Metilen tetrahidrofolat redüktaz enzim mutasyonlarına bağlı DNA metilasyon defektlerinde obstetrik sonuçlar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Metilen Tetrahidrofolat Redüktaz (MTHFR) enzimindeki polimorfizm nedeniyle oluşan metilasyon bozukluklarındaki olumsuz gebelik sonuçları uzun süredir bilinmektedir. Bu hastalarda plasentanın endotel harabiyeti ile birlikte vasküler problemleri (düşükler, intrauterin gelişme geriliği, özellikle membran rüptürü ile birlikte giden preterm doğum ve preeklampsi gibi) ve kromozomal/nonkromozomal fetal anomalilerin sıklığı artmıştır. Bu çalışmada, merkezimize kötü obstetrik hikaye nedeniyle başvuran hastalarda MTHFR enzim polimorfizminin sıklığını, bu polimorfizmleri olan bireyler ile normal bireylerin obstetrik/perinatal sonuçlarını ve tedaviye yanıtlarını karşılaştırdık. Amacımız, erken ve geç gebelik komplikasyonları ile yakın ilişkisi ortaya konmuş olan endotel harabiyeti ile giden plasentanın vasküler hastalıklarının, perinatal komplikasyonlar ile olası ilişkisinin saptanmasıdır. Hastaların sonuçları karşılaştırıldığında, MTHFR enzimi için homozigot mutasyon grubundaki hastaların obstetrik sonuçları hem heterozigot mutasyonu olan hastalardan hem de mutasyonu bulunmayan hastalardan kötü olarak saptadık. `Beksaç Obstetrik İndeksi`nin (BOİ: (Yaşayan + Π/10) / Gravida)) polimorfizm şiddeti arttıkça azaldığını saptadık. Diğer yandan, kromozomal ve non kromozomal anomalili bebek öyküsü açısından hastalar değerlendirildiğine; MTHFR polimorfizmi olan gruplarda yoğunlaşma izlendi. Ayrıca, uygun tedavi uygulandığında perinatal mortalite ve abortus oranlarında azalma saptadık. Bu çalışmadaki `polimorfizm` grubu, endotel harabiyeti ile giden plasentanın vasküler hastalıkları açısından gebelik öncesinde veya gebeliğin erken döneminde taranmış ve tanısı konmuş hastalardan oluşmaktadır. Tanının gebelik öncesi veya erken gebelik döneminde konmuş olması, erken dönemde tedavi ve yakın takibi beraberinde getirmiştir. Gebelik sonuçlarının bu bağlamda değerlendirilmesi gerekmektedir. MTHFR polimorfizm olan vakalarda, altta yatan nedene yönelik araştırmaların yapılmasını ve soruna yönelik tedavilerin verilmesinin uygun olacağını saptadık. Poor obstetrics/perinatal outcomes in methylation defects due to methylen tetrahydrofolate reductase enzyme polymorphysim are known for a long time. In these patients who had MTHFR enzyme polymorhysim, frequencies of vascular disorders of placenta (miscarriage, intrauterine growth restriction, preterm birth, preeclampsia, and ruptures of membranes etc.) and chromosomal/non-chromosomal fetal abnormalities are increased. In this study, we compared MTHFR polymorphysim frequency, obstetrical/perinatal outcomes, success of treatment between patients who had MTHFR polymorphism and normal status for this situation. Our aim is to detect a possible relationship between perinatal complications and placental vascular diseases. We found that patients who had homozygous or compound heterozygous mutation for MTHFR enzyme had worse results when compared patients who had single heterozygous or negative status for this mutation in terms of perinatal outcomes. We found that `Beksac Obstetrics Index` decreased with increasing severity of the polymorphism. On the other hand, in terms of birth history of baby with chromosomal and non-chromosomal abnormalities, patient condensation was observed in the group with MTHFR polymorphism. Besides, we found that perinatal mortality and miscarriage rates are decreased when appropriate therapy is received. Early diagnosis led early medical therapeutic interventions and close surveillance available. The outcomes of this group should be considered in this context. We suggest that in pregnancies that MTHFR polymorphism were detected, looking for the underlying pathology and directed medical therapy may prevent most of the complications.
Collections