Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy (ESWL) uygulanan erişkin hastalarda intravenöz parasetamol ve remifentanil infüzyonunun analjezik ve sedatif etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ürolitiazis; dünya nüfusunun %5-15'ini etkileyen, bir üriner sistem hastalığıdır. Tedavisinde yeralan en etkili yöntemlerden biri ESWL'dir. Non-invaziv, düşük komplikasyon ve morbidite oranına sahip, ağrılı bir işlem olabilen ESWL'de hastanın koopere olup ağrı hissetmemesi etkinliği artırır. ESWL'de ağrı kontrolü için günümüzde en sık sedoanaljezi tercih edilmektedir. Bu prospektif çalışmada da ESWL yöntemi ile ürolitiazis tedavisi yapılan erişkin hastalarda işlem öncesi 1 gr ve 2 gr intravenöz parasetamol infüzyonunun, remifentanil infüzyonu ile birlikte uygulanımlarının sedatif ve analjezik etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışmaya dahil edilen 18-60 yaş arası, 69 hasta onamları alındıktan sonra, randomize, çift kör olarak 3 gruba ayrıldı. Hastalar; periferik oksijen satürasyonu (Sp02), EKG ile kalp atım hızı, non-invaziv kan basıncı (KB) ölçümü ile monitörize edilerek periferik yolla intravenöz hidrasyon, nazal yolla oksijenizasyon sağlandı. Hastalar premedike edilmedi. Bütün gruplarda VAS ile ağrı düzeyleri sorgulandı. Grup U'ya remifentanil infüzyonu 0,025 ?g / kg /dk'dan başlandı ve ek analjezik ihtiyacı oldukça maksimum doz 0,4 ?g / kg / dk olmak üzere 0,025 ?g / kg / dk'lık artışlar sağlandı. Grup UP1 ve Grup UP2'ye sırasıyla 1 ve 2 gram intravenöz parasetamol infüzyonu yapıldı ve Grup U ile benzer şekilde remifentanil uygulandı. Tüm gruplarda 5'er dk ara ile Sp02, KB, dakikadaki nabız ve solunum sayısı, VAS değerleri, Ramsay skalasına göre sedasyon düzeyleri, total remifentanil infüzyon dozu kaydedildi. ESWL işlemi bitmeden 3 dk önce remifentanil infüzyonu sonlandırıldı. Peroperatif midazolam ve postoperatif diklofenak sodyum gereksinimi, yan etkiler, hasta ve ürolog memnuniyeti; diğer parametrelerle birlikte değerlendirildi. Her üç grup da demografik özellikler açısından benzer idi. Elde edilen verilere göre 3 grup arasında total remifentanil infüzyon miktarı, VAS ve Ramsay sedasyon skorlamalarında zaman içinde benzer değişim saptandı ve istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı.Bu çalışmanın sonucunda ortaya çıkan istatistik verilerine göre; ESWL vakalarında remifentanil infüzyonuna preemptif 1 gr veya 2 gr İV parasetamolün eklenmesinin sedasyon ve analjezi kalitesi üzerine etkinliği olmadığı, tek başına remifentanil infüzyonunun sedoanaljezi için yeterli olabileceği kanısına vardık. Urolithiasis is a urinary system disease affecting 5 - 15 % of world population. One of the most effective methods used in its treatment is ESWL. It is a non-invasive procedure with low complication rates and morbidity and may be painful. Cooperation of the patient increases efficacy. For pain control in ESWL, at present sedoanalgesia is preferred mostly. The aim of this prospective study was to evaluate sedative and analgesic efficacy of 1 and 2 gr intravenous paracetamol infusion administered in combination with remifentanil before procedure. 69 patients between the ages of 18-60 were randomised double blind into three groups after their informed consent was obtained; peripheric oxygen saturation (Sp02), heart rate with ECG, and non-invasive blood pressure(BP) were measured intravenous hydration was made peripherally and oxygenation nasally. Patients were not premedicated. Pain levels were questioned in all groups using VAS. In Group U, remifentanil infusion was initiated at 0.025 ?g / kg / min and as additional analgesy was required, with maximum dose of 0,4 ?g / kg / min, 0.025 ?g / kg / min incremental increases were made. Group UP1 and Group UP2 were administered respectively 1 and 2 gram intravenous paracetamol and similar to Group U, remifentanil was administered. In all group, with 5 minute intervals, Sp02, BP, heart and respiration rate, VAS values, sedation levels according to Ramsay scale and total remifentanil infusion dose were recorded. 3 minutes before ESWL procedure was finished, remifentanil infusion was discontinued. Peroperative midazolam and postoperative diclofenac sodium need, side effects, patient and urologist satisfaction were evaluated together with other parameters. All three groups had similar demographic characteristics. According to the findings, similar change was observed in three groups in total remifentanil infusion dose, VAS and Ramsay sedation scores with no statistically significant difference between them.According to results of the present study; it was concluded that in ESWL cases, the addition of preemptive 1 gr or 2 gr IV paracetamol to remifentanil infusion had no effect on sedation and quality of analgesia and that remifentanil infusion on its own was adequate for sedoanalgesia.
Collections