Show simple item record

dc.contributor.advisorYılmaz, Salih
dc.contributor.authorTürker, Özgür
dc.date.accessioned2020-12-29T13:33:55Z
dc.date.available2020-12-29T13:33:55Z
dc.date.submitted2011
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/428755
dc.description.abstractTarih yazma geleneği konusunda söyleyebileceğimiz ilk şey, bu geleneğin ilk önce yerleşik yaşam tarzına sahip toplumların bünyesinde meydana geldiğidir. Çin, Arap, İran ve Bizans gibi yerleşik ve derin kültürel köklere sahip toplumlarda tarih yazma geleneğinin, konar-göçer Türk ve Moğol topluluklarından çok daha önce oluştuğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle göçebeler tarihte büyük imparatorluklar kurmalarına rağmen yerleşiklerin tarihlerinde, medeniyet alanında katkı sağlamaktan uzak toplumlar olarak kabul edilmişlerdir. Güçleri sadece sayısal üstünlüklerine yorulmuş ve tarihleri üzerindeki yıkıcı etkilerinden dem vurulmuştur. XIX. yüzyılda Türkoloji alanında yapılan araştırmalar, yerleşiklerin yüzlerce yıldır dile getirdiği bu görüşün sıkı bir tenkide uğramasına neden olmuş, Türk ve Moğol tarihinin ilk yazılı belgelerinin keşfi, ardında binlerce yıllık şifahi bir gelenek bulunan köklü bozkır kültürünün varlığını ortaya koymuştur. Bu nedenle Türk ve Moğol topluluklarının tarihini yerleşiklerin gözüyle değil, kendi bakış açılarıyla gözler önüne sermek için bu toplulukların tarihini içeriden incelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda elimizdeki veriler ışığında Türk ve Moğol uluslarının tarih anlayışını ve sözlü tarihten yazılı tarihe geçiş aşamasının nasıl olduğunu ortaya koymak her iki milletin tarihine bir nebze olsun katkı sağlayacaktır.Bu çalışmada ana yurtları olan Orta Asya'dan çıkarak üç kıtada hâkimiyet tesis etmiş ve kurdukları muazzam bozkır imparatorluklarıyla tarihin akışına yön vermiş atlı-göçebe Türk ve Moğol kavimlerinin, tarihe bakış açıları ve geride bıraktıkları somut tarihsel öğeler incelenmiştir. Çalışmanın ilk bölümünü teşkil eden ?Şifahi (Sözlü) Tarih? geleneği örnekleri bu iki milletin tarih sahnesinde ilk çıktıkları andan itibaren nesilden nesile aktarılarak süregelmiş, daha sonra yazının bu topluluklarca kullanılmaya başlanmasıyla kayıt altına alınarak ilk tarihsel kaynak olma niteliğini kazanmışlardır. İkinci bölüm olan ?Yazılı Tarih? kısmında ise bu topluluklardan elimize ulaşan ilk yazılı belgeler (kitabeler, menkıbeler vb.) ele alınarak bu eserlerin meydana getirilmesindeki siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel gereksinimler ele alınmıştır.
dc.description.abstractThe first thing we can say about the tradition of historiography is that, this tradition first occurred in societies which had of sedentary way of life. It?s andeniable fact that the historiographical tradition in societies like Chinese, Arabs, Persians and Byzantium which were settled and have deep cultural roots, formed long before nomadic societies such as Turks and Mongols. As a result, in spite of founding great empires in history, in histories of sedentary societies nomads were accepted as societies far away from contributing to civilization. Their power was attributed to numerical superiority and were talked pretentiously about their destructive effects upon their history. The research made in Turkology field in XIX th century, called forth the criticism of this view, mentioned by sedentary cultures for many centuries; the discovery of first written documents of Turkic and Mongolic history introduced the existence of deep nomadic culture, which had thousands of years of oral tradition. Because of this, to explain the history of Turkic and Mongolic societies not by the eyes of sedentary elements, but from their own viewpoints, the history of these societies must be studied from within. In this context, presenting the comprehension of history by Turkic and Mongolic nations themselves and the process of transition from oral history to written history in the light of data we have will contribute to the histories of both nations.In this study, the historical viewpoint and concrete historical elements, left behind by nomadic Turkic and Mongolic peoples, who moved out from their homeland in Central Asia and dominated in three continents and who gave a shape to history with magnificent steppe empires they founded, are analyzed. The examples of ?Oral History?, which constitute the first part of the study, were passed down from generation to generation since these two nations emerged in the scene of history, and were attributed as first historical sources after these societies started to use writing and recorded them. In the second part, ?Written History?, the first written documents (inscriptions, sagas etc.) of these societies are addressed and political, economic and socio-cultural necessities in composing these works are studied.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectTarihtr_TR
dc.subjectHistoryen_US
dc.titleTürkler ve Moğollarda tarih yazıcılığı (VII-XIII. YY.)
dc.title.alternativeTurks and Mongols historiography (VII and XIII.th Centuries)
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentTarih Anabilim Dalı
dc.subject.ytmMongoşs
dc.subject.ytmEpics
dc.subject.ytmInscriptions
dc.subject.ytmTurkish tribes
dc.subject.ytmMythologies
dc.subject.ytmTurks
dc.subject.ytmCentral Asia
dc.subject.ytmHistoriography
dc.identifier.yokid410752
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityMUĞLA ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid289733
dc.description.pages349
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess