pathologic findings. 21% of cases had Acid-resistant bacillus (ARB) positivity, 33.8% had polymerase chain reaction (PCR) positivity, 39.5% had tuberculosis culture positivity. 18 cases (56.2%) with ARB negativity had tuberculosis culture positivity. The adverse event assessment in treatment revealed that 8.6% of cases had adverse events, but all of them had resolved with appropriate intervention. Two patients (2.5%) loss the follow-up, six patients (7.4%) are still on therapy, and remaining 73 patients (90.1%) have competed treatment and cured completely.Conclusion: Our results suggest that tuberculosis is still an important health problem in our region. Tuberculosis can mimic any disease and must be kept in mind in differential diagnosis. Family screening and reporting new cases is crucial in tuberculosis. Keywords: Pulmonary tuberculosis, pediatric age, Samsun, Black Sea region
Collections