Omuz sıkışma sendromlu hastalarda Acromion tipi ve Acromiohumeral mesafenin MR görüntüleme tekniği ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Omuz ağrısı en sık karşılaşılan kas iskelet sistemi problemlerindendir ve omuz sıkışma sendromu omuz ağrısına neden olan faktörler arasında ilk akla gelen nedenlerdendir. Bu nedenle çalışmamızda omuz sıkışma sendromu'nda yaş ve cinsiyet gibi kişisel özellikler ile acromion tipi ve acromiohumeral mesafe gibi anatomik yapı ve boşlukların rotator cuff kasları üzerindeki etkisini incelemeyi ve bu kaslarda tendinit veya rüptür oluşturma riskini gözlemlemeyi amaçladık. Yöntem: Çalışmamızda omuz ağrısı ile hastaneye başvurup uzman doktor tarafından sıkışma sendromu tanısı konulmuş 64 kadın, 36 erkek olmak üzere 100 hastanın MR görüntü ve sonuçları retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Bütün hastaların acromion tipleri, acromiohumeral mesafeleri ve rotator cuff kaslarının etkilenimi tespit edilmiştir. Acromiohumeral mesafe için literatürdeki çalışmalara benzer şekilde 7mm kriter olarak belirlenmiştir. Hastaların acromion tipleri ve belirlenen 7mm kriterine göre rotator cuff'da tendinit veya rüptür görülme sıklığı ve gruplar arasında fark olup olmadığı belirlenmiştir. Çalışmamızda 50 yaşın altındaki ve üstündeki hastalarda acromion tiplerindeki dağılım, rotator cuff kaslarındaki tendinit ve rüptür görülme sıklığı araştırılmıştır.Bulgular: Çalışmamızda cinsiyet ve 50 yaş kriterine göre acromion tiplerinin dağılımında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Tip2 ve tip3 acromion bulunan hastalarda rotator cuff kaslarında rüptür daha fazla görülmesine karşın acromion tipi ile rüptür görülmesi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p>0,05). M. supraspinatus'ta acromiohumeral mesafenin 7mm'nin üstünde olduğu hastalarda tendinit; altında olduğu hastalarda ise rüptür görülmesi anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Belirlenen 7mm kriterine göre m.infraspinatus ve m. subscapularis kaslarında görülen patolojilerde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0.05). 50 yaş üstündeki hastalarda m. supraspinatus'ta rüptür görülme olasılığı istatistiksel açıdan anlamlı bulunurken (p<0.05); m.infraspinatus ve m. subscapularis'te anlamlı fark gözlemlenmemiştir (p>0.05). Sonuçlar: Bulgular doğrultusunda acromiohumeral mesafenin daralması ve ilerleyen yaşla rotator cuff kaslarında; özellikle sıkışma sendromunda en çok etkilenen kas olan m. supraspinatus'ta rüptür oluşma riskinin arttığı; acromion tipinin ise rüptür oluşumunu doğrudan etkilemediği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: acromion, yaş, acromiohumeral, sıkışma, rüptür Objective: Shoulder pain is one of the most common musculoskeletal problems and shoulder impingement syndrome is one of the leading causes of shoulder pain. Therefore, in our study, we aimed to investigate the effects of anatomical structures and spaces such as acromion type and acromiohumeral distance on rotator cuff muscles and to observe the risk of tendinitis or rupture in these muscles in shoulder impingement syndrome.Method: In our study, MR images and results of 100 patients (64 females and 36 males) who were admitted to the hospital with shoulder pain and diagnosed with compression syndrome by a specialist physician were evaluated retrospectively. Similar to the studies in the literature for acromiohumeral distance was determined as 7mm criterion. The incidence of tendinitis or rupture in the rotator cuff and the difference between the groups were determined according to the acromion types and 7mm criteria. In our study, the prevalence of acromion types, tendinitis and rupture in rotator cuff muscles were investigated in patients under 50 years of age and above.Results: In our study, no statistically significant difference was found in the distribution of acromion types according to the age and sex criteria (p> 0.05). Although rupture was more common in rotator cuff muscles in patients with type 2 and type3 acromion, no statistically significant difference was found between acromion type and rupture (p> 0.05). In patients with acromiohumeral distance above 7 mm, tendinitis was found to be significant in m. supraspinatus; in patients with acromiohumeral distance below 7 mm. rupture of m. supraspinatus was found to be significant (p <0.05). According to the 7mm criterion, no statistically significant relationship was found between the m. infraspinatus and m. subscapularis muscles (p> 0.05). The probability of rupture in m. supraspinatus was found to be statistically significant in patients over 50 years of age (p <0.05); no significant difference was observed in m. infraspinatus and m. subscapularis (p> 0.05). Conclusions: According to the findings, the risk of rupture in m. supraspinatus, has been increased with constriction of acromiohumeral distance and progressive age. Acromion type had no direct effect on rupture formation.Keywords: acromion, age, acromiohumeral, impingement, rupture
Collections