Alkol bağımlılığı sendromunda antisosyal kişilik özellikleri ve bağımlılık süreçleri ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, alkol bağımlılığı hastalarında kişilik özelliklerinin antisosyal kişilik bozukluğu ve psikopati açısından değerlendirilmesidir. Literatürde alkol bağımlılığı, antisosyal kişilik bozukluğu birlikteliği sıklıkla bildirilmektedir. Fakat bu birlikteliğin güvenilirliğini değerlendirmek, her iki tanıda benzer davranış örüntülerinin gözlenebilmesi nedeniyle, mevcut tanı sınıflandırma sistemleri içinde zor olmaktadır. Bu çalışma ile antisosyal özelliklerin, davranış ve emosyonel yönüyle bütüncül değerlendirilmesi ve söz konusu özelliklerin bağımlılık süreçleri ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışmaya, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Ünitesinde, Ocak 2005- Aralık 2010 tarihleri arasında alkol bağımlılığı tanısı ile yatarak tedavi görmüş erkek hastalar alınmıştır. Hastalar, sistemden alınan telefon numaraları ile aranarak davet edilmiş, değerlendirme ve görüşmeler Şubat-Mayıs 2012 tarihleri arasında yapılmıştır. Değerlendirmede sosyodemografik veri formu, alkol öyküsü formu, DSM-IV ASKB (Antisosyal Kişilik Bozukluğu) ve ICD-10 DSKB (Dissosyal Kişilik Bozukluğu) tanı ölçütlerine göre yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Ayrıca katılımcılara ASI (Bağımlılık Şiddeti Belirleme Ölçeği), PCL-R (Hare psikopati ölçeği), LSRP (Levenson Psikopati ölçeği) ve MMPI Pd ve K (Minessota Çok Yönlü Kişilik Envanteri Psikopatik Sapma ve Savunma alt ölçekleri) uygulanmıştır.Bulgular: Katılımcılardan sadece biri DSM-IV'e göre antisosyal kişilik bozukluğu tanı ölçütlerini karşılarken, psikopati tanı ölçütlerini karşılayan hasta olmamıştır. Tanı konmamakla birlikte, psikopatinin `davranış' boyutunun (Hare faktör 2), bağımlılık şiddeti ve relaps (p<0,001) ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Katılımcıların erken-geç başlangıçlı bağımlılık grupları arasında, sosyodemografik özellikler, bağımlılık şiddeti, psikopati düzeyi ve remisyon oranları açısından fark bulunmamıştır. Tedavi döneminde uygulanan MMPI Pd puanları ve değerlendirme görüşmesinde uygulanan kontrol MMPI Pd puanları arasında anlamlı fark bulunmuş ve puan farkı ile remisyon arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.Sonuç: DSM-IV ASKB tanı ölçütleri ile psikopati ölçeğinin özellikle davranış boyutunda ilişkili olması, psikopatinin bütüncül yapısını işaret etmesi bakımından önemli olabilir. Hastaların psikopatik özellikleri, özellikle `davranış boyutu'nun bağımlılık şiddeti ve relaps ile ilişkili olması ilgili çalışma sonuçlarıyla uyumludur. Hastaların MMPI psikopatik sapma alt ölçeği puanlarının remisyonla birlikte anlamlı ölçüde azaldığının gösterilmesi, bu özelliklerin süreklilik göstermeyen, gelişimsel zemini olmayan örüntüler olduğunu düşündürmüştür. Bu nedenle, alkol bağımlılığı hastalarında klinik değerlendirmede, kişilik örüntülerinin kapsamlı olarak ve çeşitli araçlarla değerlendirilmesi gereklidir. Böylece destigmatizan ve ayrımcı olmayan, güvenilir bir değerlendirme ve tutumun önü açılmış olacaktır. Objective: The aim of the present study was to assess personality characteristics of a group of alcohol depentdent patients in terms of antisocial personality disorder and psychopathy. Alcohol dependence is often mentioned together with antisocial personality disorder in the literature. However, it is hard to evaluate reliability of this co-incidence in the given classification systems because of presence of similar behavior patterns in both of the diagnoses. With the present study it was aimed to investigate antisocial characteristics in an integrated way considering both behavioral and emotional dimensions.Method: The study population consisted of alcohol dependent inpatients hospitalized within the period of January 2005 and December 2010. The subjects were called and assessed between February 2012 and May 2012. A sociodemographic and alcohol use history form, and semi-structured interview forms using the DSM-IV Antisocial Personality Disorder criteria and ICD-10 Dissocial Personality Disorder Criteria were used fort he assessment. ASI (Addiction Severity Index), PCL_R (Hare Psychopathy Scale), LSRP (Levenson Psychopathy Scale) and MMPI Pd and K (Minnesota Multiphasic Personality Inventory Psychopathic Deviation and Defense Subscales) were also applied to the patients.Results: Only one of the patients has met the DSM-IV Antisocial Personality Criteria, and none has been diagnosed with psychopathy. While not diagnosed with psychopathy, it has been found that behavioral dimension of psyhopathy (Hare Factor 2) was related with addiction severity and relapse. No significant difference has been found between the early- and late-beginner groups in terms of sociodemographic variables, addiction severity, psychopathy scors or remission. MMPI Pd scores gotten during the inpatient treatment period and during the present study differed significantly, but there was not a significant relationship between this score difference and remission.Conclusion: It appears to be important that there is a relationship between the DSM-IV Antisocil Personality Disorder criteria and the behavioral dimension of psychopathy indicating the global construct od psychopathy. Presence of a significant relationship between psychopathic caharacteristics, especially the behavioral dimension of psychopathy, and severity of addiction and relapse is in accordance with the relevant literature. The finding of the relationship between the decrease in the MMPI Pd scores and remission suggests that psycopathic score as iassessed with the MMPI Pd does not indicate a trait and a developmental characterisric. Thus, personality traits need to be evaluated using comprehensive and various assessment devices. This would enable a destigmatizing and non-discriminative attitude, and a reliable assessment.
Collections