Sanal sunucu ve konteyner teknolojilerinin performans karşılaştırması ve yazılım geliştirme süreçlerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde, teknolojinin gelişmesine bağlı olarak uygulamaların kullanım alanları ve uygulamaların sayısı artış göstermektedir. Uygulamalardaki ihtiyacın ve kullanımın artması ile birlikte altyapı çalışmalarındaki gelişmeler de artış göstermektedir. Bu nedenle, kaynakların verimli kullanılmasını sağlayan sanallaştırma çözümlerinin popülerliği artırmıştır. Geleneksel yöntemler, her uygulama için ayrı bir fiziksel sunucu kullanır ve fiziksel sunucu üzerine bir işletim sistemi kurulur. Hipervizor tabanlı sanallaştırma teknolojisi, birden çok sanal sunucunun fiziksel bir sunucuda çalışmasını sağlar; ancak, hiper yönetici tabanlı sanallaştırma teknolojilerinde, her sanal sunucu için fiziksel sunucuya ayrı bir işletim sistemi kurulur. Son zamanlarda daha yaygın hale gelen konteyner tabanlı sanallaştırma teknolojileri, hipervizor tabanlı sanallaştırma teknolojilerine kıyasla daha verimli kaynak kullanımı ve daha hızlı uygulama dağıtımı gibi performans ve operasyonel avantajlar sağlamaktadır. Bu çalışmada sanal sunucu ve konteyner ortamları işlemci, bellek, ağ kaynağı performans değerleri ve operasyonel faydalar açısından karşılaştırılmıştır. Performans değerleri ve operasyonel faydaların karşılaştırılması sonuçlarına göre, konteyner tabanlı sanallaştırma çözümlerinin sanal sunucular üzerinde avantajlı olduğu tespit edilmiştir. Konteyner tabanlı sanallaştırma teknolojilerini temel alan ve servis olarak bir platform çözümü sunan Openshift konteyner platformu incelenmiş ve konteyner tabanlı sanallaştırma çözümlerinin uygulama yaşam döngüsüne katkısı incelenmiştir. Bu tez çalışmasında, Openshift konteyner platformunda örnek bir uygulama yaşam döngüsü otomasyonu gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, uygulama geliştirme aşamasından kullanıcılara hizmet aşamasına kadar geçen süre ve operasyonel iş yükünün azaldığı analiz edilmiştir. Nowadays, depending on the development of technology, it is seen that the scope and the number of applications has increased. The developments in the infrastructure works continue with the increasing need at the applications. For this reason, virtualization solutions that provide efficient use of resources have increased popularity. In conventional methods, separate physical servers are used for each application and the operating system is installed on only one physical server for these applications. Hypervisor-based virtualization technology allows multiple virtual servers to run on a physical server. However, in hypervisor-based virtualization technologies, a separate operating system is installed on the physical server for each virtual server. Compared to hypervisor-based virtualization, the container-based virtualization method which has recently become widespread provides operational benefits such as more efficient resource utilization and faster application deployment. In this study, virtual servers and containers will be compared in terms of cpu, memory, network performance metrics and operational benefits. According to the comparison results, container-based virtualization has been found to be more advantageous than virtual servers. In addition to this, Openshift container platform, which is based on container-based virtualization technologies and serves as a platform solution as a service, is examined for the contribution of container-based virtualization solutions to the application life cycle. In the study, a sample application life cycle automation was realized on Openshift container platform and it was analyzed that the time and operational workload decreased from the development stage of the applications to the users service.
Collections