Maksiller protraksiyon amacıyla kullanılan iki farklı sistemin sonlu elemanlar analizi ıle incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızın amacı, maksiller retrognatiye bağlı sınıf III maloklüzyonların tedavisinde kullanılan iki farklı iskeletsel ankraj metodunu sonlu elemanlar analizi ile kıyaslayarak, tedavi sırasında oluşturdukları farklıları öngörmektir. Bu amaçla sonlu elemanlar analizinden faydalanılarak iki farklı kranial modelleme uygulanmıştır. Birinci modelde palatinal bölgeden destek alan minividalar üzerinden maksiller molarlardaki bantlara uzanan hybrid-hyrax apapeyi simule edilmiştir ve maksiller molarlar üzerinden oklüzal düzlemin 30 derece kadar altından geçecek şekilde protraksiyon kuvveti uygulanmış ve elde edilen sonlu elemanlar modelinde Von Misses gerilme, maksimum asal gerilme, minimum asal gerilme ve yer değiştirme değerleri elde edilmiştir. İkinci moldelde ise infrazygomatik kreste iskeletsel ankraj uygulanan miniplaklar simule edilmiştir ve maksiller birinci molar hizasından geçen miniplakların alt terminal kısmı üzerinden oklüzal düzlemin 30 derece kadar altından geçecek şekilde protraksiyon kuvveti uygulanmış ve elde edilen sonlu elemanlar modelinde Von Misses gerilme, maksimum asal gerilme, minimum asal gerilme ve yer değiştirme değerleri elde edilmiştir. Her iki modeldeki Von Misses gerilme, maksimum asal gerilme, minimum asal gerilme ve yer değiştirme değerleri karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızın sonucunda ise her iki modelde maksillanın anterior yöndeki büyümesini stimule edecek tarzda maksimum asal gerilme değerleri elde edilmiştir. Yine aynı şekilde her iki modelde de maksilla protraksiyon kuvveti altında frontomaksiller ve frontonazal süturlarda baskı tarzında gerilme kuvveti kuvvetleri meydana gelerek anterior rotasyon yapacak şekilde harekete zorlandığı görülmüştür fakat bu anterior rotasyon etkisinin maksimum ve minimum asal gerilme değerlerine bakıldığında miniplak modelinde daha az meydana geldiği görülmüştür. Hybrid hyrax modelinde ise dişler üzerine uygulanan apareyin miniplak modeline kıyasla dental yapılarda da etki oluştuduğu gözlemleniştir. The aim of our study was to predict the differences in the two different skeletal anchoring methods used in the treatment of class III malocclusions with maxillary retrognathia by using finite elements analyssis. For this purpose, two different cranial models were constructed by using the finite element analysis. In the first model, a hybrid-hyrax appliance, which extends from the palatinal region through the miniscrews supporting with maxillary molar bands simulated and the protraction force was applied below the occlusal plane with 30 degree through the maxillary first molar and the Von Misses stress, maximum principal stress, minimum principal stress and displacement values were obtained. In the second model, infrazygomatic skeletal anchored miniplates were simulated and the protraction force was applied to pass the lower end of the miniplates passing through the first molar line at a distance of 30 degrees below the occlusal plane, and Von Misses stress, maximum principal stress, minimum principal stress and displacement values were obtained. Von Misses stress, maximum principal stress, minimum principal stress and displacement values in both models were evaluated comparatively. As a result of our study, the maximum principal stress values were obtained in a manner to stimulate the anterior growth of the maxillaries in both models. Similarly, in both models, it was observed that in the frontomaxilary and frontonasal sutures under the maxillary protraction force, tensile forces in the form of pressure were seen while maxilla moves anteriorly, but this anterior rotation effect was less frequent in the miniplate model when the maximum and minimum principal stress values were considered. In hybrid hyrax model, it was observed that dental structures also had an effect compared to the miniplate model.
Collections