Dentin hassasiyeti tedavisinde taşıyıcı esaslı sistemlerin geliştirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızda, Sodyum Florür (NaF), Clinpro white varnish ve farklı taşıyıcı sistemlerle (Kitosan, Karbomer ve HPMC) kombine edilen NaF' ün tek başlarına ve Nd:YAG (1.5 W,10 Hz, 60 sn) lazerle kombinasyonlarının açık dentin tübüllerine olan etkisi ve penetrasyon derinlikleri in vitro olarak değerlendirildi. Bu amaçla ağız ortamına açılmamış ve yeni çekilmiş gömülü insan 3. molar dişleri kullanıldı. Dişlerin kök yüzeylerinden elde edilen dentin kesitleri 22 gruba ayrılarak (n=15) uygulanan hassasiyet giderici ajanların etkileri elektron taramalı mikroskop (SEM) ve konfokal taramalı floresans mikroskobu (CLSM) kullanılarak değerlendirildi. Çalışmamızda elde edilen SEM görüntülerinin değerlendirilmesinde Kruskall Wallis ve Dunn çoklu karşılaştırma testi, jellerin penetrasyon derinlikleri tek yönlü ANOVA ve LDS testleri kullanılarak değerlendirildi. Sonuç olarak kullanılan tüm deneysel ürünlerin kontrol grubuna kıyasla önemli ölçüde dentin yüzeyinde tıkayıcı bir katman oluşturduğu ve dentin tübüllerinin çaplarını daralttığı gözlendi (P<0.05). NaF'ün Kitosan ile kombinasyonu dentin tübül tıkanması açısından en iyi sonucu göstermiştir. Ayrıca kontrol grubu ile kıyaslandığında açık dentin tübül sayısı da azalmıştır. Lazer uygulaması penetrasyon derinliğini istatistiksel olarak etkilemezken, Clinpro white varnish'in tübül tıkamasını arttırmıştır. Penetrasyon derinliği en fazla Clinpro white varnish uygulanan grupta tespit edildi (P<0.05). Kullanılan taşıyıcı sistemler, NaF'ün dentin yüzeyinde kalma süresini uzatması ve dentinin geçirgenliği azaltması nedeniyle dentin hassasiyeti tedavisi açısından umut verici sonuçlar vermiştir. The study aimed to evaluate the penetraion depht and effects of different carrier systems (Chitosan, Carbomer and HPMC) in combination with sodium flouride (NaF), Clinpro white varnish alone and combination of all with Nd:YAG laser (1.5 W,10 Hz, 60 sn) on open dentinal tubules in vitro. Dentin specimens were collected from freshly extracted human impacted third molar teeth. The dentin samples derived from root surfaces of the teeth were divided into 22 groups (n=15). Changes in dentin surfaces and tubules were evaluated using scanning electron microscopy (SEM) and confocal scanning laser microscopy (CSLM). The results of SEM images were statistically analyzed with Kruskall Wallis and Dunn multi-comparison test, the penetration depths of the gels were statistically analyzed with one-way ANOVA and LDS tests. In conclussion, it was observed that all test products resulted in an occlusal layer on the dentin surface and significantly reduced the diameter of dentinal tubules after treatment in comparison with the control group (P<0.05). NaF- Chitosan combinated group represented the most profound effect in obturating dentinal tubules diameter. Furthermore, the number of open tubules was decreased compared to those in control group. In laser therapy group there is no statistically significant change in penetration depth, however combination of clinpro white varnish and laser increased the occlusion of dentinal tubules. The highest penetration depth was determined in clinpro white varnish group (P<0.05). Due to prolonged retantion of NaF on the dentinal surfaces and decreased dentinal permability, these carrier systems can be suggested as promising in the treatment of DH.
Collections