Ağız solunumu olan çocuklarda ağız diş sağlığı durumunun belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ballıkaya, E. Ağız Solunumu Olan Çocuklarda Ağız Diş Sağlığı DurumununBelirlenmesi. Hacettepe Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Çocuk DişHekimliği Uzmanlık Tezi, Ankara, 2015. Ağızdan solunum; çocuklarda sıkkarşılaşılan önemli bir sağlık problemidir. Solunum sistemindeki bir engel nedeni ileburundan solunum devam edememekte ve bu durum birey tarafından ağız solunumuile tolere edilmektedir. Çocukluk yaş grubunda, üst hava yolunda kısmi ya da tamtıkanıklık ve hava akımında azalmaya yol açan temel neden adenotonsillerhipertrofidir. Adenotonsiller hipertrofi en sık ve ciddi olarak 4-8 yaşlar arasındagörülmekte ve ağız solunumu prevalansı %9-40'a kadar dağılım göstermektedir.Ağızdan solunum, çocuklarda atipik yutkunmaya, çeşitli maloklüzyonlara, düzensizkraniyofasiyal gelişime neden olabilmekte, ağız ve diş sağlığını olumsuzetkileyebilmektedir.Bu çalışma, H.Ü. Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim DalıPolikliniği'ne başvuran, sistemik sağlık sorunu bulunmayan, adenotonsiller hipertrofitanısına bağlı ameliyat endikasyonu konulmuş, ağızdan solunum yapan 150 çocuğunağız diş sağlığı durumlarını incelemek üzere planlanmış ve yürütülmüştür. H.ÜGirişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurulu Başkanlığı'ndan onay alındıktan sonra,adenoidektomi/tonsillektomi endikasyonu konulmuş çocuklar, operasyon öncesiaraştırmacı tarafından H.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim DalıKliniği'ne çağırılmış ve veriler hastaların velilerine uygulanan bir anket formuaracılığıyla toplanmıştır. Velilerden yazılı onam alındıktan sonra, çocukların ağız-dişmuayeneleri ayna, sond ve ünit ışığı altında; hava su spreyi ile dişler kurutularakyapılmıştır. Diş çürükleri; DMFT/DMFS ve ICDAS II indeksleri ile, diş eti sağlığı veplak durumu ile ilişkili kayıtlar ise gingival indeks ve plak indeksi kullanılarakdeğerlendirilmiş ve kaydedilmiştir. Ayrıca çocuklarda posterior, anterior ve kanin dişilişkileri, çapraşıklık durumu değerlendirilmiştir. Yaşları 3-15 yaş arasında değişentoplam 150 çocuğun ortalama yaşı 5,92±2,55 olup %51,3'ü erkektir. Diş çürüğü içinortalama indeksler sırasıyla; dmft=3,81±3,55; dmfs=9,71±1,07; DMFT=0,41±0,96,DMFS=0,6±1,5 olarak bulunmuştur. Çocukların %67,3'ünde kaviteli diş çürüğügözlenmiş olup, ICDAS II indeksi ile değerlendirme yapıldığında tüm dişleri sağlıklıolan çocuk bulunmadığı, çocukların %15,0'ında başlangıç seviyesinde, %42,0'ındaorta seviyede ve %62,0'ında ise ileri seviyede çürük diş olduğu saptanmıştır.Çocukların %89,3'ünde gingivitis söz konusudur ve gingivitis yüzdesi posteriorbölgede anterior bölgeye göre anlamlı düzeyde daha yüksektir (p<0,001). Sonuçolarak, ağızdan solunumun ağız sağlığını olumsuz yönde etkilediği düşünülmektedir.Bu nedenle özellikle ağızdan solunum yapan çocuklarda diş çürüğü ve periodontalhastalık riskini azaltmak amacıyla düzenli diş hekimi takibi ve koruyucu programlarınuygulanması gerekmektedir. Ballıkaya, E. Oral Health Status of Children with Mouth Breathing. HacettepeUniversity, Faculty of Dentistry, Specialty Thesis in Pediatric Dentistry, Ankara,2015. Mouth breathing is an important health problem, commonly encountered inchildren. Due to an obstruction in the respiratory system, individuals can not breathethrough the nose and tolerate breathing via the mouth. In pediatric age group,adenotonsillar hypertrophy is the main reason causing partial or complete upperairway obstruction and reduction in airflow. Adenotonsillar hypertrophy occurs mostfrequently and seriously between 4-8 years with the prevalence varying from 9% to40%. Mouth breathing may cause atypical swallowing, various malocclusions andirregular craniofacial development as well as may negatively affect oral and dentalhealth.This study was planned to determine the oral health status of 150 children withmouth breathing, referred to the Department of Otorhinolaryngology in HacettepeUniversity and will be operated because of adenotonsillar hypertrophy. After Theapproval of the Local Ethics Committee of Hacettepe University, a questionnaire wasconducted to the parents before the operation. Written informed consents wereobtained from the parents and the children were examined using dental mirrors andexplorers under dental unit lighting by air-drying the teeth. Oral health status wasevaluated with DMFT/S, dmft/s, ICDAS II, dental plaque and gingival indices.Furthermore, posterior teeth, anterior teeth and canine relationships as well ascrowding were also evaluated. Of the 150 children aged 3-15, 51.3% was male andthe mean age was 5.92±2.55 years. Regarding tooth caries, mean dmft was3.81±3.55, mean dmfs was 9.71±1.07, mean DMFT was 0.41±0.96 and the meanDMFS was 0.6±1.5. Among the children, according to the ICDAS II index none hadhealthy teeth, 67.3% had cavitated dental caries, 15.0% had initial, 42.0% hadmoderate and 42.0% had extensive caries. 89.3% of children had gingivitis and theprevalence of gingivitis in posterior region was found to be significantly higher thanthat of anterior region (p<0,001). In conclusion, to reduce the risk of dental caries andperiodontal disease, regular dental follow-up and preventive programs are needed tobe determined in children with mouth breathing.
Collections