Türk siyasal rejiminde başkanlık sisteminin uygulanabilirliği üzerine bir deneme (2 cilt)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Ülkemizdeki mevcut siyasi tıkanıklığı derinlemesine irdeleyen ve bu süreci kronolojik olarak da ortaya koyan, 'Türk Siyasal Rejiminde Başkanlık Sisteminin Uygulanabilirliği Üzerine Bir Deneme` adlı bu çalışma, aynı zamanda, Türkiye'nin siyasal rejim tartışmalarında en çok taraftar bulan Başkanlık Sistemini de enine boyuna analiz etmeye çalışmıştır. Özellikle 1961 Anayasası'nda ifadesini bulan Klasik Parlamenter Sistem, her ne kadar 1982 Anayasası'nda da kendisine yer bulmasına karşın, bugün ülkemizin çok acil sorunları karşısında disfonksiyonel bir konum arzetmektedir. Başkanlık Sistemine karşı olanlarca çoğu kez ifade edildiğinin aksine Parlamenter Rejim, ülkemizde genel kabul görmüş, başarılı, fonksiyonel, istikrarlı ve geleneksel siyasi yapımızla da örtüşen bir siyasi model değildir. Kronolojik sıra izlenerek takip edildiği vakit görülecektir ki, Türk siyasal rejimine asıl damgasını vurmuş olan model, demokratik öğeler içermese de, `Başkana Rejim` olarak ifade edebileceğimiz bir siyasal yapılanmadır. Türk siyasal rejiminin tarihsel süreç içinde geçirmiş olduğu siyasi serüven, tarih metodolojisine de uygun olarak, dönemsel şartlar zemininde ancak eleştirel bir konsept içinde ele alınmış ve bu siyasal mekanizmanın çoğu Türk devletlerince de benimsenmiş olduğu müşahede edilmiştir. Hatta ABD Başkanlık Sisteminin, bu rejimin revize edilmiş bir değişik versiyonu olduğu iddiaları da günümüzde yaygın bir kanaattir. Çıkış noktası İngiltere olan ve zamanla kendi içinde çeşitli revizyonlara tabi tutulan Parlamenter Sistem, ABD Başkanlık Rejiminin aksine dejenere bir siyasal yapılanmadır. Parlamenter Sistem bugün değişen ve gelişen şartların gereğine de uygun olarak, Başbakana endeksli bir süreç paralelinde varlığını sürdürmektedir. Artık, yasama ve yürütme hatta yargı kuvvetlerinin ayrılığı yani kuvvetin kuvvetidurdurması ilkesi bu modelde açık bir şekilde görünmemektedir. İşte tüm bu nedenlerle, bu rejime bugün Parlamenter Sistem yerine `Başbakanlık Hükümeti Rejimi` denmektedir. Yani parlamento devre dışı kalmış, meclis, başbakanın yasama ile ilgili kanunlarını çıkarmada noterlik görevini üstlenmiştir. Elbette ki gerçek demokrasilerde asıl olan, kuvvetin kuvveti durdurması yani sert kuvvetler ayrılığı kurumudur. Her organ tekelindeki görevleri yapabilecek ki, Özgürlüklerin ve hukuk devletinin garantörü olabilsin. Bugün yürütme organının ve idarenin temel hak ve hürriyetleri tehdit ettiği iddiaları çok gerilerde kalmıştır. O süreç yaşandı ve bitti. Şimdi asıl yapılması lazım gelen, ülkemizde, istikrarlı ve fonksiyonel bir yürütme organının oluşumunu sağlamaktır. Türkiye'de bugüne dek 1 muvakkat encümen, 5 icra vekilleri heyeti ve 57 tane de hükümet kurulmuştur. Neredeyse hükümetlerimizin ortalama görev süresi 1 yü. Acaba bu istikrarsızlık ülkemize neler kaybettiriyor? Bu lükse katlanmamızın maliyeti nedir? Bilindiği üzere Türkiye'de hükümetler, parlamento içindeki siyasal partilerin çıkardığı milletvekili sayısı paralelinde şekillenmektedir. Yani seçmenler, doğrudan parlamentonun oluşumunu sağlarken, yürütme organının şekillenmesinde böyle bir sürece dahil edilmemektedirler. Bütün bunlar ayrıntı sayılabilir. Ancak, niçin yürütme organının da parlamento gibi doğrudan halkoyu ile seçilmediği bize de ilginç ama çok düşündürücü geliyor. Başkanlık Sisteminin aksine Parlamenter Rejimde; kuvvetler ayrılığı, orijinalite ve seçilmiş devlet başkanı yoktur. Başkanlık Sisteminde ise; dejenere demokrasi, kabine buhranı, koalisyon ve koalisyon pazarlıkları, hükümeti düşürme, seçimi yenileme, iktidar-muhalefet cepheleşmesi, parti disiplini ve güvenoyu gibi kavramlar hiç duyulmaz. İşte bu yüzden de Parlamenter Rejim, Başkanlık Sisteminin aksine, hakiki değil dejenere bir demokratik süreç ile örtüşmektedir.III Özetle, Parlamenter Sistemde ısrar etmek yerine, bugün tartışılan ve ön plana da çıkmış olan Başkanlık Rejimi, bizce de ele alınmaya, düşünülmeye değer bir seçenektir. IV SUMMARY This study which is named `An Assey About How Applicable Is The Presidency System In Turkish Politics` examines in details the present suffocation in politics of our country, brings up this process chronologically, and also tries to analyse the Presidency System thoroughly which gets the most support in discussions made in Turkey about politics. Though the Classic Parliamentary System has been defined and taken place both in the constitutions formed in 1961 and 1982, today this system is not functional against our country's problems with high priority. Contrary to the most definitions of Parliamentary System made by them who are against Presidency System, Parliamentary System is not a widely accepted, successful, functional and stable model in politics which is appropriate to our traditional structure of politics. Following the chronological steps, it will be obviously seen that, the model which really impacted the Turkish Politics is a political construction which can be defined as Presidential Regime -although including no democratic elements-. During the historical process and according to the historical methodology, the politic adventure of Turkish Political Regime is considered in a criticized concept which is based on periodical conditions and it is understood that this political mechanism is assumed by every Turkish States. Today it is a wide-spread opinion that the Presidency System of USA is a revised different type of that regime. Parliamentary System which was borned in England and revised several times, is a degenerated political construction opposite to the Presidency Regime of USA. According to the changing conditions, Parliamentary System continues its existence parallel with the process that is related to Prime Minister. Seperation of legislation and administration even though decision forces in other words the principal which can be defined as `a force stopping the other` can not be seen at thismodel, any longer. Because of all this reasons, today this regime is called `Prime Ministerial State Regime` instead of Parliamentary System. That means, parliament is out of its duty and takes the role of notary public while Prime Minister is legislating. Of course in the real democracies the most important principle is `a force stopping the other` in other words hard seperation of forces (legislation, administration, decision). Every part in the structure should do its job in order to be guarantor of freedom and law-state. Today, the claim that administration and government threat the rights and liberty is out of minds. That process was lived and ended. Now the first thing that must be done is to build a functional and stable administration in our country. Until now, 1 temporary committee, 5 bailiff delegation and 57 governments had existed in Turkey. The average existence of our governments had been approximately 1 year. How much does this non-stability cost to our country? What is the cost of this luxury? As known, the governments in Turkey are formed parallel with the number of representatives of the political parties in the parliament. That means while voters form the parliament directly, they are not included in the process that is shaping the administration committee. All these things can be called details. But why can not voters vote for the administration committee like they vote for the parliament. This fact is interesting for us and worth to think about. Opposite to the Presidency System, there are not any elected president, originality and seperation of forces in the Parliamentary Regime. Also in the Presidency System, concepts like degenerated democracy, crisis in the administration committee, coalition and bargains about coalitions, aborting the government, renewing the election, the confrontation of the party in power with the opposite, discipline in the parties and vote of confidince are not heard.VI Contrary to the Presidency System, Parliamentary Regime follows a degenerated process of democracy, not a real one. Briefly, instead of insisting on Parliamentary System, Presidency Regime which is discussed and is on the stage should be an alternative and worth to think about and take into consideration.
Collections