Toplumda gelişen pnömonide etyolojik ve prognostik faktörler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Toplumda Gelişen Pnömoni (TGP) sık görülmesi ve mortalite sebebi olması nedeniyle önemli bir sağlık sorunudur. Ampirik tedavi kararının verilmesinde hastaların akciğer grafisi, laborotuar bulguları ve ek hastalıkları olup olmadığı kritik öneme sahiptir. TGP'li hastalarında etyolojik değerlendirme yapılması ve prognostik belirteçlerin saptanması çok önemlidir. Gereç ve Yöntem: Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı polikliniğine veya acil servise Kasım 2011 ile Kasım 2012 tarihleri arasında başvuran 17-80 yaş arası klinik bulgular, akciğer grafisi ve/veya bilgisayarlı tomografi ile TGP tanısı alan 65 hasta çalışmaya alındı. Hastalardan etyolojik değerlendirme için balgam, bronş lavajı direkt bakı mikroskopik incelemesi ve kan, balgam, bronş lavajı kültürü yapıldı. Prognostik faktörlerin belirlenmesi için (hemogram, hemostaz, C-reaktif protein (CRP), sedimantasyon, fibrinojen, biyokimyasal parametreler, taburculuk günü serum ve plazma örnekleri alındı. Amerikan Toraks Derneği (ATS), pnömoni ağırlık indeksi (PSI), CURB-65 kriterlerine göre hastalar gruplandırıldı ve prognozla ilişkileri belirlendi. Verilerin analizinde SPSS v20 programı kullanıldı. p<0,05 anlamlı olarak kabul edildi. Verilerin normal dağılıma uygunluk analizinde ''Kolmogrov Smirnov Testi` kullanıldı. Normal dağılıma uyan verilerin analizinde t testi, uymayanların analizinde `Mann-Whitney U Testi` kullanıldı. Sayısal verilerin tedavi öncesi ve tedavi sonrası karşılaştırılmasında ''Wilcoxon Signed Ranks Testi` kullanıldı. Kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya 65 hasta alındı. Hastaların 41'i erkek, 24'ü kadındı. Hastaların yaş ortalaması 60±20 yıl (20-89)'idi. Türk Toraks Derneği 2009 Toplumda Gelişen Pnömoni Rehberine göre Grup1'de 44 (%67,7), Grup 2'de 15 (%22,5), Grup 3' de 6 (%9. 8) hasta bulunmaktaydı. Hastalarımızın 51 (%78,5)'inde eşlik eden bir başka hastalık saptandı. Hastaların eşlik eden akciğer patolojisi saptanan 28 (%43,1), akciğer dışı patolojiler 23 (%35,4)'ünde mevcuttu. Hastalarda en sık kullanılan antibiyotik 4. kuşak kinolon (%21,5) ya da 3. kuşak sefalosporin ve makrolid (%21,5) kombinasyonu idi. En sık akciğer tutulumu lober tutulum şeklindeydi. Balgam kültüründe ve direkt bakıda en sık görülen koagülaz negatif stafilokokus (%33,8) olarak raporlandı ve antibiyotik direnci saptanmadı. CURB-65 ve PSI skoru arttıkça yoğun bakıma devir ve antibiyotik değişikliği tespit edildi. Ortalama tedavi süresi 15 gündü. Erkek hastaların 26 (%63,4)' sında sigara içme öyküsü varken bayanlarda sigara içme öyküsü yoktu. Öksürük, balgam, yan ağrısı en sık gözlenen semptomlardı. Sonuç: Etyolojik değerlendirmede hastaların %30'unda etken izole edilebilmiştir. Bu nedenle ampirik antibiyotik tedavinin başlanması geciktirilmemelidir. Bölgesel verilerin araştırılması gerekmektedir. Bunun içinde fazla sayıda hasta içeren prospektif çalışmaya ihtiyaç vardır. Objective: Community acquired pneumonia (CAP) is an important health problem because of its high prevalence and mortality. In empirical treatment desicion, clinical data has critical importance. In this study, we aimed to determine the etiolocigal factors and prognostic markers in the patients who have CAP.Materials and Methods: Present study was conducted with 65 patients with CAP, who were referred to Ataturk University Medical Faculty Pulmonary Medicine and Emergency Departments between November 2011 and November 2012. For etiologic evalution, sputum, bronchial lavage, direct microscopic examination and cultures of blood samples and bronchial lavage were performed. For prognostic evalution, complete blood count, CRP, sedimentation, fibrinogen and biochemical parameters were evaluated on the first day and discharge day. The patients were classified according to ATS, PSI and CURB-65 critera and their associations with prognosis were analysed. For satistical analyses, SPSS v20 program was used. A value of p<0,05 was considered significant. Kolmogrov Smirnov Test was used in the analysis of compliance with the normal distrubition and the data. T test was used for the data with normally distrubuted and Mann-Whitney U Test the one without normal distribution. To compare numerical data before and after the treatment, we used Wilcoxon Signed Ranks Test. The comparison of categorical variables we used Pearson Chi-square test.Results: The study included 65 patients. Of the patients 41 were male, 24 were female. The avarage age of patients was 60 ± 20 (20-89) . According to the Turkish Thorax Society 2009 Community Acquired Pneumonia Guideline, there was 44 patients (%67.7) in group 1,15 (% 22.5) in group 2 and 6 (%9.8) in group 3. Out of the cases, 51 patients (%78.5) had any concomitant disease, 28 (%43.1) had another pulmoner patology and 23 (%35.4) nonpulmoner patology. The most common used antibiotics were new generation quinolones, third generation cephalosporins and macrolid combinations. The most common lung involvement was lober. In sputum culture and direct microscobic examination, the most common ethiologic agent was coagulase negative staphilococci and there was no resistance to those antibiotics. Two patients who transferred to intensive care units had positive blood cultures. The scores of CURB-65 and PSI and change of antibiotics were higher among the cases who were transferred into the intensive care unit. The duration of treatment was ranged between 15 days. There was smoking history in 26 male patients (%63.4) but none of female ones. The most common semptoms were cough, chest pain and sputum. Conclusion: In the etiologic investigation, any agent was isolated in approximately 30% of patients. Thus, ampirical antibiotic treatment should not be delayed in the management of CAP cases. For appropriate emirical treatment, regional data should be investigated. For his reason, larger prospective trials are required.
Collections