Uluslararası işletmelerde kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri ve bir uygulama

Abstract

Bu çalışma toplam üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde halkla ilişkiler (PR) kavramı, iletişim, etik, kurum kimliği ve imajı, kurumsal sosyal sorumluluğun (KSS) şirketlere kazandırdığı güven ile ilgili bir model ile KSS kavramı, sosyal denetim ve KSS faaliyetlerinin bir PR görevi olarak ele alınması incelenmiştir. İkinci bölümde üretim ve tüketimleri esnasında verdikleri zararlar kanıtlanmış olan alkollü içecek, fastfood, petrol ve sigara sektörlerindeki şirketlerin KSS faaliyetleri mercek altına alınmıştır. Üçüncü bölümde ise bu dört sektörde faaliyet gösteren uluslararası şirketlerin KSS faaliyetlerinin kamuoyu üzerindeki etkilerini ölçmeye yönelik anket uygulamaları yer almaktadır. Hazırlanan 15 soruluk anket formu Ege Bölgesi'nin en büyük ili olan İzmir'de rastlantısal olarak halka uygulanmıştır. İstatistiksel değerlendirmeler sonucunda bu sektörlerde uygulanan KSS faaliyetlerinin daha etkin iletişim ağı ile desteklenmesi gereği ortaya çıkmıştır. Ayrıca toplumda bu faaliyetlerin tatmin edici olmadığı görüşü de hakimdir. Ankete katılanların çoğu bu faaliyetlerden haberdar olmaları durumunda KSS anlayışı yüksek olan şirketlerin ürünlerini tercih edeceklerini belirtmişlerdir. Bu sayede tezde belirtilen hipotez doğrulanmıştır. KSS faaliyetlerinin mükemmel iletişim ağı içinde; dolayısı ile PR tarafından planlanıp yürütülmesinin şirketlere olumlu imaj ve güven kazandırdığı sonucuna ulaşılmıştır.

This study consists of three main chapters. In the first chapter, the PR concept , communications, ethics, corporate identity and image, a model on trust that the companies gained with the corporate social responsibility (CSR) and social control & CSR activities as a PR task, is examined. In the second chapter, the CSR activities of alcoholic beverages, fast-food, oil and tobacco companies, whose products have been proven damages on production and consumption stages, are analyzed.A survey, that aims to measure the impacts of the CSR activities, carried out by the international companies operating in these four sectors, can be found in the third section. Survey consists of 15 questions and conducted in Izmir, biggest city in Aegean region, randomly. Review of statistical data indicates the necessity of effective communication network that supports the CSR activities. Also, among the community, the opinion that these activities are not effective is common. Most of the participants expressed that; they would chose the products of companies with higher CSR understanding if they are aware of these activities. With this outcome, the hypothesis which is argued in the thesis, has been verified. As a result, companies will gain positive image and confidence from CSR activities that are planned and conducted by PR and supported with effective communication network.