Batı Trakya`daki Türk azınlıkların sorunları ve yönetime katılımları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Batı Trakya Tünle azınlığın sorunları 24 Temmuz 1923 Lozan barış antlaşması öncesi ve sonrası olmak üzere iki dinamik çerçeve içerisinde ele alınmaktadır. Özellikle, Lozan barış antlaşması ile Batı Trakya Müslüman-Türk azınlığı, siyasal, ekonomik, dini, sosyal-kültürel haklara tam anlamıyla olmasada kavuşmuştur. Fakat Batı Trakya Türk azınlığının genel durumları üzerinde, Lozan antlaşmasından bugüne kadar pek durulmadığı için günümüzde Batı Trakya sorunu ortaya çıkmıştır. Bu yüzden Batı Trakya Türkleri ekonomik, sosyal, dini ve kültürel yönden olduğu kadar fikri yönden de şiddetli baskılara maruz kalmıştır. Özellikle cunta yönetimi sırasında bu baskılar daha da artmıştır. Batı Trakya Müslüman-Türk azınlığı, uluslar arası antlaşmalardan doğan bir azınlıktır. Azınlığa, bu antlaşmalarla özerklik tanınmış, kendisini yönetmesi sağlanmıştır. Antlaşmaların uygulanma ve denetimi Türk - Yunan Hükümetlerinin insiyatifıne bırakılmıştır. Fakat, Yunanistan'ın gerek ulusal, gerekse uluslar arası antlaşmaların altına attığı imzalara uymaması sorunu daha da körüklemektedir. Batı Trakya'ya yönelik devlet yatırımlarının olmaması, eğitim imkanlarının sınırlandırılması,iş bulma ve kurma imkanının yok denecek kadar az olması, seçme ve seçilme haklarının gaspa uğraması bu bölgeden azınlığın başka yerlere göçüne sebebiyet vermiştir. Özellikle Yunanistan'ın Batı Trakya'da siyasi egemenlik kurma çalışmaları. Batı Trakya Türklerinin günlük yaşamlarında karşılaştıkları sorunların oluşmasına sebep olmuştur. Sorunların temelini oluşturan baskılar belirtildiği üzere, ekonomik, dini, sosyal, kültürel, siyasal içerikli olup toplumsal gelişmeyi engelleyici ve azınlığa gelecek güvencesi bırakmamayı amaçlayan niteliktedir. Günümüzde uluslar arası alanda pek dikkat çekmese de `Batı Trakya Müslüman- Türk Azınlığı Sorunu` güncelliğini ve önemini Türkiye ve Türk halkı açısından korumaktadır. 150 SUMMARY The problems of West-Thrace Turkish Moslem minority can be examined under two dynamic headings : before and after the Lozanne treaty signed on July 24. West-Thrace Turkish minority partially gained some religious, political, economic, social and cultural rights due to the treaty. On the other hand, this case has become an international problem as due importance hasn't been attached to the general conditions of the minority. As a results West-Thrace Turkish minority has been exposed to not only economic, social, religious but also ideological pressure. The pressure increased especially during the junta administration. West-Thrace minority has been regarded as `a minority` recognised by international treaties... These treaties provided the minority autonomy and self-governing. The execution of the treaties are carried out by Turkish-Greek government. The problem becomes more important so long as the Greek government resists the regulations of those treaties. Limitation of educational opportunities, lack of investments by the government, unemployment, right to elect make it more difficult for minority West- Thrace Turkish are threatened by efforts by the Greek government to form political autonomy. The problems are political, social, religious, economic and cultural and they deprive the minority of major future and present right. It may be internationally a problem of slight importance but problem of west. Thrace Turkish Moslem minority are and will be the focus of the international agenda. 151
Collections