Kaya ve alüvyon ortamlarda zeminin bina yüksekliğine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ülkemizin deprem kuşağı üzerinde yer alması ve geçmişten beri büyük can kayıplarının yaşanması deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Yaşanılan depremlerin binalar üzerinde bıraktığı hasarlar incelendiğinde zemin yapısının deprem etkisinde aktif rol aldığı gözlenmektedir.Günümüzde projelendirme aşamasında zemin yapısı ve yapı modeli tanımlanarak deprem etkisindeki binanın davranışı öngörülebilmektedir. Zemine ait parametrelerin belirlenebilmesi için arazi ve laboratuvar ortamlarında uygulanmak üzere jeofizik yöntemlere başvurulmaktadır. Jeofizik yöntemler sayesinde belirlenen bina temelinin oturacağı zemin sınıfı, zemin taşıma kapasitesi ve diğer karakteristik özellikler zemine uygun bir yapı tasarımındaki en önemli adımı oluşturmaktadır. Depreme dayanıklı yapı tasarımı için gerekli olan tasarım ivme spektrumu, yerel zemin koşullarının göz önünde bulundurularak yapı analiz programı yardımıyla belirlenmektedir.Bu tez çalışmasında uluslararası standartlara göre yerel zemin koşullarının deprem hareketlerine etkisi, zemin büyütmesi, zemin yapı etkileşimi, Türkiye Deprem Yönetmeliği (2007)' e göre zemin parametrelerinin belirlenmesi ve tasarım spektrumu tanımları, deprem-hasar ilişkisi, bina modellerinin yapısal tasarımı ve çözümlenmesi konularından bahsedilmektedir. Çalışmada, Kocaeli bölgesinde kaya ve alüvyon ortamlarda yapılan jeofizik çalışmalarından elde edilen zeminlere ait veriler ile farklı yükseklikte modellenen binaların yapısal çözümlemesi yapılmıştır. Bina modellerinin farklı zemin türleri üzerindeki davranışı, Sta4CAD V13.1 paket programı yardımıyla analiz edilmiştir. Yapı analizinden elde edilen bina doğal periyotları ve spektrum katsayıları ile arazi çalışmalarına ait zemin hakim titreşim periyotları sonuçları karşılaştırılarak zemin türünün bina yüksekliğine etkisi irdelenmiş, zemin türü-bina ilişkisi ve modellerin hasar riskleri yorumlanmıştır. It has been proven the eartquake reality should not be forgotten that our country is located on seismic belt and mortality has occured from past to present. When damages occured by eartquake on building is investigated, it is seen obviously the soil structure takes an active role in eartquake effect.In recent days, building behaviour on eartquake effect is predicted with defining soil structure and building model on project stage in order to determine the soil parameters, geophysical methods are implemented in the laboratory and on site. The soil class, bearing capasity of soil and other characteristic features determined by geophysical methods are constituted the most important step. Design spectral response accelaration needed for eartquake resistent structural design, based on structural analysis program by taking into consideration of local soil condition. In this study, the effects of local soil conditions on eartquake motions, impadance, impact of resonances, soil- structure interaction, determining soil parameters given in the Turkish specifications for structures to be built in disaster areas (2007), design response spektrum, eartquake-damage intensity relation, structural design and analysis of building models are explained. In this thesis, building models on different heights are designed by using soil parameters provided by geophysical methods in rock and alluvium environments on Kocaeli district of Turkey. The behaviour of building models based on soil structure has analyzed with Sta4CAD V13.1 program. The building natural periods and spectrum factors obtained from structural analysis compared with soil predominant period provided with site works, the effects of soil classification on height of building has examined and soil-structure interaction has interpreted.
Collections