Osmanlı hakimiyetinde Kefe (1475-1600)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ill ÖZET Kırım'ın güney sahillerinde yer alan Kefe, XVI. yüzyılda Karadeniz'in en büyük limanlarından biridir. XV. yüzyılda Uzak Şark'dan Avrupa'ya ulaşan ticâret yolunun Karadeniz'e açılan menfezlerini kontrol eden coğrafî konumu, onu Karadeniz ticâretinin antreposu haline getirmiştir. Kefe'nin fethi, Fatih'in Karadeniz'i bir `Türk Gölü` yapma çabasıyle giriştiği hareketlerin en büyüğü ve ehemmiyetlisidir. Ceneviz'in Kırım Hanlığı'na müdâhalelerinin üst seviyeye çıktığı bir dönemde, Kırım kabile aristokrasisi ile uzun süreden beri sürdürdüğü diplomaktik münasebetin doğal sonucu olarak kabile güçlerinden aldığı daveti değerlendiren Fatih Sultan Mehmet, Vezir Gedik Ahmed Paşa'yı Kefe ve Kırım sahillerini fethetmekle görevlendirmiştir. 1475 'de yapılan bir deniz seferinde Kefe ile beraber batıda Mânkûb, İnkirman, Balıklağo, Soğdak, doğuda Kerş gibi önemli kaleleri içine alan sahil kesimi Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. G. Ahmed Paşa komutasındaki donanma, doğudaki Azak ve Taman'ı da fethetmiş, böylece Azak Denizi'nin doğu yakası, geniş hinterlandı ile beraber Osmanlı hâkimiyetine dâhil olmuştur. Osmanlı Devleti, Kefe ve mülhakatının fethini müteakib Kırım Hanlığı'nı himaye altına atmış, ancak müstakil hareket etmesine hiçbir zaman fırsat tanımamıştır. Kırım Hanlığı'nın en önemli kontrol üssü Kefe'dir. Kefe'nin idâri taksimatı, büyük çapta Ceneviz- Kırım ve ondan önce Altın Ordu - Ceneviz arasında mevcut olan sınırları ihtiva ediyordu. Bu şekilde, Mânkûb, Soğdak, Kerş, Azak ve Taman kaza statüsünde Kefe'nin kazalarını teşkil ediyordu. İnkirman ve Balıklağo, Mânkûb'a bağlı idiler. Astarhan Seferi 'ne Kefe beyi Kasım Bey'in tayin edilmesiyle siyâsî ehemmiyeti artan Kefe, 1568'de eyâlet yapılmış, ancak Azak'ın sancak olması dışında ciddî bir değişikliğe uğramamıştır. Kefe, gerçek anlamda bir eyâlet hâline Osmanlı - İran savaşları döneminde gelmiştir. Kefe'nin üretim bakımından dikkat çeken şehirleri, Soğdak, Mânkûb, İnkirman ve Balıklağo'dur. Buralarda yaşayan nüfus, büyük çapta gayr - i müslimlerden mürekkeptir. Kefe'nin şehir nüfusunda 1520'lerde gayr - i müslimler ağırlıkta iken, 1542 'de hemen hemen dengelenmiştir. Kefe'nin iktisadî kaynaklan, büyük çapta ticarî rüsumdan oluşmaktadır. Ticarî gelirler arasında birinci sırada gümrük yer almaktadır. Gümrük gelirleri, asrın başlarından sonlarına kadar istikrarlı artışım sürdürmüştür. Bu durum, Kefe'nin ticarî kapasitesinin devam ettiğinin bir göstergesidir. Kefe, doğu - batı ve kuzey - güney mihverinde bir ticâret üssü olmaya XVI. yüzyılda da devam etmiştir. iv ; SUMMARY Caffa, that is at the southern shores of Crimea was one of the biggest harbour- cities at the Black Sea Region in the sixteenth century, its jeostrategic position which controlled main holes of trade roads that arrived at Europe from Far - East, made it antrepot of Black Sea trade. The capture of Caffa, was one of the biggest and the most important initiatives Fatih had taken in the effort of making Black Sea a `Turk - Lake`. Fatih Sultan Mehmed making use of the invitation of Crimean tribal forces that was the natural result of ancient diplomatic relations he had in the Crimean tribal aristocracy, made responsible Vizir Gedik Ahmed Paşa to capture the shores of Crimea and Caffa at a period that Genoise intervention rised to the biggest level. The southern coastal area that consisted of Mânkûb, İnkirman and Balıklağo at the west of Caffa and Kerş at the east was captured by a navy commanded by Gedik Ahmed Paşa. The navy at the Gedik Ahmet Paşa's command also captured Azak and Taman and thus the whole eastern area of the Sea of Azov with its far - reach hinterland was included in the domination of the Ottoman Empire. After annexing Caffa with its administrative units Ottoman State took the Crimean Chanet under protection never permitted the Chanet to behave like an independent state. The most important headquarter in the control of the Crimean Chanet was Caffa. The administrative division of Caffa included for the most part the frontiers that was valid between Cenoise and Crimean Chanet and between Altın Ordu and Cenoise before that. Mânkûb, Soğdak, Kerş, Azak and Taman were the main administrative units of Caffa. inkirman and Balıklağo, two important city and castle, was dependent on Mânkûb. Caffa gaining importance by the pointing of its provincal governor Kasım Bey as beylerbeyi for the Company of Astarhkan, was made an Eyâle in 1568 but it wasn't exposed to any serious changes except Azak's becoming a sancak. İn the real mean Caffa's becoming an eyale was turned out at the period of Ottoman - Persian wars. The most important productive cities dependent on Caffa were Soğdak, Mânkûb, inkirman and Balıklağo. The population of these cities consisted mostly of non - muslims. Non - muslim communities constituted the most part of city population in 1S20 but the populations of two community were nearly equalled in 1542. The economic sources of Caffa consisted mostly of commerical dues. The primary part of trade revenues were the Customs dues. The customs dues continued to increase till the end of the century. It shows that Caffa's commercial activity had been continuig.
Collections