Zeki Demirkubuz sinemasında ataerkillik söylemi Bulantı filminin göstergebilimsel bir incelemesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ülkemizde sinema ortamı, uzun bir aranın ardından 1990'lı yıllarda yeniden hareketlenmeye başlamış, sinemanın dili çözülerek seyirci ilk kez sanat filmi perspektifiyle, dokusu Yeşilçam sinemasından farklı, 'Yönetmen Sineması'yla tanışmıştır. 'Çağdaş Türk Sineması' adını alan bu yeni dönemin görsel üslup ve anlatı dili, 'Yeni, Bağımsız, Auteur, Minimal' kavramlarıyla birlikte anılmaktadır.Türk sinema tarihi bakımından ismi `Bağımsız Sinema` ile özdeşleşen, yurt içi ve yurt dışında aldığı ödüller ile 'auteur' kabul edilen araştırma konumuzun öznesi Zeki Demirkubuz, bu türün en başarılı temsilcilerindendir. Yalın anlatımı, gerçekçi sinema dili ve filmin geneline işleyen 'Demirkubuz stili' ile yerli sinemaya büyük bir ivme kazandıran yönetmen, yurt dışında düzenlenen festivallerde Türk Sineması algısını olumlu yönde değiştirmiştir. Genelde Yeni Sinemanın,özelde Demirkubuz sinemasının ana temasını oluşturan 'bireysellik', yönetmenin sinemasal kimliği ve filmlerialt başlıklar altında incelenerek, Zeki Demirkubuz 'un kendi deyimiyle `en kişisel filmim` dediği 'Bulantı' filminin, sembolleri ve görünenin ötesindeki anlamıfeminist kuram bağlamında göstergebilim perspektifinden değerlendirilecektir Inourcountry; after a longinterval in 1990 s, cinemastartedtoredevelop. For the fist time; audiencemeet the Director'sfilm (cinema) Art movie is reallydifferentfromYeşilçam moviewith is perspective as concept. Thisperiod, called as 'Modern Turkish Cinema' and it'snewvisualstyle`and narrativelanguagearehandledwith the concepts of `New, independent, auteur and minimal`. RegardingTurkish Cinema history; the subject of ourresarch, Zeki Demirkubuz accepted as 'auteur', regarding his rewards at home and abroad, is identifiedwith the independent Cinema, Zeki Demirkubuz is one of the themostimportantrepresentatives of thiskind of Cinema.Zeki Demirkubuz getshighacceleration in Cinema and he changes the impression of Turkish Cinema abroad in positivewaywith his simplenarration, thisrealistic film language and his ownstyle (Demirkubuz's Style)interwiningover the film whileanalysing the life, Cinema, movies of the director and individualityoccour's the main themesboth of Demirkubuz's Cinema and Modern Cinema; NAUSEA, as Demirkubuz said, `mymostindividualmovie`itssymbols and meaning of theresymbolsbeyond the vision,aregoingto be consideredfrom the perspective of semiotics in the context of feminist theroy.
Collections