Uluslararası işgücü göçü, işsizlik ve ekonomik büyüme: OECD ülkeleri üzerine panel veri çalışması

Abstract

Göç ve sayısız etkileri hem geleneksel hem de çağdaş küresel ekonomik alanda en önemli konuların başında gelmektedir. 1929 borsa krizi sonrası büyük depresyonun ortaya çıkması ve 1945 yılındaki İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda, fakir ülkelerden hem vasıflı ve vasıfsız işgücünün göçü hızla artmıştır.Göçün işsizliği arttırdığı ve ekonomik büyümeyi yavaşlattığı popüler bir tartışma konusudur. Bu nedenle, bu araştırmanın temel konusu uluslar arası işgücü göçünün nedenlerini, sonuçlarını, tarihsel trendlerini ve OECD ülkelerinde işgücü göçü, işsizlik ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkilerini ve etkilerini anlamaktır. İşgücü göçü, vasıflı ve vasıfsız bireylerin kendi ülkelerinden ayırıp gelişmiş ülkelere çekmek için hem iç hem de dış faktörlerin bir sonucudur. İşgücü göçünü tersine çevirmek için, her hükümetin istihdam olanakları sağlayacak ve yoksulluğu azaltacak elverişli bir ortam yaratması gerekmektedir. Aynı zamanda, iyi bir kurumsal çerçeve oluşturmalı, yolsuzluğa sıfır tolerans gösterilmeli, gerekli ihtiyaç duyulan altyapıyı (istihdam olanakları, ekonomik ve işlevsel eğitim, iyi sağlık bakım sistemi, güvenlik, iyi yollar ve ulaşım sistemleri) sağlamalıdır. Bu tezin amacı 1985-2013 dönemini kapsayan verilere dayanarak ve panel eşbütünleşme analizi kullanılarak 17 OECD ülkesinde kişi başına GSYIH ve işsizliğin göç üzerindeki etkisini incelemektir. Westerlund ve Edgerton'ın (2008) yatay kesit bağımlılığını dikkate alan yapısal kırılmalı panel eşbütünleşme analizi yardımıyla ele alınan makroekonomik serilerde yapısal kırılmalar endojen bir şekilde tespit edilmiştir. Modeldeki kısa ve uzun vadeli etkiyi belirtmek için hata düzeltme modeli kurulmuştur. Uzun vadede, Avustralya, Kanada, Finlandiya, Hollanda ve ABD'de Panel AMG testi sonuçları kişi başına gelir ve uluslar arası işgücü göçü arasında negatif bir ilişkinin varlığını desteklemektedir. Yüksek kişi başı gelire sahip olan ülkeler, gelirlerini korumak amacıyla göç yolunda kısıtlayıcı ve seçici politikalar uygulamaktadır. Ancak, Avustralya, Almanya, Norveç, İspanya, İsveç, İsviçre ve ABD'de, beklendiği gibi, işsizliğin işgücü göçü üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğu anlaşılmıştır. Aksine, kısa vadede kişi başına düşen gelir işgücü göçü üzerinde olumlu bir etkiye sahip iken işsizlik ve işgücü göçü arasında negatif bir ilişki var olduğu görülmektedir.

Immigration and its endless resulting effect have been a crucial issue worthy of discussion in both the traditional and contemporary global economic sphere. After the prevalence of 1929 stock market crash which launched the unforgettable Great depression, and the ending phase of the 1945 Second World War, the emigration of both skilled and unskilled workforce from poor countries increased rapidly.It is globally believed that when immigration occurs, this paves way for unemployment and slows down the pace of economic growth in per capita terms respectively. Therefore, this research aims to investigate the reasons, results, historical trends, and the corresponding effect of international migration of labor on unemployment and economic growth in OECD countries, as well as its socio-economic impact on income and economic growth both to the sending country and the host country. Labor migration incorporates internal and external elements aimed at sending skilled and unskilled individuals away from their country of birth and pulling them into rich and stabilized countries. In order to reverse the effect of labor migration and increase economic growth, it is the duty of every country to set up an environment capable of attracting foreign investment. In order to create employment opportunities which in the same degree reduces poverty and strife, every government should establish an institutional approach capable of eradicating corruption, providing the much needed amenities for growth and citizen satisfaction such as job opportunities, qualitative education, good health care, security, and effective transportation networks. These are the major factors which constitute a good life for all citizens across the globe.The primary aim of this research is to investigate the effect of labor migration on GDP per capita and unemployment, in 17 OECD countries using panel cointegration analysis based on annual data spread across 1985 and 2013. Using Westerlund ve Edgerton's (2008) structural break panel cointegration analysis, structural breaks were identified. After identification, the available breaks were tested for the presence of unit roots. The Error correction model was employed in order the analyze the short and long run effect amongst the variables. In the long run, results of the Panel AMG test support the existence of a negative relationship between per capita income and international labor migration in Australia, Canada, Finland, Holland and the USA. This is as a result of restrictive and highly selective migration policies on implemented by these countries in order to sustain the growth on their per capita income. However, in Australia, Germany, Norway, Spain, Sweden, Switzerland, and the US, as expected, unemployment poses a negative effect on labor migration. On the contrary, while per capita income has a positive effect on labor migration in the short run, there is an existence of a negative relationship between unemployment and labor migration which is a natural economic expectation.