Mitral kapak cerrahisi geçirmiş hastalarda fonksiyonel triküspid yetmezliği ve progresyonunda rol oynayan risk faktörlerinin retrospektif analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Mitral kapak cerrahisi geçiren hastalarda eğer ciddi triküspid yetmezliği varsa; eş zamanlı triküspite müdahele edilmesi artık bütün uzmanlar tarafından kabul edilmiştir. Fakat ciddi olmayan triküspid yetmezliğinde yol gösterecek parametreler çok değişken olabilmektedir. Ciddi triküspid yetmezliği nedeni ile ikinci kez ameliyata giden hastalar hakkındaki veriler ve yayınlar yeterli değildir. Hangi hastalarda progresyon beklemeliyiz? Bu hastalarda profilaktik triküspid kapak müdahelesinin yeri varmıdır? Bu çalışmada Hacettepe Kalp Damar cerrahisinde 2005-2010 yılları arasında mitral kapak cerrahisi geçiren 354 hastadan verilerine tam ulaşılabilen ve düzenli takiplerine gelmiş olan 135(%38) hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Bu hastalar için risk faktörleri ve değişkenler belirlenerek üç ayrı zaman dilimi için tek tek kaydedilmiştir. Zaman dilimleri olarak ameliyat öncesi(AÖ), post operatif erken dönem (PED);1ay-6ay ve post operatif geç dönem(PGD);6ay-5yıl olarak belirlenmiştir. Olguların 58'i (% 43) erkek, 77'si (% 57) kadındı. Olgular etyolojik faktörler açısından değerlendirildiğinde; romatizmal kapak hastalığı (RKH) olan 98 (% 72.6) olgu, dejeneratif kapak hastalığı (DKH) olan 20 (% 14.8) olgu, iskemik kapak hastalığı (İKH) olan 8 (% 5.9) olgu, infektif endokardit (İE) olan 7 (% 5.2) olgu, konjenital kapak hastalığı(KKH) olan 1 (% 0.7) olgu ve kardiyomyopati (KMP)'si olan 1 (% 0.7) olgu vardı. İyatrojenik etyolojiye sahip olgu yoktu. Katılımcılar ek hastalıklar, atrial fibrilasyon, EKO verileri, demografik veriler açısından değerlendirildi. Bu hastaların verileri SPSS programında istatistik yapılarak sonuçlar literatür bilgileri ile değerlendirilerek tartışılmıştır. It is widely accepted to intervene tricuspid valve surgically if there is severe tricuspid regurgitation in patients going under mitral valvular surgery. However, surgical decision is controversial in mild to moderate tricuspid regurgitation. Patient data who had secondary operations because of severe tricupid regurgitation is not satisfactory. Which patient group is expected to progress? Is it relevant to perform prophylactic tricupid valve surgery in these groups? In this study, 135 (38%) out of 354 patients who undergone mitral valve surgery between 2005-2010 in Hacettepe University School of Medicine Department of Cardiovascular Surgery were included. Those 135 patients had available data and attended their follow-ups on a regular basis. After deciding on risk factors and variables, all data was divided into three different time periods. Those time periods were: before surgery, early post-operative (1-6 months), late post-operative (6 months-5 years). Of all cases 58 (43%) were male and 77 (57%) were female. According to etiologic factors data was divided into different groups as follows: rheumatic valvular diseases 98 (72.6%), degenerative valvular disease 20 (14.8%), ischemic valvular disease 8 (5.9%), infective endocarditis 7 (5.2%), congenital valvular disease 1 (0.7%) and cardiomyopathy 1 (0.7%). There were no cases with history of iatrogenic etiology. Moreover, data was further analyzed in terms of comorbidities, atrial fibrillation, echocardiographic evaluation and demographic factors. All gathered data was evaluated statictically via SPSS software and discussed in details.
Collections