Suretü`l etrak lede`l Arab `Arapların gözüyle Türkler` kitabının tercüme ve değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türk-Arap İlişkileri Türklerin İslamiyet'i benimsemelerinden çok daha öncelere dayanmaktadır. Özellikle Türklerin Müslüman olmalarıyla birlikte bu ilişkiler zirveye çıkmıştır. Selçuklular döneminde bu ilişkiler daha çok İslam dünyasını koruma temelli olmuş ve o dönem Abbasi-Selçuklu ilişkileri dikkat çekmiştir. Nihayi olarak Osmanlı Devletinin Mısır Seferinden sonra Arap Dünyası 1918 yılına kadar sürecek olan Türk egemenliği altında kalmıştır. Osmanlı Devletinin çöküşünden sonra Arap coğrafyası İngiliz kaynaklı yalancı özgürlük furyasına kendini kaptırsa da, esasında yeni kurulan Türk Devleti ve Mustafa Kemal Atatürk'ü kendisine özgürlük mihenk taşı olarak benimsemiştir. Zikredilen bu ilişki ağı tarihin her döneminde özellikle Arap bilginlerinin dikkatini çekmiş ve bu konu üzerine çok sayıda eser kaleme almışlardır. Burada tercümesi yapılan eser de bunlardan birisidir. Iraklı tarihçi, hukukçu ve siyaset bilimci İbrahim DAKUKİ, bu eserinde Türk-Arap ilişkilerini başlangıcından 1999 yılına kadar her yönüyle ele almıştır. Eser özellikle Osmanlı'nın son dönemlerinden 1999 yılına kadar olan süreçteki Türk-Arap İlişkilerine olabildiğince tarafsız bir bakış açısıyla sergilemeye çalışmıştır.Anahtar kelimeler: Türk-Arap İlişkileri, Türkler, Araplar, Ortadoğu, İbrahim Dakuki Turkish-Arab relations date back much earlier than the Turks' adoption of Islam. Especially when the Turks became Muslims, these relations reached to the top.During the Seljuk period, these relations were mostly based on the protection of the Islamic world and the Abbasid-Seljuk relations attracted attention. Finally, after the Egyptian campaign of the Ottoman Empire, the Arab world remained under Turkish rule until 1918. After the collapse of the Ottoman Empire, the Arab geography was immersed in the false liberty of British origin, but in essence it adopted the newly established Turkish State and Mustafa Kemal Atatürk as the cornerstone of freedom.This network of relations has attracted the attention of Arab scholars in every period of history and has written many works on this subject.The work translated here is one of them.Iraqi historian, jurist and political scientist İbrahim DAKUKİ has covered all aspects of Turkish-Arab relations from the beginning until 1999.In particular, it has tried to display the Turkish-Arab Relations in the process from the last period of the Ottoman Empire until 1999 with a neutral perspective as much as possible.Key words:Turkish-Arab Relations, Turks, Arabs, Middle East,İbrahim Dakuki
Collections