10-11 yaş Türk çocuklarında besin alerjisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Besin alerjileri günümüzde artan prevalans ile yaygın olarak görülen sağlık problemlerinden biridir. Genel besin alerjisi ve besinlere özel alerji istatistiklerin yaşa göre bilinmesi hastalığın topluma mali yükünün hesaplanması ve girişimlerin planlanması açısından son derece önemlidir. Toplumda besin alerjisi algısı yüksek olup gerçek prevalans daha düşüktür. Besin alerjisi epidemiyolojisi ile ilgili Türkiye'de kısıtlı veri bulunmaktadır.Amaç: 10-11 yaş Türk çocuklarında besin alerjisinin bildirilmiş ve gerçek prevalansının saptanması, en sık besin alerjenlerin tanımlanması.Mateyal ve Metod: Bu çalışma 2005?2006 eğitim öğretim döneminde Türkiye'nin beş farklı şehrinde (Van, Manisa, Ankara, Antalya, Trabzon) yapılan ISAAC Faz II saha çalışması sırasında besin alerjisi olmasından şüphelenilen katılımcıların (anketlerde son bir yıl içinde besin alerjisi semptomu tarif eden ve/veya yumurta akı, süt, fındık, fıstık, ceviz deri prik testi pozitifliği olan) kliniklere çağrılarak ayrıntılı öykü, fizik muayene, epidermal deri testi ve açık besin yükleme testi uygulaması adımları kullanılarak yapıldı.Bulgular: Saha araştırmasına katılan 6963 olgunun anketleri incelendi ve yukarıda belirtilen kriterlere göre toplam 1700 kişi belirlendi. Saha araştırmasına katılanlarda ebeveyn tarafından son bir yıl içinde bildirilmiş besin alerjisi semptom sıklığı %20.2±0.94 (1408/6963, %95 güven aralığı) olarak bulundu. Besin alerjeni ile deri testinde sensitizasyon sıklığı %5,9±0,6(361/6134, %95 güven aralığı) olarak saptandı. 1008 kişi ile (ulaşma yüzdesi %59,3) ayrıntılı telefon görüşmesi yapıldı. Dört şehirden (Manisa, Ankara, Antalya, Trabzon) toplam 152 kişi besin alerjisi açısından ayrıntılı değerlendirilmek üzere kliniklere çağrıldı, ancak 87(katılım oranı %57,2) katılımcı daveti kabul ederek kliniklere geldi (düşük ulaşım oranı ve sevk için elverişli merkezin olmaması sebebiyle Van olguları değerlendirme dışı tutuldu). Toplam 9 çocukta 12 besin alerjisi tanısı konuldu. Hesaplanan besin alerjisi prevalansının en az %0.16±0.11(9/5609, %95 güven aralığı) olduğu tahmin edildi. En sık olarak ceviz(n=3) ve kırmızı et(n=2) alerjileri saptanırken, yumurta(n=1), fıstık(n=1), fındık(n=1), şeftali(n=1), ıspanak(n=1), peynir(n=1) ve kivi(n=1) alerjileri saptandı.Tartışma: Bildirilmiş besin alerjisi prevalansı diğer çalışmalarda elde edilen veriler ile uyumlu iken, kanıtlanmış sıklığın Avrupa ve Amerika'dan düşük gözlenmiş olması ISAAC Faz II çalışması ile ayrıntılı değerlendirme arasında göreceli olarak uzun süre geçmiş olması, ayrıntılı değerlendirmeye ilişkin hastaların uyumsuzluğu ve yerel farklar nedeniyle olmuş olabilir. Farklı besin (kırmızı et) alerjilerinin sık rastlanması bu araştırma sonuçlarını benzerlerinden farklı kılmaktadır. Bu farklar yerel faktörlere bağlı olabileceği gibi kültürel alışkanlıklar ile de ilgili olabilir.Sonuç: Tüm Türkiye'yi temsilen çift kör plasebo kontrollü provokasyon testlerini kullanarak çalışmaların yapılması ve bu konuların gelecekte irdelenmesi alerji gelişiminin anlaşılmasına katkı sağlayabilir.Anahtar kelimeler: besin alerjisi, çocuk, prevalans, provokasyon testi, deri prik testi. Introduction: Food allergies are an important health concern and are on increase. Insight into the epidemiology of food allergies enables assessment of the economical impact of the problem and provides basis for effective management. Reported prevalence of allergic reactions is much higher than confirmed diagnosis. There is a scarcity of reliable data on food allergy in Türkiye.Aim: To access reported and confirmed prevalence of food allergies, and define the most common foods involved in food allergy.Material and method: The participants for the study were chosen from ISAAC Phase II Study that was performed in 2005-2006 period in five major cities (Van, Manisa, Ankara, Antalya, Trabzon). Participants that had reported experiencing food allergy symptom in the last year and/or were skin prick test positive for a predefined list of food allergens(hen?s egg, milk, hazelnut, peanut, walnut) were interviewed via a phone call, and those considered as having food allergy were invited to undergo a detailed clinical investigation including physical examination, epidermal prick testing and food challenges.Results: A total of 6963 questionnaires were accessed, and a total of 1700 participants chosen according to the criteria defined above. Parental reported food allergy was estimated as %20.2±0.94 [1408/6963, 95% confidence interval(CI)]. Skin prick sensitization rate was %5,9±0,6 (361/6134, %95 CI). 1008(%59,4) children went through a detailed telephone interview. A total of 87 out of 152 children from 4 major cities(excluding Van due to low percentage of interviewed and problems concerning referral) were evaluated in detail. There were 12 food allergies diagnosed in 9 children. Food allergy prevalence in our study population was at least 0.16%±0.11% (9/5609, 95% CI). The most common food involved in allergic reactions were walnut (n=3) and meat(n=2), followed by hen?s egg(n=1), peanut(n=1), spinach(n=1), kiwi(n=1), cheese(n=1), hazelnut(n=1) and peach(n=1).Discussion: Although parental reported prevalence was within the range, reported by other investigators previously, the confirmed prevalence was somehow lower, which can be attributed to such factors as a relatively long time lapse between ISAAC Phase II study and interview period, low compliance concerning participation in the detailed investigation and regional differences. Foods involved in allergy were also different from those reported in other studies, which can be attributed to regional differences and eating habits.Conclusion: Studies representable of all regions of Türkiye with use of double blind placebo controlled challenges are required to further evaluate food allergies.Keywords: food allergy, prevalence, child, challenge test, skin prick test.
Collections